T24 Dış Haberler
Gazze'deki yıkımın boyutları hakkında uydu verilerinden, insanî yardım kuruluşlarından ve Gazze Sağlık Bakanlığı'ndan büyük miktarda veri toplandı. Ancak İsrail, çok az sayıda İsrail ordusuyla birlikte yapılan haber gezileri dışında gazetecilerin veya insan hakları araştırmacılarının Gazze'ye girmesine izin vermiyor.
Ancak bu savaşı en başından beri takip eden bir grup bağımsız gözlemci var, onlar da gönüllü sağlık çalışanları. ABD'nin önde gelen yayın organlarından The New York Times'tan Feroze Sidhwa, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de görev yapan Amerikalı sağlık çalışanlarıyla temasa geçti.
Sidhwa, Gazze'deki 65 sağlık çalışanına Gazze'de gördükleri hakkında anket yaptı. Gönüllü sağlık görevlilerinin Gazze'de gördükleri, savaşın yıkımını ve sivilleri nasıl bir katliamla baş başa bıraktığını gözler önüne seriyor.
Kafasından vurulan ve yerde tedavi görmek zorunda kalan çocuklar
44 doktor, hemşire ve sağlık görevlisi Gazze'de başından ya da göğsünden vurulmuş çok sayıda küçük yaşta çocuk vakası gördü.
36 yaşındaki Dr. Mohamad Rassoul Abu-Nuwar, bir gece acil serviste, dört saat boyunca, kafatasında tek kurşun yarası olan, yaşları 5 ila 12 arasında değişen altı çocuk gördüğünü söyledi. 37 yaşındaki Nina Ng de ateşli silahla yaralanan çocuk hastaların yer, ekipman, personel ve destek eksikliği nedeniyle çoğu zaman kan kaybından hastanenin zemininde tedavi edildiğini ve birçoğunun bu nedenlerle öldüğünü aktardı. 69 yaşındaki Dr. Mark Perlmutter de hem kafalarından hem de göğüslerinden yüksek hızlı kurşun yaralarıyla vurulmuş çocuklar gördüğünü anlattı.
23 yaşındaki sağlık görevlisi Rania Afaneh çenesinden vurulmuş bir çocuğun acil servise geldiğini, çocuğun tamamen uyanık olduğunu ve kendi kanında boğulmasına neden olan kırık bir çeneyle ona baktığını anlattı.
Bu röntgen fotoğrafları, 8 Ağustos - 5 Eylül tarihleri arasında Han Yunus'ta çalışan
Dr. Mimi Syed tarafından sağlandı. Syed, “Başından ya da göğsünün sol tarafından vurulmuş,
çoğu 12 yaşın altında çok sayıda çocuk hastam vardı.
Bunlar genellikle tek atıştı. Hastalar ya ölü ya da durumu kritik olarak geliyor
ve geldikten kısa bir süre sonra ölüyorlardı" dedi
Çocukları vuran keskin nişancılar
“Bir gün acil servisteyken, her birinin kafasında tek bir kurşun deliği olan 3 ve 5 yaşlarında iki çocuk gördüm" diyen 53 yaşındaki Dr. Khawaja Ikram, "Ne olduğunu sorduğumda babaları ve ağabeyleri İsrail'in Han Yunus'tan çekildiğinin kendilerine söylendiğini söylediler. Bu yüzden evlerinden geriye bir şey kalıp kalmadığını görmek için geri dönmüşler. Söylediklerine göre, her iki çocuğu da vuran bir keskin nişancı bekliyormuş" dedi.
"Çocukların kafalarından vurulmuş halde hastaneyi gelmesi neredeyse günlük bir olay"
Dr. Ahlia Kattan, kafasından vurulmuş 18 aylık bir küçük kız çocuğu gördüğünü anlattı. 42 yaşındaki Dr. Ndal Farah, çok sayıda çocuk gördüğünü ve gördüklerinin çocuğunun yarasının kafasında olduğunu aktardı. Birçoğunda tedavisi mümkün olmayan, kalıcı beyin hasarı olduğunu aktaran doktor, "Çocukların kafalarından vurulmuş olarak hastaneye gelmesi neredeyse günlük bir olaydı" dedi.
“Tanıştığımız herkes bize Ekim ayından önceki fotoğraflarını gösterdi"
63 doktor, hemşire ve sağlık görevlisi hastalarda, Filistinli sağlık çalışanlarında ve genel nüfusta ciddi beslenme yetersizliği gözlemlediğini aktardı. 42 yaşındaki Dr. Ndal Farah, yetersiz beslenmenin çok yaygın olduğunu ve "Nazi toplama kamplarını andıran hastaları görmenin mümkün olduğunu" söyledi.
“Tanıştığımız herkes bize Ekim ayından önceki fotoğraflarını gösterdi" diyen 33 yaşındaki Abeerah Muhammad, "Hepsi 20 ila 60 kilo arasında kilo kaybetmişti. Çoğu hasta ve personel bir deri bir kemik kalmış ve susuz kalmış görünüyordu" ifadelerini kullandı.
40 yaşındaki Dr. Aman Odeh, hamile kadınların yetersiz beslenme, stres ve enfeksiyon nedeniyle erken doğum yaptığını; hidrasyon ve yeterli gıda eksikliği nedeniyle süt üretimlerinin zayıfladığını söyledi.
