İSTANBUL, (DHA)- ERKEN doğumun fetal gelişim kısıtlılığı yani gelişim geriliğine neden olabildiğini belirten Op. Dr. Resul Arısoy, \"Fetal gelişim kısıtlığı ile dünyaya gelen çocuklarda nörolojik gelişim geriliği, serebral palsi, konuşma ve okuma bozuklukları, düşük öğrenme kapasitesi, hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklar gelişebilmektedir\" dedi.
Bebeğin anne karnında kaybına dahi neden olabilen fetal gelişim kısıtlılığının modern yöntemlerle belirlendiğine dikkat çeken Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Perinatoloji Uzmanı Op. Dr. Resul Arısoy, alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi. Gelişim geriliğine gebelik takiplerinde sık rastlandığını ifade eden Op. Dr. Resul Arısoy, \"Gebelik takiplerinde ihmal edilmemesi gereken ultrasonografi değerlendirmelerinde bebeğin büyüme eğrisinin normal ilerleyip ilerlemediği belirlenebilmektedir. Cenin ağırlığının 10 persentilden daha düşük olması fetal gelişim kısıtlığı olarak tanımlanırken, 3 persentilden düşük olması ise ağır fetal gelişim kısıtlığı olarak ifade edilir\" diye konuştu.
Op. Dr. Arısoy, fetal gelişim kısıtlığınının neden olduğu rahatsızlıkları ise şu sözlerle açıkladı:
\"Erken doğum, bebeğin suyunda azalma yani oligohidroamniyos, bebekte akciğer ve nörolojik hastalıklar, bebeğin beyninde kanama (intra ventriküler kanama), bebekte bağırsak rahatsızlıkları (nekrozitan enterokolit), sepsis, hipoglisemi yani kanda olması gerekenden az şeker bulunması, bebeğin anne karnında kaybı gibi çok ciddi sorunlara neden olabilmektedir.\"
\"ANNE ADAYLARI SİGARADAN UZAK DURUN\"
Fetal gelişim kısıtlığının en önemli nedenleri arasında utero-plasental dolaşım yetersizliği olduğunu anlatan Op. Dr. Arısoy, sigara ve alkolün zararlarına dikkat çekerek, \"Gelişim kısıtlılığı olan bebek sahibi olma öyküsü de önemli risk faktörleri arasındadır. Bununla birlikte; genetik bozukluklar, doğumsal anomaliler, enfeksiyon, hipertansiyon, diyabet, kronik böbrek ile kalp hastalıkları da fetal gelişim kısıtlığına yol açabilmektedir. Fetal gelişim kısıtlığına neden olan sigara ve alkol tüketimi ise önlenebilir risk faktörlerinin başında gelmektedir\" uyarısında bulundu.
\"ÖNLEMİ DOKTORUNUZLA BİRLİKTE ALIN\"
Gelişim kısıtlığı düşünülen hastalar perinatoloji uzmanı ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatan Arısoy, \"Doğru gebelik yaşı ve fetal biyometri ile tanı kesinleştirildikten sonra gebelik boyunca takip planlanmalıdır. Sigara, alkol, ilaç kullanımı, mevcut kronik hastalıkların kontrol altına alınması gibi düzeltilebilen risk faktörlerini değiştirmek önemlidir. 11-14 gebelik haftaları arasında Uterin arter Doppleri kontrolleri ihmal edilmemelidir. Risk saptanan gebeliklerde plasenta oluşmadan yani 16\'ncı haftadan önce 75-150 mg. aspirin kullanımı hastalığın gelişme ihtimalini veya şiddetini azaltabilmektedir. Bu faydayı tüm gebelerde görmek mümkün değildir ancak olguların yüzde 10-50\'sinde fayda sağlamaktadır\" ifadelerini kullandı.
(FOTOĞRAF)