Makedonya’da Pazar günü yapılacak isim değişikliği referandumu öncesinde AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn DW’nin sorularını yanıtladı. Hahn referandumun Makedonyalılar için bir fırsat olduğunu söyledi.Makedonya, ülkenin resmi adını Makedonya Cumhuriyeti'nden Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'ne değiştirip değiştirmeme konusunda Pazar günü referanduma gidiyor. Bu değişikliğin nedeni Yunanistan ile yaşanan sorunlar. Yunanistan, kendi sınırları içerisindeki bölgeyle aynı isme sahip olan yaklaşık 2 milyon nüfuslu Makedonya'nın gelecekte toprak talebinde bulunmasından endişe ediyor. Yunanistan bu sebepten Makedonya'nın NATO ve Avrupa Birliği'ne (AB) yakınlaşma çabalarını bloke ediyor. Bu blokajın kaldırılması için isim değişikliği girişimi iç politikada tartışma yaratınca, konunun vatandaşlara danışılması için referanduma girilmesine karar verilmişti.
Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, konuyla iligli DW’nin sorularını yanıtladı:
Deutsche Welle: Son haftalarda yönetici konumda bulunan Avrupalı ve uluslararası siyasetçilerin Makedonya’da ülkenin isim değişikliği için yapılacak referanduma son derece açık bir biçimde destek verdiklerini görüyoruz. Siz ve Avrupa Komisyonu açısından bu referandumun başarılı olması neden bu kadar önemli?
Johannes Hahn: Söz konusu ihtilaf, müzakere edilen ancak bir çözümden de son derece uzak olunan birçok anlaşmazlıktan biri. O nedenle bunlara donmuş ihtilaf deniyor. O nedenle her iki ülke liderinin liderlik göstererek aralarında uzlaşmaya varması beklenmedik bir gelişmeydi. Bu, tüm bölgenin er ya da geç Avrupa Birliği’ne katılmasına giden yolu açıyor ve umuyorum ki bu erken olur. Bu açıdan bakıldığında tebrik edilmesi gereken bir durum söz konusu. Avrupa Birliği ve uluslararası toplum temsilcilerinin burada olması ve destek göstermesi normal.
Siz Makedonya'da muhalefet lideri Hristiyan Mikoski ile ve İştip kenti sakinleriyle de biraraya geldiniz. Verdiğiniz mesaj neydi?
Seçimlerin yapıldığı her yerde olduğu gibi insanlar demokratik haklarını kullanmalı ve oylamaya katılmalı dedim. İngiltere'de gördüğümüz üzere özellikle ülkenin geleceği söz konusu olduğunda her oyun önemi var. Öncelikle de ülkenin gelişiminde özellikle büyük çıkarı olan daha genç ve orta kuşaklar açısından bundan sonra neler olacağına serbestçe karar verebilmek önemli. Ve elbette bağımsız medyanın servis ettiği ciddi enformasyonlar temelinde karar verebilmeliler. Bu önemli ve olgun bir demokrasinin de işareti.
Referandumun başarısız olması halinde Makedonya açısından bunun sonuçları ne olur?
Referandumun istişari bir fonksiyonu var, kendi içinde yükümlülük altına sokucu bir niteliği yok. Nihai kararı Üsküp’teki parlamento verecek. Ama elbette her ne kadar istişari olsa da referandum bir işaret. Sonuçlarının bilincinde olmak gerek. Ülke on yıldan uzun süredir Avrupa Birliği ile müzakerelere başlamaya çalışıyor. Tüm siyasi partiler ülkenin AB-Atlantik rotasına bağlı olduklarını tekrar tekrar ifade ediyor. Bu açıdan en azından teorik olarak tüm siyasi aktörlerin ortak desteği var. Umuyorum pratikte de böyle olur. Elbette farklı detaylar her zaman tartışılabilir. Ancak şimdi söz konusu olan genel bir perspektif ve iyi, gerçekçi bir pazarlık da demokrasinin bir parçasıdır. İyi bir anlaşma herkesin bir şeyler aldığı bir uzlaşmadır. Şimdi sıra vatandaşlarda. Karar verici güç onlar ve onları fırsatı değerlendirmeye çağırıyorum.
Üsküp’te Avrupa Birliği tarafından organize edilen medya konferansının ikincisine katıldınız. Medya özgürlüğünün bölgedeki durumundan memnun musunuz?
Henüz değil. İlerlemeler var ama dürüst olmak gerekirse ileriye doğru daha hızlı, kalıcı ve kapsamlı adımlar görmek isterim. Bu anlamda, bahsettiğiniz çerçevede yılda en az bir kere bir araya gelinmesi önemli. Konunun farklı yanlarının tartışılabilmesi önemli. O nedenle medya branşının temsilcilerinden sorunlarını dinlemek ama gazeteciler açısından da deneyimlerini paylaşabilmeleri önemliydi.
Avusturya Halk Partisi’nde (ÖVP) siyaset yapan Johannes Hahn, 2014 yılından bu yana Avrupa Komisyonu’nun Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişeleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi.
Söyleşi: Boris Georgievski
©Deutsche Welle Türkçe