İstanbul Alibeyköy'de tramvay ile İETT otobüsünün karıştığı kazaya ilişkin gözaltına alınıp adliyeye getirilen vatman, sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği tarafından, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmak' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kaza ve sonrasında neler yaşandı?
Kaza, dün saat 09.00 sıralarında Alibeyköy'de Namık Kemal Caddesi'nde meydana geldi. Taksim- Cebeci seferi yapan 36T hatlı otobüs, Taksim'den Cebeci'ye gidiyordu. Normal güzergahında ilerleyen otobüs, Namık Kemal Caddesi'nde rayların üstünden geçtiği sırada Alibeyköy Metro İstasyonu istikametinden gelen tramvay ile çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle sürüklenen otobüs park halindeki 2 otomobile ve bir güvenlik kulübesine çarptıktan sonra durabildi. Kazada 33 kişi yaralanmıştı. Kazayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. İncelemelerde, otobüs şoförünün alkol ve uyuşturucu testinin temiz çıktığı belirtildi.
Tutuklanma talebiyle hakimliğe sevk edildi
Hastanede tedavisi tamamlanan Semi Özcan, emniyetteki işlemlerinin ardından bu sabah İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Vatman Semi Özcan, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından “bilinçli taksilerle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmak" suçundan tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Vatman'ın savcılık ifadesi ortaya çıktı
Vatmanın savcılık ifadesinde "Olay sabahında hiçbir şey yememiştim. Açlıktan gözüm kararmış veya bayılmış olabilirim. Kaç dakika baygın kaldığımı hatırlamıyorum. Çünkü kendime geldiğimde kullandığım tramvay İETT otobüsüne çarptığını ve olay yerine ambulansların geldiğini gördüm. Bayıldığım için tramvay ışıklarının yeşil mi kırmızı mı yandığını hatırlamıyorum. Normalde tramvay kabininde ivme kolunu manuel kullanırım. Bu güzergâhta veya başka güzergâhlarda daha önce başıma birçok kez sinyalizasyon arızaları gelmiştir" dediği öğrenildi.
Semi Özcan, ifadesinde yaklaşık 7 yıldır vatman olduğunu ifade ederek, "İki yıldır T5 Eminönü Alibeyköy tramvay hattında çalışmaktayım. Dün saat 05.30'da sıralarında iş başı yapmak için çalıştığım kuruma gittim. Saat 06.30'da ise tramvaya binerek Cibali durağına gidip tekrar Alibeyköy Otogar durağına geldim. Saat 09.00 tekrar Alibeyköy'den Cibali durağına kalkış yaptım. O ana kadar tramvay kabini içerisinde mekanik arızaya işaret edecek herhangi bir olumsuz durum hissetmedim. Hatta yanımda soy adını bilmediğim temizlik şefimizde vardı. Alibeyköy durağından yolcuları aldıktan sonra tekrar hareketlendim. O esnada kabin içerisinde yalnızdım. En son yolu takip ettiğimi biliyorum. Ancak hareketlendikten sonraki süreci hatırlamıyorum. 4 ay kadar önce kalp çarpıntısı şikayetiyle hastaneye gitmiştim. Bunun dışında herhangi bir kronik rahatsızlığım bulunmamaktadır. Olay sabahında hiçbir şey yememiştim. Açlıktan gözüm kararmış veya bayılmış olabilirim. Kaç dakika baygın kaldığımı hatırlamıyorum. Çünkü kendime geldiğimde kullandığım tramvay İETT otobüsüne çarptığını ve olay yerine ambulansların geldiğini gördüm. Ardından sağlık ekipleri beni hastaneye götürdü. Hastanenin ardından karakola giderek ifademi verdim" dedi.
"Bayıldığım için tramvay ışıklarının yeşil mi kırmızı mı yandığını hatırlamıyorum"
Özcan ifadesinin devamında, "Başıma ilk defa böyle bir kaza geldi. Daha önce hiç kazam yoktur. Yaşanılanlardan dolayı çok üzgünüm. Her şey iradem ve kontrolüm dışında meydana gelmiştir. Bayıldığım için tramvay ışıklarının yeşil mi kırmızı mı yandığını hatırlamıyorum. Normalde tramvay kabininde ivme kolunu manuel kullanırım. Bu güzergahta veya başka güzergahlarda daha önce başıma birçok kez sinyalizasyon arızaları gelmiştir. Ancak olay tarihinde yaşanan kazada, sistemin aynı şekilde hata verip vermediğini bilmiyorum. Araştırılmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.