Almanya Başbakanı Merkel'in Almanya'ya mülteci akını sonrasında “Biz bunu başarırız” söylemini kullanmasının üzerinden bir yıl geçti. Merkel, Alman basınına mülteci akınının birinci yıldönümünde yaptığı açıklamada Almanya'nın geçmişte mülteci politikalarına hatalar yapıldığını kabul etti. Frankfurter Rundschau gazetesinin yorumunda şu görüşleri okuyoruz:
“Merkel geçen yılın mülteci politikalarına kuşku ile yaklaşmadı. Tam tersine bu politikaları kesinlikle onayladığını vurguladı. Hataların daha önceki yıllarda yapıldığını, federal hükümetin ve Avrupa'nın bu konuyu yeteri kadar ciddiye almadığını söyledi. Merkel bu açıklamalarıyla geri adım mesajı vermedi, aksine politikalarını devam ettireceğine işaret etti. Başbakan Merkel mülteci krizinin üstesinden gelinmesini Almanya'nın birleşmesi ile kıyasladı ve böyle büyük bir görevin partililerin önüne atılıp gidilemeyeceğini söyledi. Hristiyan Birlik partileri Merkel'a görevi devam ettirme sorumluluğunu verecektir. Zira Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) yandaşlarının yüzde 70'i Merkel liderliğinde yola devam etmek istiyor.”
Stuttgarter Zeitung da yorumunda geçen bir yılda mülteciler konusunda gelinen noktaya ilişkin şu görüşleri yorum köşesine taşıyor:
“Siyaset sözlerin gücünden doğar. Siyasi mesajlar ne kadar komplike olursa olsun azami etkilerini ancak yoğun olduklarında hissettirir. ‘Biz bunu başarırız' sözü, Başbakan Angela Merkel'in bundan bir yıl önce -kendi ifadesiyle- tesadüfen ağzından çıkmış olan, ama şimdilerde başbakanlığının kaderini belirleyen bir söze dönüştü. Ve bu cümle onun bilinçli, cesaret verici, kendi gücüne güvenenen duruşunu gözler önüne seriyor. Ama aynı zamanda karşı taraftan da talepleri olan, tereddütsüz, kararlı bir duruş bu. Kısacası Merkel bu ifadesi ile kendisini eleştirenleri cezalandırmış oldu. Ve bu ifade ile mültecilerin cömert bir biçimde Almanya'ya kabulünün yolunu açtı. Bu açıklama hem insani, hem de uzun vadede nüfusu gittikçe yaşlanmakta olan Almanya için büyük bir olasılıkla doğru bir politikanın yansımasıdır.”
Reutlinger General-Anzeiger adlı gazete ise Merkel'in son bir yıldır uyguladığı mülteci politikalarına daha eleştirel yaklaşıyor:
“Merkel kutuplaştırıyor. Bu aslında yeni bir şey. Sarfettiği cümle yanlış mıydı, onu şimdiden değerlendirmek mümkün değil. En azından sorunun üstesinden gelmemiz için Merkel elindeki tüm imkanları kullanıyor. İltica yasasını hayli sertleştirdi; Türkiye ile bir ittifak oluşturdu, böylece mülteci sayısını hissedilir derecede azalttı. Tüm bunlar uzun vadede böyle kalır mı ve Almanya'ya göç eden 1 milyon mültecinin topluma uyumu başarılı olur mu, bunlar tamamen belirsiz. Ama sorunun altından belki de kalkabiliriz.”
Trierischer Volksfreund gazetesi de federal hükümetin mülteci politikalarının bir bilançosunu çıkartıyor:
“Avrupa'nın en güçlü ülkelerinden birinin hükümeti 2015 yazında daha fazla direnmedi. Zira Bavyera sınırına çekilecek dikenli teller umutsuz göçmen gruplarının Yunanistan'a kadar kuyruklar oluşturmasına, Balkanlar'da bir insani ve siyasi kaosa meydan verecekti. Başka politikacılardan farklı olarak bu noktada bir saniye bile tereddüt etmemesi Merkel'in tarihi başarısıdır. Öte yandan bu insani ve onurlu ‘biz' duygusunun arkasında toplananların sayısı azalıyor. Ama mülteci sorunu, güney İtalya'da güncel durumun gösterdiği gibi, çözüme kavuşmuş değil. Bir sonraki mülteci dalgası Akdeniz üzerinden akmaya başlamış durumda.”