Gündem

Abdülkadir Selvi: Hakan Şükür 'yeni parti kuracağız' demiş, koş Torinolu Şaban koş'

Abdülkadir Selvi: Partinin adını sakın 'Cemaat Partisi' yapmayın. Bu isim yerli olur. Şöyle uluslararası bir havası olsun

06 Şubat 2014 14:31

Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, AKP'den istifa eden Hakan Şükür’ün bir işadamına “yeni parti kuracağız” dediği iddialarına ilişkin, “Twitter dünyası bir alem doğrusu. Dün de Hakan Şükür'ün, İstanbul-Ankara uçağında iki işadamına, 'Parti kuracağız' dediğini yazdılar. Bir şey daha dediğini yazdılar. 'Kimse bizi durduramaz.’ Kimse sizi durduramaz. Koş Torinolu Şaban koş. Bence de tez elden bir parti kurmanız gerekiyor. Genel Başkanlığı'na da Hakan Şükür'ü getirin” dedi.

Selvi, Şükür’e “Milletvekili rozetiyle 1 milyon dolara TRT'de program yaparken iyiydi. O zaman sorulduğunda, 'Beyefendiden izin aldık' derken, beyefendi ismi ağzından neredeyse iki kez dökülüyordu. Şimdi aynı beyefendi Federasyon Başkanlığını engellemek için mi seni milletvekili yaptı. Senin iraden yok mu?” diye sordu.

Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen eski AKP’li Hakan Şükür’ü eleştiren Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, eski milli futbolcuya yönelik ağır eleştirilerde bulundu.

Abdülkadir Selvi'nin Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (6 Şubat) nüshasında yayımlanan, 'Pensilvanya Partisi' başlıklı yazısı şöyle:

 

Pensilvanya Partisi

 

Sen sen ol, bu sosyal medyanın diline düşme.

Twitter alemi çarpar insanı. Facebook ise insanın düzünü tersine çevirir.

Hakan Şükür ne zaman ki, '25 yıl futbol oynadım 4.5 milyon dolarım yok' dedi, bizim twitter alemi aldı eline defteri kalemi, oturdu hesaba.

Hakan Şükür'ün transferlerden aldığı parayı ortaya çıkardılar.

Zenginin malı züğürdün çenesini yorar hesabı. Çıka çıka 26 milyon dolarlık bir hesap çıktı.

Onun üzerine milli takımdan alınan paralar, teşvik primleri ve dahi hem milletvekili hem yorumcu olarak TRT'den aldıkları da eklenmedi.

Hatta bir arkadaşı ile şirket kurup, sonra birbirlerini dolandırdıkları iddiasıyla mahkemeye verdikleri de hesaba dahil edilmedi.

Kaç lira batırdıkları faslından olarak.

Ama Twitter alemi bir hesaba daha oturdu. Milletvekili seçilip 3 yıl boyunca Meclis'te görev yapan Hakan Şükür'ün kaç kez kürsüye çıkıp, ülke sorunları hakkında görüş açıkladığını araştırdılar.

Parlak bir tablo çıkmadı ortaya.

Daha doğrusu bir tablo çıkmadı.

Beyefendi Federasyon Başkanı olacakmış, bunu engellemek için milletvekili yapılmış.

Haklı.

Vallahi de haklı, billahi de haklı.

Sokak sokak, cadde cadde çalışıp ter döken adam Meclis'e gelemez de bu beyler ter dökmeden milletvekili olursa, böyle olur.

Herkes karakterinin gereğini yapar.

Bir insan milletvekili olabilir.

Bir insan meşhur da olabilir.

Bir insan bir dönemler ünlü bir futbolcu da olabilir.

Her şey olabilir.

Ama insan, önce insan olmalı.

Milletvekili rozetiyle 1 milyon dolara TRT'de program yaparken iyiydi. O zaman sorulduğunda, 'Beyefendiden izin aldık' derken, beyefendi ismi ağzından neredeyse iki kez dökülüyordu.

Şimdi aynı beyefendi Federasyon Başkanlığını engellemek için mi seni milletvekili yaptı.

Senin iraden yok mu?

Milletvekilliği için niye başvuruda bulundun?

Bu şahsın AK Parti'den istifası da problemli.

Meclis, Dopingi Araştırma Komisyonu'na futbolcu arkadaşı Hasan Şaş'ı getiriyor. Hatta Şaş'la bir anısını paylaşıyor. Çok keyifli bir ortam. Komisyonda ileriki günlerde getireceği futbolcu arkadaşlarıyla ilgili takvimi konuşuyor.

Az sonra...

Hakan Şükür istifa ediyor.

Hem de zehir zemberek bir açıklama ile...

İstifa metnine bakıyorsunuz, hangi gazetecinin elinden çıktığı belli değil.

Ama okuyanlar, bu cümlelerin Hakan Şükür'e ait olmadığını söylüyorlar.

Komisyonda birlikte görev yaptığı arkadaşları, 'İstifa edecek bir hali yoktu' diye konuşuyorlar.

Kulislere, telefonla gelen bir talimat üzerine istifa ettiği haberleri yayılıyor.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil ise Fethullah Gülen'in, 'Hakan Şükür'e, asla ayrılma diye ısrar ettiğine şahidiz' diyor.

Daha önce Hakan Şükür'e kalması için ısrar eden irade bu kez ayrılması için talimat mı verdi sorusu burada önem kazanıyor.

Hocaefendi'nin yapmadığı iş değil ki, ne diyordu ses kaydında; 'İdris Bal gibi yapsınlar.'

Twitter dünyası bir alem doğrusu. Dün de Hakan Şükür'ün, İstanbul-Ankara uçağında iki işadamına, 'Parti kuracağız' dediğini yazdılar.

Bir şey daha dediğini yazdılar.

'Kimse bizi durduramaz.'

Kimse sizi durduramaz.

Koş Torinolu Şaban koş.

Bence de tez elden bir parti kurmanız gerekiyor.

Genel Başkanlığı'na da Hakan Şükür'ü getirin.

İdris Bal bu işe küsüp, orada da muhalefet yapabilir ama bugünün sorunu değil.

Partinin adını sakın 'Cemaat Partisi' yapmayın.

Bu isim yerli olur.

Şöyle uluslararası bir havası olsun.

Bence, 'Pensilvanya Partisi' iyi gider.

Amerikan bayrağını amblemi yapmazsanız hatırım kalır.

Girin seçimlere, alın boyunuzun ölçüsünü.

Şimdiye kadar sağından soluna kim iktidar olduysa onun kanatları altında semirdiniz de semirdiniz.

Sonra size nimet verenlere ihanet ettiniz.

En büyük ihaneti de size tarihi imkanlar sunan Tayyip Bey'e yaptınız.

İkinci ihaneti de Kılıçdaroğlu'na yapacağınızdan şüphem yoktur.

Çünkü o da şu günlerde kollarını paralel bir şekilde size açmış durumda.

Hiçbir inayet ihanetsiz kalmamalı...

Herşey iyi de bir şey takıldı aklıma.

Pensilvanya Partisi'nin genel merkezi nerede olacak?

Merak işte...