ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın gitmesi gerektiğini, ancak ne zaman gideceğinin müzakere edilebileceğini söyledi. Kerry, “İlk günden ya da ilk aydan olmak zorunda değil” diye konuştu. Sinirlioğlu ise Kerry’e sorunun çözülmesi ve mültecilerin ülkelerine geri dönüşünün sağlanabilmesi için “güvenli bölge” kurulmasının şart olduğunu yineledi.
Hürriyet'ten Uğur Ergan'ın haberine göre Rusya’nın, Esad rejimini savunmak için Suriye’ye askeri yığınak yaptığı haberleri gelirken, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, dün Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. İngiltere’nin başkenti Londra’da İngiliz mevkidaşı Philip Hammond ile yaptığı görüşmenin ardından konuşan Kerry, Esad’ın gitmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Son birbuçuk yıldır dedik ki, Esad gitmeli, ancak ne kadar sürede, modelin ne olacağı... Cenevre süreci çerçevesinde ve müzakerelerle olmalıdır. İlk günden ya da ilk aydan olması gerekmiyor... Bütün tarafların bir araya gelip bunun en iyi şekilde nasıl gerçekleştirileceği konusunda anlaşması gereken bir süreç var” dedi.
Müzakereye hazır mı?
Suriye’deki iç savaşın müzakere ile sona erdirilmesi gerektiğini söyleyen Kerry, Rusya ve İran’ın nüfuzlarını kullanarak Esad’ı müzakere masasına getirmesini umduklarını da belirtti. ABD Dışişleri Bakanı, “Biz müzakere etmeye hazırız. Esad müzakereye hazır mı? Gerçekten hazır mı? Rusya, onu masaya getirmeye hazır mı” ifadelerini kullandı. Kafasında Esad ile ilgili bir takvim olmadığnı söyleyen Kerry, “Sadece şunu biliyorum, Suriye halkı ayaklarıyla bunu çoktan söyledi. Suriye’yi terk ediyorlar” dedi. Kerry’nin açıklamaları ABD Savunma Bakanı Ash Carter ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun önceki gün Suriye’de askeri konularda koordinasyon sağlamak üzere yaptığı 50 dakikalık telefon görüşmesinin ardından geldi.
New York Times Gazetesi ise ABD’nin Rusya ile görüşmelere başlama kararının Moskova’nın, iç savaşın sona erdirilmesi konusunda daha yapıcı bir role çekilmesi umudunu ortaya koyduğunu yazdı.
‘Rusya’dan Suriye’ye savaş uçağı’ iddiası
Önde gelen Amerikan gazetelerinden Wall Street Journal, ABD Savunma Bakanlığı yetkililerine dayandırdığı haberinde Rusya’nın ilk kez Suriye rejimine savaş uçağı gönderdiğini yazdı. Gazete, bu gelişmeyi, Moskova’nın Esad’ı koltukta tutmak için askeri gücünü kullanacağının işareti olarak yorumlarken, bu hamlenin Amerikan yönetimini endişelendirdiğini kaydetti. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Rusya’nın Suriye’deki varlığından da rahatsız olduklarını gizlemedi ve “Açıkçası havadan havaya saldırı kabiliyeti olan uçakların varlığı... ciddi sorular yaratıyor” dedi.
'Diktatör çözümün parçası olamaz'
Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ile dün bir basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, “Suriye’deki krize çözüm aranırken Esed ile ortak olunabilir mi? Esed bu sorunun temel sebebidir. Kendi halkına karşı savaş açmış olan zalim bir diktatör herhangi bir şekilde siyasi çözümün parçası olmaz. Olması hiçbir şekilde mümkün değildir. Esed hakkındaki hükmü Suriye halkı vermiştir. Suriye halkının Esad’ı affetmesi gerçekçi bir beklenti hiçbir şekilde olamaz” dedi.
Güvenli bölgeye destek
AB’nin Türkiye’ye mülteciler konusunda gereken yardımı yapacağını söyleyen Sebastian Kurz ise Ankara’nın Suriye’de “güvenli bölge” yaratma görüşüne, “Mültecilerin tekrardan geldikleri bölgeye geri dönmeleri ancak orada güvenli bölge kurulmasıyla olur. Güvenli bir bölgenin yaratılmasını son derece önemsiyoruz. Sınır güvenliğinin sağlanması şart” sözleriyle destek verdi. Ziyaret öncesinde Alman Spiegel dergisine konuşan Kurz, barışın sağlanması için muhaliflerle olduğu gibi Esad rejiminin temsilcileriyle de görüşülmesini savunmuştu.
Kerry ile de görüştü
Sinirlioğlu, önceki gün de ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile telefonda görüştü. Suriye’deki gelişmeler, mülteci krizi, terörle mücadele ve bölgesel konular konuşuldu. Kerry, ABD ve Rusya arasında Suriye konusundaki temaslar hakkında bilgi verdi. Sinirlioğlu, Kerry’e sorunun çözülmesi ve mültecilerin ülkelerine geri dönüşünün sağlanabilmesi için “güvenli bölge” kurulmasının şart olduğunu yineledi.