İSTANBUL, (DHA) DİYABETİK nöropati hakkında bilgi veren ve diyabet hastalarının yaşam kalitesini etkileyen en önemli tutulumlardan birinin sinir sistemine olan etkileri olduğunu kaydeden Medicana Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Selda Özşahin, \"Diyabetin periferik sinir sistemi tutulumuna diyabetik nöropati denilmektedir. Örneğin gece sabaha kadar ayakları elleri yanan, batışan, sıcak basan üzerine çarşaf dahi değdiremeyen birini düşünün, vereceğimiz bir tek ilaçla şikayeti rahatlayabilir ya da ayaklarındaki hissizlikten dolayı ayak yaraları olan bir diyabet hastasının yara kontrolü ve diğer önlemlerle belki de ileride o bacağın kangren ve kesilmesini önleyebiliriz\" dedi.
\"25 YILDIR DİYABET HASTASI OLANLARIN YARISI NÖROPATİ YAŞIYOR\"
Nöropatinin sinirin hastalanması olduğunu belirten Dr. Selda Özşahin sözlerine şöyle devam etti, \"Duyu sinirleri, motor sinirler ve organlara giden otonomik sinirlerin hastalanmaları durumuna genel olarak ‘nöropati’ adı verilir. Otonomik sinirlerin bazıları damarlara gider, bazıları kalbimizin ritmini iletir, kan basıncımızı ayarlar ya da salgı bezlerimize gidip yeri geldiğinde terlememizi sağlar. Nöropatiye bağlı olarak vücutta tek sinir tutulabileceği gibi, birden fazla sinir de tutulabilir. Nöropati bir çok sinirimizi etkilediği zaman biz buna polinöropati diyoruz. Diyabetik nöropati, şeker metabolizmasındaki bozukluğa bağlı olarak tüm vücudumuzda adeta bir ağ gibi seyreden sinirlerin fonksiyonunun bozulmasıdır. Fakat şeker hastalığının ağırlığı ile nöropati şiddetinin ağırlığı her zaman doğru orantılı değildir. Çok hafif şeker yüksekliği olan bir şeker hastasında görülebilirken; ağır şiddette diyabeti olan hastalarda hiç görülmeyebilir. Burada hastalığın ortaya çıkmasında en önemli faktör hastalığın süresidir. Diyabet hastalığının başlangıç ve tanı anında yaklaşık yüzde 10-15\'i nöropati bulgu ve semptomlarına sahipken bu oran 25 yılın sonlarında yüzde 50\'nin üzerine çıkmaktadır. \"
\"ŞEKERE BAĞLI NÖROPATİ TÜM VÜCUDU İLGİLENDİRİYOR\"
Şekere bağlı nöropatinin bütün vücudu ilgilendiren bir sorun olduğunu söyleyen Dr. Özşahin, \"Sinirde metabolik bir problem olduğunda genellikle şikayetlerin görüldüğü ilk bölge ayak tabanı, sonra ayak bilekleri, sonra da el ve el bilekleridir. Diyabette en sık duyu sinirleri ve daha az sıklıkta otonomik sinirler, yani organ ve salgı bezlerine giden sinirler ve yanı sıra hareket sinirleri tutulur\" dedi.
Buna göre diyabete bağlı olarak nöropatiyle ilgili bazı sorunların ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Özşahin bu sorunları şöyle anlattı, \"Diyabetik nöropati hastalarının yüzde 95’inde el ve ayak uçlarında duyu sinirlerinin tutulmasına bağlı olarak; el ve ayaklarda yanma, donma, iğne batması, elektrik çarpması ve üşüme hissi, karıncalanma gibi yakınmalar ortaya çıkar. Bazı şeker hastalarında da nadiren ‘radikülopati’ denilen omurilikten çıkan bir grup sinir tutulur. Böyle durumlarda hasta bacağını kaldıramaz, hareket edemez. Ağır bir felç tablosuyla doktora başvurur. Şeker hastalarında ‘kranial sinir tutuluşu’ denilen tabloda ise, göz kapağı veya gözün hareket kaslarının felci ya da yüz felci gelişebilir. Bunlar şekerin nadiren yaptığı ama daha ağır durumlardır. Pozisyon ve dengeden sorumlu sinirlerin tutulması ile Şeker hastaları gözünü kapadığında denge sorunu yaşayabilir, merdiven inmekte zorlanabilir. Diyabetik bir hasta pozisyonunu bilemediği için takılıp çok kolay düşebilir.\"
Diyabette hareket sinirlerinin daha az tutulduğunu da belirten Dr. Özşahin, \"Hareket sinirlerinin tutulduğu bir şeker hastasında ellerde, ayaklarda ve kaslarda erime olur. Otonomik denilen organ sinirleri bozulduğunda ise iç organlarımız gibi otomatik çalışan organlarımız etkilenir ve Bu durum kalp krizlerine ,cinsel problemlere de neden olabilir. Ayrıca idrar yapmada sıkıntılar olabilir. Şeker hastalarında idrar yapmada zorluk, idrar kaçırma gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ancak en sık rastlanan sorun sertleşme problemidir\" dedi.
\"KAN ŞEKERİNİN İYİ KONTROL EDİLMESİ NÖROPATİDEN KORUNMANIN EN İYİ YOLUDUR\"
Kan şekerinin iyi kontrolü diabetik nöropatiden korunmanın en iyi yolu olduğunu da söyleyen Dr. Özşahin, \"Ancak bu konuda genetik eğilimlerin rolü bulunduğu ileri sürülür ve gizli şeker denilen yalnızca oral glukoz tolerans testi bozuk hastalarda bile diabetiknöropati gelişebilmektedir. Bu değiştirilebilir risklerin azaltılması doğru olacaktır. Kan yağlarının düşürülmesi, alkol ve sigara tüketiminin bırakılması bunlardan bazılarıdır. Diabetik nöropati tanısı, hastalık öyküsü ve ayrıntılı bir bir nörolojik muayene ile konur. Muayenede kan basıncı, kalp hızı, kas gücü, yüzeysel duyu bozukluğu, vibrasyon ve eklem pozisyonuna bakılır. Hekim gerekli görürse EMG gibi testlere ihtiyaç duyabilir\" dedi.
(FOTOĞRAFLI)