Romanya Başbakanı Victor Ponta, 32 kişinin can verdiği, Bükreş'teki diskotek yangınından sonra başkent ve diğer kentlerde protesto eylemleri düzenlenmesi üzerine ‘halkla mücadele etmeye niyetli olmadığını' söyleyerek istifa etti. Gelişmeleri DW'ye değerlendiren Gazeteci ve Doktor Vlad Mixich, Ponta'nın istifa etmekte geciktiğini belirterek şunları söyledi:
“Son yıllarda Victor Ponta'nın adı hep skandallara karışıyordu. Doktora tezinin çalıntı olduğu ortaya çıkmış, birçok kabine üyesi hakkında yolsuzluk davası açılmış ve bakanlardan bazıları mahkum edilmişti. Kendisi de yolsuzluk yapmakla suçlanıyor. Bu kadar uzun süre görevde kalabilmiş olması bile şaşırtıcı. 2014 yılındaki devlet başkanlığı seçiminde milyonlarca Rumen'in rakibine oy vermiş olmasına rağmen istifa etmeye yanaşmadı. İstifa etmesi için 32 kişinin ölmesi ve 25 bin Rumen'in sokaklara dökülüp aleyhinde gösteri yapması mı gerekirdi?”
Sosyal medyada sürekli olarak sistemin değişmesinin ve erken seçimlere gidilmesinin talep edildiğini hatırlattığımız Rumen köşe yazarıMixich şunları söyledi:
“Facebook nesli haklı olarak bütün siyasetçileri eleştiriyor. Çünkü bütün partilerde yolsuzluk yapan politikacılar var. Parlamentodaki oylamalarda halkın talepleri hiç dikkate alınmıyor. Ne var ki, siyasi elitleri bir gecede değiştirmek mümkün değildir. Rumen politikacılar isteseler de istemeseler de genç halk kitlelerinin taleplerinin daha fazla görmezlikten gelemeyeceklerini bilmelidirler. Yeni nesiller Avrupa Birliği'ni yakından tanıyan, nasıl bilgi toplanıp, değerlendirilip paylaşılabildiğini çok iyi bilen insanlar.”
"Seçimler öne alınmalı"
Ülkede 2016 meclis genel seçimlerinin öne alınmasının değişime katkısı olmayacağını belirten Vlad Mixich, göstericilerin tek bir partiden değil ama bütün siyasetçi zümresinden saygı, sorumluluk ve şeffaflık beklediğini belirttikten sonra Romanya'da yolsuzluğun alt edilip edilemeyeceği şeklindeki sorumuza şu yanıtı verdi:
“Son yıllarda sosyal medya kanalıyla sayısız protesto gösterisi organize edildi. Ülkenin içinde bulunduğu şartların değişmesine itici güç olacaklarını bilmeseler bu insanlar sokağa dökülmez. Ülke değişiyor da. Reformcu kitleler başbakanların, vekillerin ve belediye başkanlarının yolsuzluktan yargılanıp cezaevini boyladıklarını görüyorlar. Romanya tarihinde ilk kez kanlı devrim olmadan siyasetçilerin yargılanabildiğine tanık oluyoruz. Halkın, hukuk devletinin ne olması gerektiği şuuru gelişiyor. En muktedir olanlardan bile hesap sorulabilmesi bireylerin zihniyet değiştirmesine vesile oluyor.”
Vlad Mixich, ülkesinin siyasi rejimine nasıl bir teşhis koyduğu şeklindeki son soruyu da şöyle yanıtladı:“Romanya'daki siyasi sistemi, yolsuzluk kanserinin bütün hücrelere sirayet etmesine benzetiyorum. Ama hastalıklı hücrelerle mücadele eden antikorlar artıyor. Sayıları hızla artan antikorlarla her gün dışarıda ve sosyal medyada karşılaşıyoruz.”