Diplomatik müzakereler, Ukrayna krizinde gerilimi düşürmeye yetmedi. Vatandaşlarının güvenliğinin öncelikli olduğunu belirten Washington, AGİT bünyesinde görevli Amerikan personelini de Ukrayna’dan tahliye ediyor.Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde görevli Amerikan vatandaşları, Rusya yanlısı muhaliflerin kontrolündeki Donetsk’ten çıkmaya başladı. ABD Dışişleri Bakanlığı, geçen hafta yaptığı ‘ülkeyi terk edin’ çağrısının AGİT misyonunda çalışan vatandaşlarını da kapsadığını belirterek, "Özel gözlem misyonunun büyük önem taşıyan çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz, ancak Amerikan vatandaşlarının güvenliği bizim için en büyük öncelik" açıklamasında bulundu. Rusya tarafından bir askeri harekatın her an başlatılabileceğini kaydeden Bakanlık, böyle bir durumda Washington’ın vatandaşlarını tahliye edemeyebileceği uyarısında bulundu.
AGİT misyonu kapsamında yüzlerce uluslararası gözlemci, 2014 yılından bu yana Ukrayna’da bulunuyor. Söz konusu personelin başlıca görevi, ülkenin doğusunda Rusya yanlısı muhaliflerle Ukrayna askerleri arasındaki ateşkesin uygulanmasını gözlemlemek. AGİT tarihinin en büyük güvenlik misyonu çerçevesinde, teşkilat üyesi 43 ülkeden yaklaşık 680 gözlemcinin hala ülkede olduğu belirtilmişti.
Avustralya Büyükelçiliği faaliyetlerini durdurdu
ABD’nin yanı sıra, aralarında İngiltere, Almanya, Avusturya ve Avustralya’nın da olduğu pek çok Batılı ülke vatandaşlarına "ülkeyi bir an önce terk edin"çağrısında bulundu. Avustralya Dışişleri Bakanlığı, "Rus birliklerinin Ukrayna sınırında konuşlanması nedeniyle artan güvenlik sorunu nedeniyle Kiev’de kalan büyükelçilik personelinin de tahliye edildiği ve elçilik faaliyetlerini geçici olarak durdurulduğunu” açıkladı. Canberra, diplomatik temsilciliğini geçici olarak Polonya sınırındaki Lviv’e yönlendirdiğini duyurdu. Kanada da Cumartesi günü benzer bir açıklama yaparak ülkenin elçilik faaliyetlerinin Lviv’e yönlendirildiğini belirtmişti.
Biden: Sonuçları ağır olur
Cumartesi günü ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki telefon görüşmesi de gerilimi düşürmeye yetmedi. Üst düzey bir Amerikalı yetkili, bir saatten uzun süren görüşmeyi, profesyonel ve anlamlı olarak nitelendirerek yine de mevcut dinamiklerde önemli bir değişiklik yaratmadığı yorumunda bulundu.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Biden’ın Rusya’nın Ukrayna’da ilerlemesi durumunda ABD’nin müttefikleriyle birlikte kararlı bir yanıt vereceği ve bu adımın Moskova için “hızlı ve ağır sonuçları olacağını” Putin’e ilettiği belirtildi. ABD Başkanının, Washington’ın diplomasiye açık olduğunu; ancak “başka senaryolar için de aynı ölçüde hazırlıklı olduğunu” görüşmede dile getirdiği kaydedildi.
Kremlin’in Dış Politika Danışmanı Yuri Ushakov da görüşme sonrası yaptığı açıklamada, "Histeri zirveye ulaştı" ifadelerini kullandı.
Fransa: Putin’in açıklamalarında işgale yönelik bir emare yok
Putin, Biden görüşmesi öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la da bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Yaklaşık iki saat süren görüşme sonrası bir Fransa Cumhurbaşkanlığı yetkilisi tarafından açıklamada, "Başkan Putin’in söylediklerinde saldırıya geçeceğine ilişkin bir emare görmüyoruz’’ ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, ‘’Yine de son derece dikkatliyiz ve Rusya’nın askeri duruşuna karşı en kötü (senaryonun) önüne geçmek için alarm durumundayız" denildi.
Kremlin ise, görüşmede gerilimi düşürmeye yönelik yeterince ilerleme kaydedilemediği yorumunu yaptı.
Reuters,dpa,AFP, AP/SÖ,BÖ
©Deutsche Welle Türkçe