T24 Haber Merkezi
Ebrar Sitesi K blokta 75 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 7 sanık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasından açılan dava öncesi açıklama yapan aileler, "Gelinen bu süreçte sadece müteahhitlerin yargılanması kabul edilemez" diyerek, kamu görevlilerinin sorumluluğuna dikkat çekti. Aileler, “Bu usulsüzlükleri görmezden gelip imza atan kamu görevlilerinin yerine getirmedikleri sorumluluklar yüzünden 1400 yaşam son bulmuştur. Bir yıl geçmesine rağmen 1400 yaşamın ölümünde sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin ifadesi dahi alınmayıp, soruşturma izinleri çıkarılmamıştır” dedi.
Kahramanmaraş’ta 1997-2013 yılları arasında kooperatif olarak yapılan Ebrar Sitesi’nde, 6 Şubat depremlerinde 1400 kişi hayatını kaybetti. İddianame kapsamında, 75 kişinin öldüğü K blokun yıkımından asli kusurlu bulunan 7 sanık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasından dava açıldı. Kahramanmaraş 3. Ağır Caza Mahkemesi’nde görülen davada, tutuklu sanıklardan Ebrar Sitesi K blok binasının yapı sahibi olan Zirve Konut Yapı Kooperatifi ‘nden dönemin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Doğan, kooperatif üyeleri Lütfi Timurbanga, Hüseyin Nar ve Nebi Koska ile binanın müteahhiti ve aynı zamanda kooperatif başkanı Doğan’ın damadı olan Tevfik Tepebaşı, bugün hâkim karşısına çıkacak. Sanıklardan kooperatif müdürü Mustafa Timurbanga ise firari durumda.
TIKLAYIN – Depremin simgelerinden Ebrar Sitesi’ne ait bilirkişi raporundan skandal çıktı: Enkaz hızla kaldırıldı, en kritik tespitler yapılamadı
TIKLAYIN - Skandalı bilirkişi raporu ortaya çıkardı: Ebrar Sitesi’nin betonu elle ufalanabilecek kadar dayanıksızmış!
Ebrar Sitesi K blokta yakınlarını kaybeden aileler de adliye önünde basın açıklaması yaparak, can kayıplarından kamu görevlilerinin de sorumlu bulunduğu etkin bir yargılama talep etti. Ancak geçen sürede davaların yalnızca sorumlu müteahhitlerin belirlenmesiyle sınırlı tutulduğunu söyleyen aileler, “En az 1400 cana mezar olan Ebrar Sitesindeki usulsüzlüklerde biliyoruz ki tek sorumlu müteahhitler değildir. Bu oyalandığımız sürecin son bulmasını istiyoruz. Uygun olmayan zemini imara açan, zemine uygun bina yapmayan, denetleyen ve tüm bu olmazlara rağmen ruhsat veren imzası bulunan herkesin yargılanmasını istiyoruz. Adil ve etkin bir yargı süreci talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bilirkişi raporları dosyaya girse de dosyada binaların ruhsat evrakları gibi hâlâ bazı eksik belgeler olduğuna dikkat çeken aileler, sorumlu, “Davalarımız görülmesine rağmen paylaşılmayan statik proje, mimari proje ve tadilat projelerini avukatlarımızla paylaşılmasını istiyoruz” dedi. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Usulsüzlüklere imza atan kamu görevlilerinin ifadesi dahi alınmadı”
“Tabut binalar olarak adlandırdığımız 22 bloklu Ebrar Sitesinin 18 bloğunun kum yığınını dönmesiyle 1400 yaşam 4 saniyede son buldu. Evim dediğimiz, yuvamız olarak adlandırdığımız Ebrar Sitesinde en değerlilerimizi yapılan usulsüzlüklere kurban verdik. Geçen 437 günde, sadece sorumlu müteahhitlerin belirlenmesine ilişkin davalar görülmektedir. Geçen 437 güne rağmen sorumlu müteahhitlerin belirlenememesi biz aileleri derinden üzmekte ve var olan acımızı kat ve kat arttırmaktadır. En az 1400 cana mezar olan Ebrar Sitesindeki usulsüzlüklerde biliyoruz ki tek sorumlu müteahhitler değildir.
Bu usulsüzlükleri görmezden gelip imza atan kamu görevlilerinin yerine getirmedikleri sorumluluklar yüzünden 1400 yaşam son bulmuştur. Bir yıl geçmesine rağmen 1400 yaşamın ölümünde sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin ifadesi dahi alınmayıp, soruşturma izinleri çıkarılmamıştır. Adaletin sağlanmadığı her gün sesimizi daha da yükselterek bir çığlığa dönüştürmeye devam edeceğiz. Para hırsınız, aç gözlülüğünüz yüzünden hayatlarını bitirdiğiniz ailelerimizin hesabını vereceksiniz. Hayallerini, umutlarını ve geleceklerini çaldığınız her canının hesabını verene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Gelinen bu süreçte sadece müteahhitlerin yargılanması kabul edilemez. Buna istinaden yetkililer tarafından yanıtlanmasını beklediğimiz birçok sorunumuz ve sorumuz mevcuttur. Ebrar Sitesi soruşturma dosyalarındaki bazı evraklar eksik, binaların ruhsat evrakları yok. Bunlar yoksa ilgili kamu kurumları, ilgili mevzuat, yapı denetim firmaları niye var? Bu evraklar nerede?
