Avrupa Birliği, Rusya'ya karşı ekonomik yaptırımların hayata geçirilmesi üzerinde uzlaştı. Yaptırımlar, savunma ürünleri ticaretine de yasak getiriyor. Maerkische Allgemeine gazetesinin konuya ilişkin yorumu şöyle:
“Karar, kendine saygı ile ilgili bir durum. Aylarca cezalarla tehdit edip, durumda bir iyileşme olmadığında bunu hayata geçirmemek olmazdı. Putin, kısa vadede politikasını değiştirmeyecektir fakat belki uzun vadede bir değişiklik olur. Rusya’nın derin bir ekonomik krize sürüklenmesi onun da işine gelmez.”
Trierischer Volksfreund gazetesinde de aynı konuda bir yoruma yer veriliyor:
“Avrupa Birliği, özellikle de Alman hükümetinin çekimserliği yüzünden uzun bir süre tereddüt etti. Avrupa Birliği’nin, Moskova’nın bunu bir sinyal olarak algılayıp, vurmak yerine konuşmayı tercih edeceğini düşünmesi anlaşılır. Fakat bu yanlış bir tahmindi. Nihayetinde yaptırımların üçüncü aşaması olan ekonomik yaptırımlar devreye girdi. Sonunda sembolik eylemlerin ve bireysel yaptırımların ötesine geçiliyor ve Rus ekonomisinin bütünü hedef alınıyor.“
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA’in eski çalışanı Edward Snowden’a ABD’ye geri dönmesini önerdi. NSA’in gizli belgelerini ifşa ettiği için Amerikan makamları tarafından aranan Snowden’ın Rusya’daki oturma izni temmuz sonunda bitiyor. Frankfurter Rundschu gazetesindeki yorum şöyle:
“Adalet Bakanı Heiko Maas’ın Edward Snowden hakkında konuşması tam bir sinizm örneği. Maas, Snowden’ın bir Amerikan mahkemesi karşısına çıkması tavsiyesinde bulundu. Bakan, Snowden’ın henüz 30 yaşında olduğunu ve hayatının geri kalan bölümünü kaçarak geçirmeyi istemeyeceğinden emin olduğunu söyledi. 65 yaşında cezaevinde olmak mı daha iyi, yoksa affedilmek veya cezanın hafifletilmesi için pazarlıklarda bulunmak mı? Demokratik vatandaşlık görevini yerine getirmiş biri için ‘hafif bir ceza’ ne olabilir ki? 25 yıl? 20 veya 15? SPD Genel Başkanı Gabriel, ahlaklı kalmak istediğini söyledi. Ceza hukuku ne derse desin, Adalet Bakanı ilk kez bakan olduğunu göstermek zorunda.”
Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel gazetesi de aynı konuda bir yoruma yer veriyor:
“Snowden’a tanınan sığınma hakkının süresi perşembe günü doluyor. Bakan Maas’ın da söylediği gibi, Snowden sığınmadan sığınmaya gidemez. Rusya tabii ki bugün onun için bir durak. Fakat burada kalıcı değil. Özellikle de Rusya ile ABD arasında muhtelif nedenlerden dolayı gerginlik giderek tırmanırken. Snowden Putin’in elinde bir koz. Bu yüzden Snowden de uzun bir süre Moskova’da kalmak istemiyor, düşünsel ve duygusal bakımdan o bir Amerikalı olarak kaldı. Ancak onun vatanseverlik anlayışı daha farklı. Dolayısıyla demokrasi teorisi ve hukuk siyaseti bakımından çok ilginç bir dava olacak. Demokrasi konusunda öncü bir durumda olan ülkede Snowden’ın adil olarak yargılanması ve adil bir dava sürecinin güvence altına alınmasından ABD’nin de menfaatleri olur.”
