Washington merkezli düşünce kuruluşu Bipartisan Policy Center’ın ulusal güvenlik direktörü Blaise Misztal, mutabakatta açıklığa kavuşturulması gereken sorunlu konular olduğuna dikkat çekerek, bunların başında YPG'nin durumu ve Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak ‘güvenli bölge'nin derinliği olduğunu belirtiyor. Misztal, “Amerikalılar bilerek ya da bilmeyerek Türkler ve Kürtler arasında bir seçim yapma zorunluluğuyla karşı karşıya kalacak” diyor.
Obama’nın IŞİD stratejisi, Irak ve Suriye'deki yerel güçlerin karada yürüttüğü savaşa havadan destek vermeye dayanıyor. Bu kara birliklerinde Kuzey Irak’taki peşmergelerle Suriye’nin kuzeyindeki PKK’ya yakın Halk Savunma Komiteleri (YPG) önemli rol oynuyor. Tüm eğitim programlarına rağmen Irak ordusunun önemli bir varlık gösterememesi ve Suriyeli muhalifler için oluşturulan ‘eğit-donat’ programı kapsamında sadece 60 kişininın eğitilebilmesi, silahlı Kürtlerin Washington gözündeki önemini daha da artırıyor.
Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nin (CSIS) Ortadoğu programı yöneticisi, eski Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Jon Alterman, “Türkiye’nin işbirliği için istediği bedel, Kürtlere karşı elinin serbest bırakılması" diyor.
El Nusra sorunu
Suriye’de hangi muhalif gruplara destek verileceği de Türkiye ile ABD arasında görüşülmeye devam eden konular arasında.
Obama yönetiminde savunma bakanlığı danışmanlığı görevinde bulunan ve düşünce kuruluşu German Marshall Fund’ın güvenlik ve savunma alanlarında baş danışmanlığını yapan Derek Chollet, Ankara ve Washington arasında Suriye stratejisi konusunda uzun süredir var olan görüş ayrılıklarına dikkat çekerek, hangi grubun destekleneceği tartışmasının hiç kolay olmayacağı öngörüsünde bulunuyor. Chollet, “İşbirliğimiz sürekli gelişse ve krizin aciliyeti bizi birbirimize daha da yaklaştırmış olsa da, görüş ayrılıkları tamamen giderilmiş olmaktan ziyade maskelenmiş durumda” diye konuştu.
Kürtler dışında IŞİD’e karşı savaşan bir diğer güçlü grup El Nusra. ABD’nin eski Suriye büyükelçilerinden Robert Ford, El Kaide bağlantılı El Nusra’nın Türkiye’den destek aldığını, ancak Washington’ın El Nusra ile işbirliğine sıcak bakmadığını belirtiyor. Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü’nden (MEI) Robert Ford, Obama yönetiminin El Nusra kadar radikal olmayan daha ılımlı gruplara tahammül edeceğini de kaydetti.
“PKK ABD'den uzaklaşabilir”
Ford, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulması planlanan ‘güvenli bölge’deki güvenlik konusunda coğrafi yakınlığı nedeniyle Türkiye’nin daha fazla söz sahibi olacağını düşündüğünü de belirtti. Amerikan düşünce kuruluşları Chatham House ve Stroz Friedberg’den Ortadoğu uzmanları Neil Quilliam ve Jonathan Friedman da Reuters haber ajansına ortak kaleme aldıkları makalede, Türkiye’nin bölgede hedef alınacak noktalar konusunda söz hakkı olacağını belirterek, YPG'nin kontrolündeki bölgeleri birbirine bağlamasına yardımcı olacak hedeflerin Türkiye tarafından veto edileceği öngörüsünde bulunuyor.
Makalede, Suriye'deki Kürt güçlerin Amerikan hava saldırıları için istihbarat sağladığına da dikkat çekilerek PKK ve YPG’nin işbirliği olmadan Suriye’de IŞİD’e karşı savaşmanın neredeyse imkansız olacağı, hava saldırılarının etkisinin sınırlı kalacağı kaydediliyor. Ortadoğu uzmanları, ortak makalede PKK’nın Amerika’nın güvenilirliğinden kuşku duymasının örgütü Esad, Rusya ve İran’daki destekçileriyle bağlantıyı korumaya yönelteceğine de dikkat çekiyor.