02 Nisan 2016 00:12
Gazeteci Cengiz Çandar, Kemal Can, Prof. Ahmet İnsel, Başbakanlık Başdanışmanı Hatem Ete, Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu, T24 yazarı Nurcan Baysal, şair Bejan Matur ve iş adamı Şahismail Bedirhanoğlu’nun da aralarında olduğu 36 kişinin üç yıla yayılan bir süreçte “terör örgütü üyesi oldukları” iddiasıyla soruşturulduğu, telefonlarının dinlendiği, bazılarının maillerinin de izlemeye alındığı, bir bölümünün de fiziki takiplerinin yapıldığı ortaya çıktı.
İngiltere’den e-mail ile yapılan, kitapların da delil olarak öne sürüldüğü isimsiz bir ihbara dayandırılan soruşturmada, Türkiye’nin önde gelen gazeteci, yazar, akademisyen ve aktivistleri “PKK/KCK üyesi oldukları” iddiasıyla aylarca takibe alındı. Soruşturmayı başlatıp yürütenler arasında öne çıkan isimler, daha sonra “FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması” iddialarıyla başlatılan soruşturma ve dava sürecinde suçlanan ve bazıları tutuklanan polis, savcı ve hâkimler oldu.
“İngilizce, Fransızca bilen personel yokluğu nedeniyle Google üzerinden tercüme yapılmaya çalışıldığı”; bilirkişinin ilgili harddiski incelemediği; İngiltere’de yaşayan Catriona Vine’ın e-maillerinin “Zübeyir Aydar tarafından kullanıldığı” iddiasıyla izlendiği; IRA barışı sürecinin mimarlarından eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in danışmanı Jonathan Powell’ın e-mail adresinin de “terör örgütü üyeliği” şüphesi öne sürülerek takibe alındığı, “skandal” olarak nitelenen soruşturmaya ilişkin dosya kapsamındaki tutanaklarda yer aldı.
Kast edilen silahlı terör örgütünün PKK/KCK olduğu dosyanın üzerine kurulduğu konu; 1992’de İngiltere’de kurulan ve misyonunu “Türkiye, İran, Irak, Suriye ile eski Sovyetler Birliği’ndeki Kürt bölgelerindeki hak ihlallerine son verme” olarak da tarif eden Kürt İnsan Hakları Projesi (KHRP- Kurdish Human Right Project) kapsamındaki faaliyetler oldu. Dosyada, Demokratik İlerleme Enstitüsü (DPI-Democratic Progress Institue) direktörü Kerim Yıldız’ın kurucularından olduğu KHRP’nin “PKK tarafından kurulduğu” iddia edilirken amacı şöyle aktarıldı:
“PKK/KCK silahlı terör örgütünün Suriye’deki faaliyetlerinde çatışmaların başladığı 2011 yılının Mayıs ayından itibaren artış meydana geldiği, örgüt mensuplarının ülkede yoğun bir şekilde faaliyet göstermeye başladığı, özellikle Türkiye’nin Suriye sınırına yakın bölgelerinde kontrol dışı etme gayreti içinde oldukları ve bu alanda çok rahat hareket etmeleri nedeniyle ve PKK/KCK silahlı terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik olarak yapılan çalışmalarda terör örgütünün Avrupa’da birçok ülkede lobi faaliyetlerinde bulunabilmek, uluslararası kamuoyu oluşturmak, Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu dahil birçok Batılı kurumu kullanarak Türkiye üzerinde bir baskı unsuru oluşturmak amacıyla kurdurduğu paravan yapılanması KHRP...”
Ocak 2014’te dinleme ve izleme kayıtlarını içeren harddiskin “bilirkişi” sıfatıyla verildiği Nuh Mehmet Damgacı soruşturmanın başlangıcını şöyle aktardı:
“Ben daha önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde Bölücü Büro Amirliği KCK kısım amiri olarak çalışmaktaydım. Esas olarak bana sorduğunuz dosya ile ilgili işlemler 2013/222 sayılı dosya üzerinden birimimize gelen bir ihbar üzerine başlatılmıştır.”
Dosyada yer alan ifadeleri kapsamında “Doğrusunu söylerseniz, ben bugüne kadar bu harddiski incelemedim” de diyen Damgacı’nın kast ettiği ihbar, Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü’ne 26 Ocak 2013’te ‘gurbetçi’ takma adıyla e-posta üzerinden gönderildi. İlgili ihbar, yazım hataları ve koyulaştırmaları dâhil, dosyadaki hâliyle şöyle:
“Sayın Emniyet yetkilileri uzun zamandır İngiltere de gurbetçiyim. Tatil için Ülkeme döndüm. Ama İngiltere de olan şahit olduğum bazı şeyler beni rahatsız etti. KHRP (Kürdish Human Rights Projet) adı altında PKK nın uzantısı kurum var. Bunların iş gücü Avrupa Parlamentosunda ve Avrupa genelinde PKK penceresinden Türkiye aleyhine Devletimiz aleyhine lobi faaliyeti yürütmek. Bununla da kalmıyor Türkiye ye bu zehri akııtınk orda kendilerine yandaş bulmak için bir sürü faaliyet yapıyorlar. Türkiye den İng. Ye adamları davet edip ne halt olduklarını anlatıyorlar ayrıca geçen sene yaz aylarına doğru utanmadan GS lisesinde toplantı yapmaya kalktılar. Bunları yeri Londra da. Kerin YILDIZ denen adam da bu yerin kurucusu. Bana inanmıyorsanız araştırın bakın. Sırf yazdığı kitaplara bakın ülkemiz aleyhine neler yazıyo kitaplarında ülkemizde kürdistan haritası kuruyor. Bu adamı allah Vatan Millet aşkına araştırın. İngiltere deyken .... nolu telefonu kullanıyor. Bana inanmayan test edebilir. Sizden ricam güzel Memleketimi bu hainlerin eline bırakmayın. Gurbetteyken bizde Vatanımızı korumasını biliriz her Türk genci gibi. Çalışmalarınızda başarılar.”
Nuh Mehmet Damgacı “bilirkişi” sıfatıyla, ihbardan sonraki gelişmeleri şöyle aktarıyor:
“Biz bunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunmadan önce istihbarattan gerekli teyitleri aldık ve bu kişi ve ilgili kişiler hakkında gerekli gizli koruma tedbirlerine başvurduk. Dinleme sırasında Avrupa yapılanması yanında Suriye yapılanmasına ilişkin birtakım bilgiler elde edildi. Dosya genişleyince Avrupa yapılanması savcılığın talimatı ile 2013/1963 sayılı soruşturma ile Suriye yapılanması 2013/1964 sayılı soruşturma üzerinden yürütüldü.
“1963 sayılı dosya üzerinde Türkiye’de bu yapılanma ile birlikte hareket eden örgüt içinde olan kamuoyunda bilinen ve ismi geçen birtakım yazarlar hakkında dinlenme kararı alması gerekiyordu. Ancak bu kişiler ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı Ramazan Saban’a şifaen bilgi verildi, daha sonra Ramazan Saban savcı bu şahısların 1963 ile alakalı olduğunu ve 2013/1045 sayılı dosya üzerinden bize tefrik edileceğini söylediğinden, zaten bunları dinlemek istediğimizi söylemiştik çünkü dosyayla bağlantıları vardı. Biz daha sonra teknik bürodan bir rapor gittiğini öğrendik. Bunun üzerine şahısların dinlenmesine dair CD’ler bize gönderildi. Biz de dosyaya koyduk.”
Damgacı’nın hâlihazırda bazı yazarların dinlendiğini söylediği 1045 sayılı dosyanın savcısı, “FETÖ / Paralel Devlet Yapılanması-PDY” soruşturması sürecinde suçlanan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan 25 Aralık yolsuzluk iddialarına ilişkin dosyanın savcısı Muammer Akkaş. Dosyadaki belgelere göre, Akkaş’ın “ülkede kaos ve kargaşa ortamı oluşturarak anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine yönelik suç işlemek, terör örgütü üyesi olmak, eylem ve faaliyetlerde bulunmak” iddiasıyla 1045 sayılı dosya kapsamında telefon dinleme, mailleri izleme ve/veya fiziki takip kararı talebinde bulunduğu isimler arasında gazeteciler Can Dündar, Banu Güven, eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Gençay Gürsoy, Yahya Kemal Can, iş adamı Şahismail Bedirhanoğlu da var.
İlgili belgelere göre, Akkaş’ın taleplerine onay veren hâkim 25 Aralık yolsuzluk iddiaları dosyasının bugün tutuklu olan hâkimi Süleyman Karaçöl ve yine FETÖ davasında yargılanan hâkim Menekşe Uyar. İlgili soruşturmanın emniyete ilişkin belgelerinde öne çıkan isim de, yine ‘FETÖ davası’ndan yargılanan dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse.
Akkaş’ın yürüttüğü soruşturma kapsamında telefonları dinlenip mailleri izlenen isimler arasında Ahmet İnsel, Avni Özgürel, Ali Bayramoğlu ve Cengiz Çandar da var. Diğer savcı Ramazan Saban’ın yürüttüğü 1963 sayılı DPI/KHRP soruşturmasına nakil sebebiyle bu isimleri izlettiği ortaya çıkan Akkaş’ın, kendi uhdesinde bulunan ve daha sonra başka savcılarca üstlenilen dosya kapsamında başka kimleri dinlettiği bilinmiyor.
Daha sonra “kumpas davası” suçlamalarına neden olan “Selam Tevhid” soruşturması kapsamında yargılanan savcı Ramazan Saban’ın dosyaya baktığı dönemde hazırlanan 17.12.2013 tarihli İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadale Şube Müdürlüğü kaynaklı belgeye göre, 1963 sayılı DPI/KHRP soruşturmasında, dosyada açık isimleri verilerek dinlemeye/izlemeye alınan isimler şunlar:
Mahmut Kerim Yıldız, (Başbakanlık Danışmanı ve SETA Başkanı) Taha (Özhan), Sibel, Marc, Ruby Byrnes, Nurcan Baysal, (Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi ve DPI danışmanı) Esra Elmas Balancar, (Diyarbakır İHD Başkanı) Raci Bilici, Murat Çiçek, Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, KHRP’ye ait 5 numara, Havva Kök Arslan, (DPI Program Yöneticisi) Elanor (Johnson), Saniye Karakaş, Mehmet Asutay, (DPI Program Yöneticisi) Mustafa Gündoğdu, (DPI yetkilisi) Catriona Vine, İlknur Kırmızıdağ, (Başbakan Davutoğlu’nun danışmanlarından) Yılmaz Ensaroğlu, şair Bejan Matur, Sir Kiekran (Prendergast), Habibe Feray Salman, Hamit Emrah Beriş, (Başbakanlık Danışmanı) Hatem Ete, Abdulvahap Coşkun, Hacer Yıldız Kavuncu, Hülya.
Aynı raporda izlemeye alınan e-posta adresleri listesinde de şu isimler yer aldı:
Mahmut Kerim Yıldız, Esra Elmas Bacanar, Raci Bilici, Murat Çiçek, Havva Kök Arslan, Elanor Johnson, Catriona Vine, Mustafa Gündoğdu, İlknur Kırmızıdağ, Yılmaz Ensaroğlu, Bejan Matur, Hamit Emrah Beriş, Hatem Ete, Abdulvahap Coşkun, Yılmaz Ensaroğlu.
Dosyada, Catriona Vine’ın e-maillerini takip süresinin uzatılması istenirken, adresin “(KCK Yürütme Konseyi Üyesi) Zübeyir Aydar tarafından kullanıldığı belirtilerek kararın alındığının” not edilmesi dikkat çekti.
İlgili listede “Kullanıcısı tespit edilemeyen şahıs” olarak yer alan bir mail adresi de İngiltere hükümetiyle İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) arasındaki müzakerelerde İngiltere Başmüzakereciliği’ni üstlenen ve dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Başdanışmanı olan Jonathan Powell’a ait. DPI’ın Uzmanlar Konseyi üyesi olan Powell, DPI çatısı altında Türkiye’de de Kürt sorununun çözümü çerçevesindeki bazı çalışmalara katılmıştı.
Kasım 2013’te İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse’nin yazısının ardından savcı Ramazan Saban’ın hâkim Menekşe Uyar’a sunduğu talebin onaylanmasıyla Powell’ın mail adresinin 3 ay izlemeye alındığı belirtilirken öne sürülen iddia ‘PKK’ya üye olmak’ oldu.
Soruşturma kapsamında Türkiye’den telefonların yanı sıra İngiltere, Belçika, Fransa, Almanya, Irak ve Lübnan kodlu bazı telefonların da dinlenmesinin talep edildiği ve kabul edildiği görülürken kimi dinlemelerin uzatılma talebi ‘suç unsuru tespit edilemediği’ gerekçe gösterilerek sunuldu.