“Sonraki düzenlemelerin detaylarına bilirkişi raporlarında değinilmedi”
Ebrar Sitesi bloklarında yapı ruhsatında alınan projeler tamamlandıktan birkaç yıl sonrasında, sığınaklar bodrum, zemin ve asma katta bağımsız bölümlerin alanlarının değiştirilmesi ile ilave konut ve işyeri yapılarak tadilat yapı ruhsatları düzenlenmiştir. Binaların taşıyıcı sistemine zarar verilmeden yapılması gereken bu denli büyük düzenlemelerin proje detayları neden bilirkişi raporlarında değerlendirilmemiştir? Ve neden tadilat projeleri avukatlarla paylaşılmamıştır? Ve hala paylaşılmamaktadır?
“Bakanlık bölge zemini problemli diyor, bilirkişi rapor risk yok diyor”
6 Şubat depreminden sonra Bakanlığın yapmış olduğu mikrobölgeleme çalışmasında Ebrar Sitesi alanı uygun olmayan alan olarak tespit edilmiştir. Bakanlığın sonrasında tekrardan Kahramanmaraş belediyesiyle yaptığı mikrobölgeleme çalışmasında Ebrar Sitesi bölgesi zemini problemli alan olarak tespit edildiği halde bilirkişi raporlarında zeminin riskli olmadığı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirmenin yapılan mikrobölgeleme sonuçlarına göre nasıl bu şekilde bilirkişi heyeti değerlendirebilir? Ebrar Sitesinin bazı bloklarında zemin etüdü raporu bulunmadan statik proje nasıl yapılabilir? Bu projeye nasıl ruhsat verilebilir? Mevcut bloğun bilirkişi raporu değerlendirilmesinde, ondan sonra yapılan komşu parseldeki binanın zemine göre değerlendirilerek nasıl bir neticeye varılabilir?
“Kamu görevlilerine soruşturma izni neden yok?”
Ebrar Sitesinin bazı bloklarında bazı kamu kurum ve çalışanları asli kusurlu olmasına rağmen gelinen aşamada sorumlu kamu görevlisi ile ilgili verilen soruşturma izni neden yok? Bugün bu insanlar yargılanmadığında bu toplu ölümler bu ülkenin kaderi olmaya devam edecektir. Ebrar Sitesi davalarının caydırıcı cezalar ile sonuçlanmasını sağlayarak emsal olmasını istiyoruz.”
Ebrar Sitesi’ne ait Mart 2023 tarihli bilirkişi raporu: Enkaz hızla kaldırıldı, en kritik tespitler yapılamadı
T24'ün duyurduğu, Selçuk Üniversitesi’nden dört kişilik bilirkişi heyetinin 19 Mart 2013 tarihli raporunda, enkazın hızla kaldırılmış olması nedeniyle kolonların ve taşıyıcı sistemlerin kesilip kesilmediğinin tespit edilemediği ve demirlerin numunenin içinde dağılması nedeniyle analiz edilemediği kaydedilmişti. Bilirkişi raporunda, demir örnekleri alınamadığı için yeraltı su seviyesinin yarattığı tahribat ortaya konulamamıştı.
Ebrar Sitesi’yle ilgili hazırlanan bir diğer bilirkişi raporundaki tespitler de binaların yönetmelikler hiçe sayılarak yapıldığını ortaya koydu. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden yedi bilirkişinin hazırladığı rapora göre, 22 ayrı bloktan oluşan sitenin tüm binalarının beton karışımında kırmataş kullanıldığı, betonun elle ufalanabilecek kadar düşük dayanıklılığa sahip olduğu ve çimentonun birleştirici özelliğinin dahi düşük olduğu tespit edildi. Raporda, binanın müteahhidi ile 21 yıl önce zemin etüt raporunu hazırlayan firma asli kusurlu; belediyenin ilgili birim sorumluları tali kusurlu bulundu. Buna karşılık belediyenin sorumluları ve kamu görevlileri hakkında bugüne kadar dava açılmadı.
AFAD’ın 2020 yılında Kahramanmaraş için hazırladığı raporda, Ebrar Sitesi’nin de bulunduğu bölgedeki zemin sıvılaşmasına ve olası depremde binaların dayanıksız olduğu için yıkılacağına dikkat çekilmişti. Sadece 3 yıl sonra, 6 Şubat depremlerinde Ebrar Sitesi içindeki çok sayıda apartman yıkıldı.
TIKLAYIN – Depremin simgelerinden Ebrar Sitesi’ne ait bilirkişi raporundan skandal çıktı: Enkaz hızla kaldırıldı, en kritik tespitler yapılamadı
TIKLAYIN - Skandalı bilirkişi raporu ortaya çıkardı: Ebrar Sitesi’nin betonu elle ufalanabilecek kadar dayanıksızmış!
|