“Uber, Lyft, Doordash, tır şoförlüğü… Göçmenlerin yaptığı bu işlerin hiçbirini Amerikalılar yapmaz”
Bir buçuk yıl önce Türkiye’den yola çıkıp Meksika sınırından geçtiği ABD’de iltica davasını bekleyen fitness antrenörü, Trump’ın olası seçiminde dava sonucunun etkilenmesinden endişeleniyor ancak göçmen karşıtı tüm söylemlere rağmen Trump’ın dahi ülkenin göç gerçeğini değiştiremeyeceğini düşünüyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump ve başkan yardımcısı Kamala Harris arasındaki seçim sonucunun merakla izlendiği noktalardan biri de ABD-Meksika sınırı. Biden başkanlığı döneminde Demokrat eyaletlerin karşı karşıya kaldığı göç dalgasından Trump’ın bir önceki döneminde başlayan “sınırı duvarı” ve son mitinglerinde sertleştirdiği söylemlerine, ABD-Meksika sınırından geçişler ülke siyasetinin belirleyici unsurlarından biri olmayı sürdürüyor.
Göç, ABD’de seçimin ana gündemlerinden biri olarak aylardır tartışılıyor. Geçmişte belli Müslüman ülkelerden gelenlere yasak, sınır duvarı, sınırda aileleri ayırma, “Meksika’da bekletme” gibi politikalarla ve göçmen karşıtı söylemleri nedeniyle olası başkanlığında tutumunu sertleştirmesi beklenen Trump ile, Biden’ın Meksika sınırı göçünü kontrol altına alma amaçlı attığı adımları takip etmesi beklenen Harris arasında geçen yarış, sınırdan geçip iltica etmek isteyen on binlerce insanı etkiliyor.
Türkiye’den Meksika sınırına
Meksika, Venezuela, Guatemala başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından insanlar ABD’ye iltica etmek için ülkenin güney sınırından geçiyor. Son yıllarda Türkiye’den gidenlerin sayısındaki artış da sık sık gündeme geliyor. 2023 başında aynı yolla ABD’ye gitmiş tanıdıklarına katılmak üzere İstanbul’dan yola çıkmış bir fitness antrenörü de ABD sınırındaki kampta kaldığı 2 günün ardından şu an ehliyetini ve çalışma iznini almış bir şekilde iltica dava tarihini almayı bekliyor.
Türkiye’de iktisat bitirdikten sonra fitness sektöründe çalıştığı süreçte gitme kararı alan, ismini vermek istemeyen antrenör, aracı bir gruba 2023’te 9 bin dolar vererek Meksika’dan ABD sınırına ulaşıyor ve ulaştıktan sonra ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’ya (ICE) teslim olarak iltica edeceğini belirtiyor. Sınırdaki kampta 2 gün kaldıktan sonra tanıdıklarının olduğu eyalete giden antrenör, sistemdeki yoğunluk sebebiyle henüz tarihi belli olmayan iltica davasını beklerken 150 gün sonra çalışma iznini alıyor ve Uber şoförlüğü yapmaya başlıyor.
ABD Gümrük ve Sınır Koruma Dairesi’nin (CBP) resmi verilerine göre, Ocak 2021 ve Ağustos 2024 tarihleri arasında toplam 55 bin 808 Türk vatandaşı hem Meksika hem de Kanada sınırından ABD’ye girdi. |
Biden yönetimi köşeye sıkışmıştı
2023 başında yaşanan gerçekleşen bu iltica süreci her zaman aynı şekilde ilerlemiyor. Aynı yıl Cumhuriyetçi Texas eyaletinin sınırdan geçenleri otobüslerle Demokrat eyaletlere gönderdiği, New York, Washington gibi eyaletlerde göçmenlerin konaklayacağı merkezlerin yetersiz kalıp otellerin dönüştürüldüğü, özetle Demokrat şehirlerdeki siyasetçilerin köşeye sıkıştırıldığı bir göçmen krizi gündeme geliyor.
Sınır göçleri gündeminin Trump ve Elon Musk gibi Cumhuriyetçi isimler tarafından sık sık gündeme getirilmesi üzerine köşeye sıkışan Biden yönetimi, geçen yazdan itibaren sınır geçişlerinde günlük bir kota aşıldığında önceden iltica sürecini başlatmayanların geri gönderilmesi sürecini başlattı.
Aynı zamanda Biden döneminde iltica etmek isteyenlerin sınırdan geçmeden önce randevu alacağı bir uygulama teşvik edilmiş ancak randevu için yoğun sıralar uygulamaya başvurma eğilimini azaltmıştı.
Kamala Harris ne diyor?
Harris, adaylığı kesinleştikten sonra sınır göçünün etkilerinin en çok görüldüğü eyaletlerden biri olan Arizona’da sınıra yaptığı ziyarette sınır güvenliğini sağlamak ile insani bir çözüm bulmak konusunda seçim yapmak gerekmediğini, orta nokta bulunabileceğini vurguladı.
Harris, Biden döneminde iltica süreçlerini sınırlandırma yolundaki adımları güçlendireceğini söylerken iltica başvurularının sınır kapılarında gerçekleştirileceğini ve sınırı birden fazla geçme denemesi yapanlar için daha ciddi suçlamalar yöneltileceğini belirtti.
