Van’ın Edremit ilçesinde “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla yerel mahkemenin verdiği 2 yıl 1 ay hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından 9 Mayıs’ta tutuklanan yüzde 55 engelli raporu bulunan 80 yaşındaki Makbule Özer ilgili “Cezanın konutta infazı” için yapılan ikinci başvuru da Van İnfaz Hakimliği tarafından reddedildi. Hakimlik, Van Bölge Hastanesi’nden alınan raporun yeterli olmadığını, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun da alınmasını istedi.
Mezopotamya Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, hükümlünün infaz etmekte olduğu suç türü nedeniyle kural olarak özel infaz usullerinden faydalanmasının mümkün olmadığını iddia eden Hakimlik, “Hükümlü Makbule Özer'in infaz dosyası kapsamında maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceğine yönelik yapılmış bir tespitin bulunmadığı, öncelikle hükümlü Makbule Özer hakkında maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceğine yönelik tespitin yapılması gerektiği, bu nedenle Makbule Özer için Adli Tıp Kurumunca düzenlenen ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan rapor üzerine hakimliğimizce bir karar verilebileceği” ifadelerine yer verdi.
“Hastane raporu dikkate alınmadı”
Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun bir değerlendirme için yeterli olmadığını savunan hakimlik, “Hükümlü vekilinin müvekkilinin hapis cezasının konutta çektirilmesi talebinin bu aşamada reddine, düzenlenen rapor doğrultusunda talepte bulunulması halinde hakimliğimizce tekrar değerlendirme yapılabileceğine hüküm kurulmuştur” denildi.
"ATK’nin kararlarını biliyoruz"
Karara itiraz için 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuran Avukat Dilan Kunt Ayan, “Konutta infaz istememizin nedeni 80 yaşında olan bir annenin ATK sürecinde daha da yıpranmasını istemememizden kaynaklıdır. Bu durumu ATK’nin birçok ağır hasta tutsak için verdiği ‘cezaevinde kalabilir’ raporlarda da görüyoruz. Nefes darlığı olan bir kadının cezaevinde 1 saat bile kalması bile yaşam hakkını ihlal edecektir. Bu durumda olan yaşlı bir kadın için ATK süreci bir işkenceye dönüşecektir. ATK’nin Aysel Tuğluk ve Mehmet Emin Özkan için verdiği kararları göz önüne aldığımızda bu sürecin nasıl ve nereye evrileceğini hepimiz çok iyi biliyoruz” dedi.
“Karar insan haysiyeti ile de bağdaşmıyor”
Yaşlı ve yüzde 55 engeli olan bir kadının ceza infaz kurumunda kalıyor oluşu oldukça ağır bir muamele olup insan haysiyeti ile de bağdaşmadığını söyleyen Kunt, Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda şu hususlara dikkat çekti: “Bakımları ailesi tarafından yapılan müvekkilin duyduğu elem ve acı beklenen eşiği aşmış durumdadır. Müvekkil zaten eve mahkum bir şekilde hayatını sürdürmekte iken ciddi boyuttaki hastalıkları, pandemi süreci ve engelli olduğu gerçeği görmezden gelinerek cezasının infazı için insan onuruna aykırı hiçbir müdahalede bulunulamayacağı açıktır. Günlük kişisel ihtiyaçlarını çocukları ve ailesi sayesinde ancak karşılayabilen müvekkilin infazına konutta devam edilmesi gerekmekte.”
Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin vereceği kararın ardından Özer için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılacak.