Die Welt gazetesi “Güney Avrupa'daki sosyalistlerin ve sosyal demokratların Yunan sol popülistlerin seçim zaferini her yerde kutladıklarını” hatırlatıyor, ancak “Yunanistan'daki sefil durumun İspanya, İtalya ya da Portekiz'deki durumla kıyaslanamayacağını” belirtiyor. Yorumun devamını okuyoruz:
“Ayrıca, Euro krizinin zirve yaptığı dönemden farklı olarak bugünkü finans piyasalarındaki aktörler tek tek ülkelerdeki durumu çok iyi değerlendirebilecek durumdalar. Bundan dolayı da güney Avrupa ülkelerinin, finansal durumu iyi olan kuzey Avrupa ülkelerine birlikte direniş gösterecekleri tezinin bir dayanağı yok. Eğer yeni Yunan hükümeti rotasında değişikliğe gitmeyecek olursa, sürekli sorun çıkartan bu ülkenin -gerekirse- birlik dışında bırakılması da gündeme gelebilir.”
Der Tagesspiegel gazetesi de yorumunda Yunanistan'ın yeni başbakanı Tsipras'ın attığı ilk adımları mercek altına alıyor:
“Tsipras ‘görüşmelerden' bahsediyor ama AB ile görüşmede bulunmadan tasarruf önlemlerini durdurduğunu açıklıyor. Şu anda yürürlükte olan özelleştirme planlarını askıya aldığını söylüyor, görevine son verilmiş binlerce devlet memurunu tekrar işe alıyor ve Çin holdingi Cosco ile Pire'de imzalanmış olan 320 milyonluk yatırımı tek taraflı iptal ettiğini bildiriyor. Yunanistan'ın yabancı yatırımcılara daha fazla davet çıkartması gerekirken, onlara gönderdiği korkunç sinyaller bunlar… . Atina borsasının tepetaklak olmasına kimse şaşmamalı!”
Alman Stern dergisinin haberine göre, Almanya'daki İslam ve yabancı karşıtı Pegida adlı hareketin sözcüsü ve çok sayıda üyesi bu oluşumla ilişkisini kesti. Şu anda Almanya'da “Pegida dağılıyor mu” sorusu zihinleri meşgul ediyor. Süddeutsche Zeitung bu konudaki yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
“Pegida, kelimenin tam anlamıyla başsız kaldı. Kısa bir süre önce politikacıların diyalog çağrılarıyla şımartılan çok sayıdaki ‘endişeli, sade vatandaşlar' bu iç çekişmelerden korkarak bu oluşumdan uzaklaşacaklardır. Geriye ise nefretlerini ve yabancılara karşı düşmanlıklarını zaten yıllardan beri sokağa taşıyanlar kalacaktır.”
Sosyal paylaşım sitesi Facebook genel ticaret mevzuatını değiştireceğini açıkladı. Bu girişimle Facebook'un, kullanıcıların daha fazla verisine ulaşmayı ve daha fazla gelir elde etmeyi hedeflediği söyleniyor. Lübecker Nachrichten gazetesi bu konuyu yorum sütununa taşımış:
“Bundan dolayıdır ki Alman politikacıların Facebook'un bu girişimi ile yakından ilgilenmesi, soru yöneltmeleri, uyarıda bulunmaları, aydınlatıcı bilgi vermeleri gerekiyor. Her ne kadar bunlardan bir sonuç çıkmayacak olsa da… . Zira Mark Zuckerberg ve firmasının Almanya'da, Avrupa'da özel verilerin korunmasına ilişkin endişelere aldırış etmesi beklenmiyor. Kullanıcılara tam onların kişisel profillerine uygun reklamlar gönderilmesi, Facebook'un stratejisini oluşturuyor. Dünya çapında birkaç milyon kullanıcı, özel verilerin toplanılmasına tepki olarak Facebook'dan ayrılacak olsa bile Facebook'un başka bir yol izlemesi zaten mümkün değil. Borsaya kayıtlı firmaların basit mantığına göre mal sunumunun genişleyerek devam etmesi şart… . Dünya çapında bir milyardan fazla kullanıcının zaten Facebook'da kalmaya devam edeceğini de unutmamak gerekir!”
