Gündem

Abdurrahman Dilipak: Birileri Anayasa değişikliği çerçevesinde genel affı pazarlık konusu yapma hazırlığında sanki

Dilipak, 28 Şubat davasında tutuklanan generallerin içeri alınmalarının, Ulusalcılarla varılan mutabakat açısından yeni bir pazarlık kapısının açılmasına sebep olabileceğini söyledi.

27 Ağustos 2021 10:20

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak bugünkü yazısında  iç siyasette yaşanan tartışmaları değerlendirdi.

Yüksek Askeri Şûra kararlarından sonra her kafadan bir ses çıktığını 2 gün sürmesi beklenen toplantının 2 saatte tamamlanmasının ve sürpriz terfilerin birçok soruyu beraberinde getirdiğini söyleyen Dilipak, “O günden sonra yapılan atamalar konusunda da herkes bir iddiayı gündeme getiriyor. MSB ve MİT arasında eskiden beri yakın bir bağ var, ama şimdi, bugün konu ayrı bir anlam kazanmış gibi sanki” dedi.

Bir yandan Türkiye’nin siyasi açıdan geleceği üzerine ihtimal hesapları yapıldığını bir yandan Anayasa değişikliğinin ve Cumhurbaşkanlığı’na kimin aday olacağının konuşulduğunu yazan Dilipak, “Bir yandan da yıllardır beklenen kapsamlı bir bakanlar kurulu değişikliği gündemde. Aslında bu arada kaç tane bakan değişti? Ulaştırma Bakanı, Aile Bakanı, Ticaret Bakanı, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı değişti.

Görünen o ki, ‘Seyfiye’, ‘Mülkiye’ ve ‘Muhaberat’ çevrelerinde son günlerde ciddi bir hareketlilik var. Bu hareketliliğe bağlı olarak da söylentilerin ardı-arkası kesilmiyor. Söylentiler bazen şüyuu vukuundan beter bir hale dönüşebilir. Bu duruma son vermek için daha açık, net, şeffaf olmak ve suali mukadderlere cevap vermek gerek” diye yazdı.

Dilipak özetle yazısına şöyle devam etti:

Şimdi 28 Şubatçı generallerin içeri alınmaları, ulusalcılarla varılan mutabakat açısından yeni bir pazarlık kapısının açılmasına sebep olabilir. Birileri şimdiden Anayasa değişikliği çerçevesinde genel affı pazarlık konusu yapma hazırlığında sanki. Mahkemelerde o kadar çok dosya var ki, medya, mafya, sermaye, siyaset, bürokrasi, akademi, yargı, emniyet, istihbarat, Ağar, Peker, Çakıcı, Kuzu, Zindaşti, troller, finans, borsa, gümrük, vakıf, dernek, parti, oda, futbol takımı, her çevreden birilerinin ‘görülmemesi gereken dava dosyaları’ var. Bu durum yargıya olan güveni ciddi anlamda zedelemiş durumda."

Yasama, yürütme, yargıda, sermaye, siyaset, bürokrasi, media ve STK’larda, cemaat yapılarında ciddi sorunlar bulunduğunu ve işin uzun süre böyle devam edemeyeceğini ifade eden Dilipak,"Bu iş nasıl çözülecek bilmiyorum. Dünya, bölge, ülke şartları çok iç açıcı değil ve gelecek günler de çok fazla umut vaat etmiyor. Eğer bu iş bugünden kontrol altına alınmazsa herkes için bu işin faturası çok ağır olacaktır" dedi. 

"Tek sıkıntısı olan AK Parti değil, CHP, MHP, HDP, İyi Parti, say sayabildiğin kadar. AK Parti’den ayrılanlar, yeni oluşumlar, hemen hepsinin karın ağrıları var. Bu arada partilerden istifalar da başladı. Dernekler, Vakıflarda da durum farklı değil. Cemaat yapıları da hızla irtifa kaybediyorlar. Tv’ler rating kaybediyor, gazeteler tiraj kaybediyor" diyen Dilipak,  "Bana kalırsa AF sorun çözmez, aksine tartışma, karşılıklı suçlamalar, tehditler, şantajlarla daha da içinden çıkılmaz bir hal alır" dedi. 

Bazı şeyler için geç kalındığını yazan Dilipak, şöyle devam etti: 

"Bu durumda yeni bir yönetim kadrosuna ihtiyaç var. Seçim sonrası alındığı söylenen mesajın gereği yerine getirilmeli. Yeni süreç kimler tarafından nasıl şekillendirilecek, bunun açıkça ortaya konulması gerek. Şunu yaptık, bunu yaptık, biz gidersek, ötekiler gelir, o zaman bugünü de ararsınız” gibi söylemler geri tepiyor artık. Sistem değişikliğine gidilecek mi? Erken seçim olacak mı? Seçim öncesi anayasa, seçim ve siyasi partiler yasasında değişiklik olacak mı? Bu süreci kim nasıl yönetecek. Erdoğan bundan sonra nasıl bir yol izleyecek. AK Parti’nin başına yeni bir isim gelecekse kim gelecek?"

Yazının tamamını okumak için tıklayın