Ölmeyi isteyen çocuklar
52 doktor, hemşire ve sağlık görevlisi; küçük çocuklarda neredeyse evrensel psikiyatrik sıkıntı gözlemledi ve intihara meyilli olan ya da ölmeyi dilediğini söyleyen bazı çocuklar olduğunu aktardı.
44 yaşındaki Dr. Mimi Syed, vücudunda büyük yanıklar olan 4 yaşındaki bir kız çocuğunun gözlerini boşluğa diktiğini ve kendi kendine ninni mırıldandığını anlattı. 39 yaşındaki Dr. Tanya Haj-Hassan, tüm ailesini kaybetmiş bir çocuğun kendisinin de öldürülmesini istediğini aktardı ve çocuğun "Sevdiğim herkes cennette. Artık burada olmak istemiyorum" dediğini söyledi.
Abeerah Muhammad, "Sağ bacağı kesilmiş, sağ kolu ve sol bacağı kırılmış küçük bir çocuk, annesine defalarca neden diğer aile üyeleriyle birlikte ölmediğini sordu" dedi. Dr. Mark Perlmutter, birçoğunun bir sonraki bombanın kendilerine isabet etmesini ve "işkencelerinin sona ermesini dilediklerini" söyledi.
"Sağlıklı doğan bebekler yetersiz beslenmeden dolayı öldü"
25 doktor, hemşire ve sağlık görevlisi; sağlıklı doğan bebeklerin hastanelere geri döndüklerini ve yetersiz beslenen annelerinin emzirememesi, bebek maması ve temiz su eksikliğinden kaynaklanan dehidrasyon, açlık veya enfeksiyonlar nedeniyle öldüklerini gördü.
38 yaşındaki Dr. Arham Ali, "Sadece birkaç saatlik ya da birkaç günlük yeni doğan bebekler hastaneye ciddi şekilde susuz, enfeksiyonlu ve hipotermik olarak gelirdi. Pek çok bebek bu koşullar nedeniyle ölüyordu ve bu ölümler yüzde 100 önlenebilir ölümlerdi" dedi.
"Çadırda yaşayan bir aile, 3 günlük ölü bebeklerini getirdi"
Abeerah Muhammad, bebeklerde uyuşukluk, bıngıldak ve gözlerde çökme, ağlarken gözyaşı dökmeme ve idrar üretmeme gibi dehidrasyon belirtileri görüldüğünü söyledi.
Bir yenidoğan yoğun bakım ünitesinde çalıştığını söyleyen 40 yaşındaki Dr. Aman Odeh, tıbbi malzeme ve uygun beslenme eksikliği nedeniyle her gün birkaç bebeğin öldüğünü aktardı. "Ekipman eksikliği nedeniyle hangi çok hasta bebeğin solunum cihazına bağlanacağı konusunda zor kararlar vermek zorunda kalıyorduk" diyen Odeh, "Çadırda yaşayan 3 günlük ölü bebeklerini getiren bir aile gördüm" ifadelerini kullandı.
"Kadınlar ve kız çocukları toksik şok oluyordu"
53 doktor, hemşire ve sağlık görevlisi, kolayca önlenebilir enfeksiyonlardan muzdarip birçok çocuğun öldüğünü gördüklerini aktardı.
Abeerah Muhammad, “Kadınlar ve kız çocukları çadır artıklarını ve çocuk bezi, havlu ve bez parçalarını adet pedi olarak kullanıyor ve toksik şok sendromuna yakalanıyorlardı" dedi.
“Bakımını üstlendiğim çocukların neredeyse tamamı ağır beslenme yetersizliğinden muzdaripti" diyen 55 yaşındaki Dr. Adam Hamawy, baktığı yaralı çocuklarda ölüm oranının neredeyse yüzde 80 olduğunu aktardı.
"Burası şimdiye kadar gördüklerimden kat be kat kötüydü"
64 doktor, hemşire ve sağlık görevlisi, sabun ve eldiven gibi en temel tıbbi ihtiyaçların bile Gazze'de genellikle bulunmadığını gözlemledi. Örtüler ya da ameliyat önlükleri olmadan ameliyat yaptıklarını anlatan Dr. Farah, "Tek kullanımlık olması gereken ekipmanları tekrar kullandık. Başka savaş bölgelerinde de bulundum ama burası şimdiye kadar gördüklerimden kat be kat daha kötüydü" dedi.
"Kariyerimde ilk kez yaralardan çıkan sinek kurtçukları gördüm"
57 yaşındaki Dr. Ayman Abdul-Ghani, ameliyathanenin her yerinde sinekler gördüğünü ve insanların sığındığı hastane arazisinde lağım suyu olduğunu söyledi. Dr. Mohammed Al-Jaghbeer, "Kariyerimde ilk kez yaralardan çıkan sinek kurtçukları gördüm" dedi.
The New York Times'ın haberi, "Amerikalı doktor ve hemşirelerin Gazze'de ilk elden gördükleri, Amerika Birleşik Devletleri'nin Gazze politikasına yön vermelidir" ifadeleriyle sona erdi.