ABD Kongre üyeleri, Adalet Bakanlığının Rusya soruşturması raporunda ABD Başkanı Trump aleyhine kanıt olması durumunda, Kongre'nin Trump hakkında adım atabileceğini söyledi.
ABC televizyonuna konuşan ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı ve California vekili Demokrat Adam Schiff, Özel Yetkili Savcı Robert Mueller'in yürüttüğü 2016 Başkanlık seçimlerine ilişkin Rusya soruşturması için bir sonuca varmanın henüz erken olduğunu belirtti.
Mueller'in soruşturma kapsamında şu aşamada herhangi bir isim hakkında iddianame hazırlanmayacağını ifade etmesine de değinen Schiff, bunun, soruşturma dosyasının içeriğinde önemli bir şey olmadığı anlamına gelmediğini ve adaleti engelleme konusunda önemli sayıda kanıt olabileceğini dile getirdi.
Schiff, Mueller'in, ABD Başkanı Donald Trump hakkında iddianame hazırlama durumunun ortadan kalktığını hatırlatarak, "Başkan hakkında suç teşkil edebilecek önemli ölçüde kanıt olması durumunda, Kongre gerekeni yapmak durumunda." diye konuştu.
Schiff'in bu ifadeleri, Kongre'nin Trump'ı görevden uzaklaştırması için adım atabileceği şeklinde yorumlandı.
Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi Başkanı ve New York vekili Demokrat Jerrold Nadler ise Adalet Bakanlığının, Mueller raporunu Kongre ile paylaşmamasını eleştirdi.
Fox News televizyonuna konuşan Nadler, Adalet Bakanlığı'nın raporu paylaşmayı reddetmesinin, Rusya soruşturmasına yönelik bir örtbas girişimi olacağını ifade etti.
Nadler, Başkanın yargılanamamasının Kongrenin harekete geçmesinin yolunu açacağını belirterek, "Kongre de ancak elinde bilgi varsa harekete geçebilir." diye konuştu.
Adalet Bakanlığının soruşturma raporunu Kongre ile paylaşmaması durumunda, Adalet Bakanının da Kongre'de ifade vermeye çağırabileceğini belirten Nadler, "Tıpkı herkes gibi başkan da kanunun üzerinde değildir." ifadelerini kullandı.
Savcı Mueller, ABD Başkanı Donald Trump'ın kazandığı 2016 başkanlık seçimlerine Rusya'nın siber saldırılar yoluyla müdahale edip etmediğini araştırmış, yaklaşık 2 yıldır yürüttüğü soruşturma dosyasını dün Adalet Bakanı William Barr'a iletmişti.
Bakan Barr ise ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisinin adalet komitelerine birer mektup göndererek soruşturmanın sonuçlarını ilgili komitelerle paylaşılacağını bildirmişti.
Adalet Bakanlığı'nın, soruşturmanın sonuçlarına ilişkin bundan sonraki tavrının belirleyici olacağı ifade ediliyor.
Soruşturma dosyasının ne kadarının kamuoyuna açıklanacağı tartışma konusu olurken özellikle ABD Başkanı Trump ve yakın çevresindeki bazı isimlerle ilgili bilgi ve belgelerin gizli kalıp kalmayacağı merak ediliyor.
Rusya soruşturması kapsamında Trump, 9 Mayıs 2017'de eski FBI Direktörü James Comey'in görevine son vermişti. ABD Adalet Bakanlığı da Rusya soruşturmasına özel yetkili savcı olarak 17 Mayıs 2017'de, Robert Mueller'i atamıştı.
Mueller'in başlattığı soruşturmada, Trump'ın seçim kampanyasında görev almış bazı kişilerin Ruslarla ilişkileri odak noktası olmuştu.
Rusya soruşturmasında eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in yanı sıra Trump'ın eski kampanya menajeri Paul Manafort ve yardımcısı Rick Gates ile kampanya dönemindeki dış politika danışmanlarından George Papadopoulos, savcı Mueller tarafından suçlanmıştı.
Trump ise soruşturma çerçevesinde suçlanan ya da ceza alan kişilerin eylemleri ile kendisi veya başkanlık seçimleri arasında herhangi bir bağ olduğu iddialarını reddediyor, Rusya ile arasında herhangi bir gizli iş birliği olabileceği yönündeki iddiaların kabul edilemez olduğunu savunuyor.