İran'ın ılımlı cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin 19 Mayıs'taki seçimi kazanması ülkenin kültürel ve siyasi açılımı kadar, yolsuzluğa batan ve devletin korumacılığında kalan ekonomisinin düzeltilmesi açısından da önemli bir hamle olabilir.
Seçim kampanyası sırasında atmosferi ısıtan vaatlerinin önümüzdeki dört yıllık dönemde yerine getirilmesi kolay olmayacak. Adaylar arasındaki televizyon münazaraları karşılıklı hırsızlık, yolsuzluk ve vergi kaçırma suçlamalarıyla geçmişti.
Ruhani'ye öncelikli olarak, yolsuzlukla etkili bir şekilde mücadele etme görevi düşüyor. Ancak İran'ın şartları dört yılda düzeltilemeyecek kadar eskilere dayanıyor. İran aynı zamanda komşularıyla, İsrail'le ve Batıyla arasındaki gerginlikleri de ortadan kaldırmaya çalışmalıdır. Ekonomik canlanma, istihdam artışı ve daha fazla yabancı sermaye yatırımlarının yapılması bu alanda yapıcı adımlar atmasına bağlıdır.
Ruhani birinci cumhurbaşkanlığı döneminde yakınlaşma adına büyük gayret harcadı. Ancak Ruhani'nin seçim başarısına rağmen Devrim Muhafızlarının İsrail ile İran arasındaki gerginliği arttırıcı girişimlerden kaçınacağını da kimse garanti edemez.
Ruhani bireysel ve toplumsal özgürlüklerin genişletilip insan haklarının korunmasına ve basın özgürlüğüne ağırlık verme vaadini de yerine getiremedi. Seçim kampanyasında bu ilkeleri canla başla savunarak puan toplamış ve İslam Cumhuriyeti'nin kırmızı çizgilerini aşmayı da göze almıştı. Bir konuşmasında "halkın 38 yıldır idam fermanı imzalamaktan başka bir şey bilmeyenleri seçmek istemediğini" söylemişti. Bu kinayeli sözler, binlerce siyasi tutuklunun idam kararının onaylandığı komitenin eski üyesi olan rakibi İbrahim Reisi'yi muhatap almaktaydı.
İktidarın merkezindeki muhtemel kopmalar
İran halkının Ruhani'den büyük beklentileri var. Ancak katı muhafazakâr ‘şahinler' seçim yenilgisinden sonra ikinci cumhurbaşkanlığı döneminde de Ruhani'ye rahat vermeyeceklerdir. En güçlü rakibi Reisi'nin seçimde 15 milyon oy toplamış olması bu kanadın gücünü gösteriyor.
Ruhani'nin İran'daki siyasi, kültürel ve toplumsal tıkanıklığı nasıl gidereceğini göstermesi gerekiyor. İran Cumhurbaşkanı ülkesindeki kurumsallaşmış yolsuzlukla mücadeleye kararlı olduğuna, özel sektörü Devrim Muhafızlarının ekonomik gücüne karşı savunacağına ve en yüksek iktidar merkeziyle doğrudan bağı bulunan dini vakıflardan vergi almakta kararlı olduğuna halkı inandırmak zorunda.
Bu uğraşında İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in desteğini alacak mı, yoksa son dört yılda olduğu gibi Hamaney ona yine köstek olmaya mı çalışacak? Reisi'nin seçimi kaybetmesi muhafazakâr kesimi zayıflatacaktır. Kaybedilen seçim Devrim Muhafızları bünyesinde de bölünmelere yol açabilir. Bu da en az Ruhani'nin seçimi kazanması kadar önemli bir husus.
© Deutsche Welle Türkçe
Maryam Ansary