Çevre

6 soruda Latmos Dağları'ndaki madencilik faaliyetleri: Bölgenin önemi ve mevcut durum ne?

Arkeolojik, jeolojik ve biyolojik çeşitlilik açısından Batı Anadolu’nun en zengin doğa alanlarından olan Latmos Dağları, bölgedeki madencilik faaliyetleriyle gündemde

28 Mayıs 2024 17:43

Binlerce yıllık kültürel mirasa ev sahipliği yapan Aydın'daki Latmos (Başparmak) Dağları, yapılmak istenen madencilik faaliyetleri nedeniyle tehdit altında bulunuyor. Sivil toplum kuruluşları ve köylüler, madencilik faaliyetine izin verilmemesini, bölgenin koruma altına alınmasını talep ediyor.

Anadolu'nun en eski jeolojik yapıları olan Latmos Dağları bölgesinde geçen hafta başlanan ancak daha sonra yapılan itiraz üzerine durdurulan madencilik faaliyetlerinde, milyonlarca yılda oluşan kayaların tahrip edilmesi çevre aktivistlerini ve civarda yaşayan köylüleri harekete geçirdi. 

Latmos Platformu üyesi Dr. Varol Aydın, Koçarlı ilçesi, Bağarcık Mahallesi Çörlen Mevkii‘nde yapılmak istenen maden faaliyetleri hakkında bilgi verirken, bölgenin coğrafi önemini ve madenciliğin oluşturacağı tahribatı T24'e anlattı. 

Latmos Dağları, neden önemli? 

Geniş bir alana yayılan Latmos Dağları'nın öneminden bahseden Aydın, bölgenin, Anadolu'nun eski toprakları olduğunu söyledi: 

"Bölgedeki kaya yapılarının 500-600 milyon yıllık yaşları var. Bu da, Anadolu’nun en eski jeolojik yapıları olduğu anlamına geliyor ve jeolojik olarak burayı çok eşsiz bir yer yapıyor. Kayaçların oluşturduğu dağın peyzajı içinde bulunan fıstık çamı ağaçları ve zeytinlikler de, jeolojik yapı ile bütünleşerek bir doğal güzellik yaratıyor.

Jeolojik önemi yanında kültürel önemi de var. Batı Anadolu’nun en eski insan yaşam izleri bu dağda saptanmıştır. 8 bin yıl kadar öncesine kadar uzanan kaya resimleri, bu dağın en eski insan izleri olma özelliğini taşıyor. 3 bin 500 yıl kadar önce bölgede Hititlerin varlığının göstergesi olan yazıtlar var.  5 tane antik kent ve bir tane de Labranda kutsal alanı var. Bu antik kentlerle birlikte, o zamanlardan bu zamanlara kadar yaşamın kesintisiz sürdüğünün kanıtı olan antik kaleler, Bizans döneminde yapılmış, Osmanlı döneminde yapılmış kaleler, yerleşim yerleri, eski mezarlıklar, bölgenin kültüren geçmişinin zenginliğini gösteriyor.

Geçmişten bugüne kadar sürdürülen balcılık, zeytin, zeytinyağı, çam fıstığı gibi üretim araçları ise hâlâ kullanılıyor. Bölge, aynı zamanda yoğun bir insan yaşamının sürdüğü bir bölge." 

Latmos Dağları'nın doğal sit koruma statüsü var mı? 

Aydın, bölgenin Unesco Kültür Mirası kapsamında değerlendirilmesi için geçmişte STK'lar tarafından başvuru yapıldığını ancak başvurunun devlet kademesinde yapılması gerektiği için Unesco'ya ulaşmadığını dile getirdi. 

Aydın, bölgenin statüsü konusunda şu bilgileri paylaştı:

"2018’de, Doğal Koruma ve Milli Parklar'ın verdiği olumsuz bir görüş var: 'Bu bölge, Öneri Milli Park Sahası içinde olduğu için madencilik yapılması uygun değildir' diyor. Devletin kurumunun verdiği bir görüş bu.

2019 yılında; bu bölgenin, çevresiyle birlikte Nitelikli Doğal Koruma Alanı olması için bir rapor hazırlandı. Bu rapor hâlâ devletin kurumlarında görüş aşamasında. Görüşler tamamlandıktan sonra tabiat varlıkları kurulunda değerlendirilip son karar verilecek."

Bölgedeki maden faaliyetleri ne durumda?

Aydın, bölgede maden faaliyetlerinin son 15-20 yılda bölgede iyice arttığını dile getirirken, yeni maden alanları için de harekete geçildiğini söyledi:

"Maden faaliyetleri 2000 yılından önce yavaş yavaş başlamıştı ama 15-20 yıl içinde giderek yayıldı. Labranda bölgesinde, Karakaya Köyü çevresinde büyük boyutlara ulaşmış durumda. Eski maden alanlarıyla birlikte yeni maden alanları da her geçen gün aşılmaya çalışılıyor. Bu madenler bölgenin yakınında değil, bölgenin içinde bulunuyor.

Mevcut maden faaliyetlerinin devam ettiği alan, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından sit kapsamına alınan alanlara çok yakın. 

Çörlen'deki yeni maden girişimi faaliyeti durduruldu mu? 

Aydın, Çörlen mevkiindeki yeni maden girişimi hakkında ise şunları söyledi:

"Yeni maden açılma girişiminin olduğu, Bağarcık Köyü'nün Çörlen mevkiisi Latmos’un tam kalbi dediğimiz bir yer. Bu madenin, hem doğal güzelliklerin iyi bir şekilde görüldüğü hem de eski insan kültürünün eserlerinin olduğu bir bölgenin tam ortasında açılması söz konusu.

Geçen hafta resmî kurumlarla görüşmeler yapıldı, dilekçeler verildi. O girişimlerin sonuna madendeki çalışma şu anda durdurulmuş durumda. Ancak iş makinesi sahadan çekilmiş değil."

Madencilik faaliyeti, bölgeyi nasıl etkileyecek? 

"Latmos'un kalbinde" yapılmak istenen madencilik faaliyetlerinin olası sonuçlarından bahseden Aydın şunları söyledi:

"Bu maden faaliyetleri bölgenin doğal yapısını bozacak, çevredeki insan yaşamını, tarımsal üretimi olumsuz etkileyecek. Yeni maden başvuruları hâlâ devam ediyor.

Bölgenin doğal peyzajı, doğal güzelliklerini bozulaca. Hemen karşısında 200-300 metre ileride yaşamını sürdüren insanlar var. Hem doğal güzelliği, hem kültürel eserleri hem de yaşamı olumsuz etkileyeceği için bu madenin açılmasına karşı ciddi direnç gösteriyoruz." 

Köylüler ne istiyor, bundan sonra ne olacak? 

Aydın, bölgedeki köylülerle birlikte maden sahasına direnç gösterdiklerini ve durumu hukuki zemine taşıyacaklarını dile getirdi: 

"Orayı, Sakarkaya köylüleri kullanıyorlar ve onlar da kesinlikle istemiyorlar. Köylülerle ne zaman konuşsak, maden faaliyeti istemedikleri yönünde taleplerini dile getiriyorlar. Köylüler dava açacak, biz Latmos Platformu olarak onlara hukuki destek sağlayacağız."