Trump ve giderek sertleşen söylemler
Trump’ın 2016-2020 yılları arasındaki başkanlık dönemi ve seçmen desteğinde Meksika sınırı kritik bir rol oynuyor.
Trump, 2024 seçimi öncesi kampanyasını “yasal ve yasa dışı göç” ayrımı üzerinden kurguladı. Zira Meksika’dan geçişleri engelleme amacıyla tamamlanmamış olsa da sınır duvarı inşası, sınırdan geçen ailelerde yalnızca çocukların ABD’de kalmasına izin verilmesi, iltica sonucu bekleme sürecinde olanların Meksika’ya geri gönderilmesi gibi hamlelerle başkanlık döneminde tartışmalara sebep olmuştu.
ABD’ye kaçak yollarla girerek resmi bir işleme başvurmadan ülkede kalanları hedef alan Trump, “Yasa dışı göçmenler ülkenin kanını zehirliyor” ifadelerini kullanırken seçilirse ABD tarihinin en büyük sınır dışı operasyonunu başlatacağını da belirtiyor.
Sınır güvenliğinin ulusal güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Trump, katıldığı mitinglerde söylemlerini giderek sertleştirerek ülkeye Meksika sınırı üzerinden giren kişilerin “katil, tecavüzcü, hırsız” olduklarını söylüyor. Trump’ın söylemleri “Ohio’daki Haitili göçmenlerin evcil hayvanları yediği” iddiasına kadar varıyor.
Göçmenlik avukatı anlatıyor
ABD’de göçmenlik avukatı olarak çalışan ve Türkiye’den de giden çok sayıda insanın iltica davasını üstlenen avukat Okan Şengün, T24 için yaptığı açıklamalarda Trump’ın yabancı düşmanı ve göçmen karşıtı söylemlerinin tehlikeli olduğunu söylüyor.
Trump’ın geçmiş başkanlık döneminde sınır göçleriyle ilgili insanlık dışı politikalar uyguladığını söyleyen Şengün, Trump’ın 2024 seçim kampanyası boyunca da göçle ilgili sert iddialarda bulunarak insanları korkuya sevk ettiğini vurguluyor.
Şengün, “ABD bir göçmen ülkesi. Trump’ın söylemlerinin göçmenlere yönelik saldırıların önünü açabileceğini düşünüyorum” diyor.
Şengün, Trump’ın bir önceki dönem getirdiği kısıtlamalara şöyle bir örnek veriyor:
“Aile içi şiddet gören kadınların ABD’ye iltica etme hakkı bulunuyor. Trump döneminde aile içi şiddet sebepli ilticalar kabul edilmedi. Şu an aile içi şiddetten kaçarak ülkeye gelen müvekkillerim için Trump’ın yeniden seçilmesi olasılığına karşı farklı bir yol izlememiz gerekebilir”
Trump’ın ülkede kaçak olarak bulunanlara karşı başlatacağı büyük sınır dışı planının masraflı olduğu gerekçesiyle gerçekçi olmadığını söyleyen Şengün, ülkede 30-40 yıldır kaçak bulunan, çocukları doğum yoluyla vatandaş olan aileler olduğunu hatırlatıyor.
Trump’ın seçilmesi durumunda iltica süreçlerinde neler değişebileceğini anlatan Şengün şunları sıralıyor:
- Trump, “Meksika’da Kal” sürecini yeniden başlatabilir. Kişiler iltica davaları sonuçlanana kadar Meksika’da kalmak durumunda kalabilir. Geçmiş uygulamada Meksika’da çeteler tarafından kaçırılan, öldürülen insanlar olmuştu.
- İltica eden kişiler mevcut sistemde 150 gün sonra çalışma iznine başvuruyor ve sistemin vergi veren bir parçası haline geliyor. Trump bu süreyi 365 güne çıkararak kişilerin daha uzun süre sistem dışında kalmasına sebep olabilir.
- Trump hükümeti döneminde atanacak hakimlerin ilticalara onay oranı düşebilir.
- Göçmen karşıtı söylemler ırkçılık, saldırı vakalarını artırabilir.
CBS News’un aktardığı habere göre Meksika sınırından geçişler Aralık 2023’ten bu yana düşüş eğiliminde. Düşüşün sebebi olarak Meksika hükümetinin engellemeleri ve Biden yönetiminde uygulanan kota gösterilirken Trump’ın kazanması durumunda göreve başlayacağı Ocak ayına kadar sınırda yığılma olmasından endişe ediliyor. |
Endişeye rağmen “Trump” demek
ABD’ye gireli bir buçuk yılı geçen antrenör de iltica dava tarihini beklerken Trump’ın seçiminin davaların görülmesi sürecinde etkisi olup olmadığını merak ediyor.
İltica süreçlerinde avukatların genellikle onay oranı yüksek eyaletlere başvurduğunu, bu nedenle yeni bir Trump döneminin kendi sürecini etkilemeyeceğini uman antrenör, Meksika sınırı ve göçmen karşıtı ifadelerinin “siyaset” olduğunu söyleyerek ekonominin canlanması için Trump’ın kazanmasını istediğini de ekliyor.