29 yaşındaki Edward Snowden, kimliğinin açıklanması ardından, Pazartesi günü kaldığı otelden ayrıldı.
BBC Türkçe'nin haberin göre, Snowden'ın nerede olduğu bilinmiyor ancak hâlâ Hong Kong'da olduğu tahmin ediliyor.
Adının kamuoyuna açıklanmasına izin veren Snowden, 'İnsanları baskılardan kurtarmakla yükümlü' olduğunu söylemişti.
Guardian gazetesi, Snowden'ın, kendi ifadesine göre 20 Mayıs'ta Hong Kong'a giderek bir otele gizlendiğini ve "Bu tür şeylerin yaşandığı bir toplumda yaşamak istemiyorum. Yaptığım ve söylediğim her şeyin kayıt altına alındığı bir dünyada yaşamak da istemiyorum" dediğini aktarmıştı.
Reuters Haber Ajansı, otel çalışanlarının Edward Snowden'ın Pazartesi günü öğlen saatlerinde otelden ayrıldığını söylediklerini bildirdi.
Kimileri için hain, kimileri için kahraman
Beyaz Saray, Snowden'ın iadesini isteyip istemeyecekleri konusunda bir açıklama yapmadı.
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, devam eden soruşturma nedeniyle bir yorum yapmayacağını söyledi ancak Washington yönetiminin resmî söylemini sürdürerek Snowden'ın 'Amerika Birleşik Devletleri'ne zarar verdiğini' tekrarladı.
Ancak resmî açıklamalar Snowden'ın ülkesine ihanet ettiği ve zarar verdiğini belirtse de Snowden kimilerinin gözünde de bir kahraman oldu.
Beyaz Saray'ın internet sitesinde açılan ve Edward Snowden'ın hemen affedilmesi çağrısında bulunan bir dilekçeye binlerce kişi imza koydu.
'Tamiri mümkün olmayan hasar'
Guardian ve Washington Post, geçen hafta, ABD Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA), on milyonlarca ABD’linin telefon kayıtlarını izlediğini duyurmuştu.
Gazetenin haberine göre, gizli bir mahkeme kararıyla Verizon adlı telekomünikasyon şirketine bütün abonelerinin elektronik bilgilerini ve yapılan bütün yurt içi ve uluslararası aramaların kayıtlarını iletmesi emredildi.
Guardian gazetesi bu belgelerin 'Obama yönetimi altında ilk kez, şüpheli olduklarına dair hiçbir veri olmaksızın milyonlarca Amerikan vatandaşının iletişim bilgilerinin toplu bir şekilde izlendiğini' gösterdiğini yazdı.
Haberin duyulması ardından ABD Ulusal İstihbarat Başkanı James Clapper uygulamayı savunmuş ve telefon kayıtlarının izlenmesi ile ilgili gizli mahkeme kararının deşifre edilmesinin 'tamiri mümkün olmayan zarara' neden olduğunu söylemişti.
Prizma operasyonu
Bu haberin hemen ardından ise yine Guardian gazetesi Washington Post ile birlikte ABD istihbarat örgütlerinin Prizma adı verilen bir program çerçevesinde dokuz internet şirketinin veri tabanlarına girdiği haberini yayınlamıştı.
Prizma programının, internet üzerinden gönderilen tüm postalara, yapılan sohbetlere, internet telefonu aracılığıyla yapılan görüşmelere, görüşmeyi yapan kişilerin isimlerine, bulundukları yere ve diğer ayrıntılara ulaşım sağladığı iddia ediliyor.
Washington Post, programda adı geçen şirketlerin Microsoft, Yahoo, Google, Facebook, PalTalk, AOL, Skype, YouTube ve Apple olduğunu duyurdu.
ABD Başkanı Barack Obama programı savunurken ABD Ulusal Güvenlik Kurumu'nun sızdırılan bilgilerle ilgili olarak Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunduğu da açıklandı.