Dosya kapsamında, “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla yer yer gizlice fotoğrafları da çekilerek fiziken takip edilen isimler arasında Bejan Matur, Kerim Yıldız, Esra Elmas Balancar, Jonathan, Yılmaz Ensaroğlu da yer aldı. Süreçte takip edilen isimlerin katıldığı bazı toplantılar izlemeye alındı, teknik teçhizatla yapılan ortam dinlemelerinin tapeleri ile çekilen gizli fotoğraflar dosyaya kondu.
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse’nin ilettiği yukarıdaki kişilere dair aylar süren iletişim tespitinin sonlandırılması talebi üzerine, savcılık Aralık 2013’te “e-posta adreslerine ait verilerin ayrı bir veri taşıyıcısına kopyalanması ve bu telefonlara ait TİB KDM programı üzerindeki tüm verilerin imhasının yapılması” kararı verdi.
Tutanaklara göre, Mart 2014’te TMK 10. madde ile görevli özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından soruşturmada görevsizlik kararı alınırken dosyanın sayısı 2013/1963’ten 2014/39213’e dönüştürüldü. Aynı ay içinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, savcılıktan ‘herhangi bir kayda rastlanmadığı’ gerekçesiyle ilgili dosyanın kopyasını talep etti. İstek üzerine emniyete 26 CD, görüşme tutanakları ve bir hard diskin verildiği belirtilen dosyaya göre, kayıtlar bilirkişi Nuh Mehmet Damgacı’ya 16 Nisan 2014’te verildi. 26 Ekim 2015’te savcı Mehmet Şenay Baygın, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nden “suç tespiti varsa fezleke düzenlemesini” talep etti.
Talebin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun 20 Kasım 2015’te yazdığı bilgilendirme notunda “maillerin içerikleri incelendiğinde PKK adına faaliyetleri ilgilendiren veya deşifre eden herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı tespiti”ne yer verildi.
Tutanakta dinleme kayıtlarının bir kısmına dair “konuşma dilinin İngilizce olması ve B Kısım Amirliğimizde İngilizce tercüman veya yetkili bulunmaması nedeni ile kontrolün yapılması mümkün olmamıştır” notu da yer aldı. Dosya içindeki İngilizce ve Fransızca metinlerin Google Translate üzerinden çevrilmeye çalışıldığı metinde sadece İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici’nin konuşmalarının yer aldığı CD’de ‘6 adet suç unsuru görüşmeye rastlandığı’ öne sürüldükten sonra şu ifadeler kullanıldı:
"İncelemesi yapılan diğer 26 DVD’de, PKK-KCK Terör Örgütü adına faaliyetleri ilgilendiren veya deşifre eden herhangi suç unsuru görüşmeye rastlanmadığı tespit edilmiştir.”
Savcı Mehmet Şenay Baygın, “yeterli delil elde edilemediğinden iletişim dinlenmesine son verilerek kayıtların imha edilmesi” kararı aldıktan sonra Ceza Mahkemesi Kanunu gereği dosya kapsamında ağır iddialarla suçlanarak dinlenen isimlere 17 Şubat 2016’da bilgi notu gönderdi. Dosyada notun gönderildiği belirtilen isimler şöyle:
Yılmaz Ensaroğlu, Esra Elmas Balancar, Bejan Matur, Murat Çiçek, Recep Elçi, Nurcan Baysal, Havva Kök Arslan, Raci Bilici, Cengiz Çandar, Şahismail Bedirhanoğlu, Avni Özgürel, Ali Bayramoğlu, Ahmet İnsel.
Dosya kapsamında “terör örgütü üyeliği” iddiası öne sürülerek aylarca dinleme ve izlemeye alınan 36 kişinin tam listesi şöyleydi:
Jonathan, Taha, Marc, Abdullah, Hülya, Ruby Byrnes, Sibel, Rüstem, Mahmut, KHRP, Catriona Vine, Eleanor Johnson, Mehmet Avni Özgürel, Hacer Yıldız Kavuncu, Murat Çiçek, Hamit Emrah Beriş, Osman Cengiz Çandar, Hatem Ete, Yılmaz Ensaroğlu, Mehmet Asutay, Nurcan Baysal, İlknur Kırmızıdağ, Habibe Feray Salman, Hasan Ali Bayramoğlu, Mustafa Gündoğdu, Evren Çevik, Havva Kök Arslan, Raci Bilici, Saniye Karakaş, Ahmet Faik İnsel, Şahismail Bedirhanoğlu, Bejan Matur, Recep Elçi, Mahmut Yıldız, Esra Elmas Balancar, Abdulvahap Coşkun
© Tüm hakları saklıdır.