Gündem
Deutsche Welle

‘AB’nin kendi değerlerine ihaneti ölümcül olabilir’

Avrupa Birliği'nin Türkiye vatandaşlarına vize serbestisi tanıması ve Almanya'da komedyen Jan Böhmermann'ın Başbakan Angela Merkel'e yönelik eleştirel açıklamaları Alman basınından seçtiğimiz yorum konuları.

04 Mayıs 2016 01:08


Avrupa Birliği imzalanan mülteci anlaşması uyarınca Türkiye vatandaşlarına vize serbestisi sağlanması yönündeki kararını 4 Mayıs'ta açıklayacak. Mannheimer Morgen gazetesi vize serbestliğinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerindeki demokratik reform baskısını artıracağı görüşünü dile getiriyor:

“Avrupa Birliği Komisyonu bugün muhtemelen yeşil ışık yakacak. Elbette bu Erdoğan açısından bir prestij başarısı. İlk etaptaysa bundan kazançlı çıkacak olanlar Türkiye vatandaşları. Birçoğunun Almanya'da arkadaş ve akrabaları var ya da burayla ekonomik ilişki içindeler. Ayrıca kültürel değişim de liberalleşmeden kazanacak zira şimdiye kadar yüksek masraflarla da bağlantılı olan bürokratik külfet, birçok kişiyi ürkütüyordu. O nedenle sadece az sayıda Türk vize alabiliyordu. Diğerleri Almanya'yı sadece anlatılanlardan tanıyordu. Türkiye'nin değişmesini isteyenlerin iki ülke arasındaki kişisel temasları desteklemesi gerekir. Zira bu, Erdoğan üzerindeki reform baskısını yükseltecektir. Bunu bir zamanlar (ünlü sosyal demokrat Alman siyasetçi) Egon Bahr, yakınlaşma yoluyla dönüştürme olarak tanımlamıştı.”

Lüneburg’da yayımlanan Landeszeitung'da yer alan yorumda ise Avrupa Birliği'nin bu anlaşmayla “kendi değerlerine ihanet ettiği" vurgulanıyor:

“Ankara üzerine düşeni yaptı, sığınmacı sayıları çarpıcı bir biçimde düşüyor. Ancak AB'nin üzerine düşeni yapmaması halinde, Türkiye'nin de kapıda fedailik görevini nasıl temin edeceği konusunda Avrupa'nın başkentlerinde hiç kimse yanılsamaya kapılmamalı. Yani AB Komisyonu, Erdoğan Türkiyesi'nin vize serbestisi için gerekli olan ifade özgürlüğü ve hukuk devleti ilkesi gibi Avrupa standartlarını yerine getirmediğini reelpolitik gereği görmezden gelecek. Kendi değerlerine ihanetin, insan hakları kıtasına bir itibar kaybının yanı sıra reel politikada da ölümcül sonucu olabilir: Eğer Erdoğan güneydoğudaki savaş, parlamentoda yukarıdan darbe gibi baskı yolunu sürdürürse, sığınmacı akını bir başka kaynaktan, Türkiye'de kendilerine artık bir gelecek görmeyen Kürtlerden beslenebilir.”

Magdeburg'da yayımlanan Volksstimme gazetesi de Türkiye'deki Kürtlerin vize serbestisini Avrupa'ya göç için kullanabileceği ihtimalini dile getiriyor:

“Türkiye ile sığınmacı anlaşması hakkında ne düşünülecek olursa olsun Ankara yükümlülüklerini şimdiye kadar örnek bir biçimde yerine getirdi. Türkler Yunan adalarına kitlesel akını durdurdu. Bu, Avrupalı müzakereciler açısından en önemlisiydi. Şimdi onların da kendilerine düşen, Türk hükümetinin de gümbür gümbür dile getirdiği kısmı yerine getirmesi gerekiyor. O da 79 milyon vatandaşa Avrupa Birliği içerisinde vize serbestisinin sağlanması. Avrupalıların yutması gereken büyük bir lokma bu. Zira bu durum, milyonlarca Türk kökenlinin yaşadığı Almanya ve Fransa gibi ülkelerde güvensizlik yaratıyor. Gücü yeten Türkler, yeni özgürlükten akrabalarını ziyaret, iş ve tatil seyahatleri için faydalanacak. Bu yumuşak varyantın yanı sıra ortada bir de sert senaryo var: Çatışmaların yaşandığı Türkiye'nin güneydoğusundan Kürtler, vize serbestisini kaçış olarak kullanabilir. O durumda Avrupa hemen yeni bir göçmen sorununa sahip olur.”

Ulm'de yayımlanan Südwest Presse gazetesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için okuduğu şiir nedeniyle yargılanan Jan Böhmermann'ın Die Zeit gazetesine verdiği röportajla ilgili bir yoruma yer veriyor:

“Jan Böhmermann yine karşımızda. Harika! Hakaret şiiri çevresinde dönen absürt tiyatronun ardından medyadan kaybolan moderatör, Zeit gazetesine şimdiye kadar yayımlanmamış bir röportaj vererek Angela Merkel'i topa tuttu. Bunu yapmak Böhmermann'ın sadece hakkı değil, kendisi aynı zamanda haklı da. Konu ifade ve sanat özgürlüğü olduğunda Başbakan'ın gerçekten de sallantı göstermemesi gerekir. Merkel ise tehlikeli bir biçimde sallandı. Bunun yanlış olduğunu Başbakan teslim etti. Ve böylece artık ‘Böhmermann devlet skandalında' işler yoluna girebilir. Nihayetinde Türkiye bağlamında Almanya Başbakanı'nın yapacağı çok daha önemli şeyler var.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle