Mehran Aghadavoodi, Köln’de halihazırda yaklaşık 40 erkeğin çocuk bakıcı olarak çalıştığını söylüyor. 15 yıl önce çocuk bakıcılığı meslek eğitimini tamamlayan Aghadavoodi, “Okuldaki tek erkek öğrenci bendim“ diyor.
2006’dan buyana Almanya’da dadı veya eğitmen olarak çalışan erkeklerin sayısında ciddi bir artış kaydedildi. Örneğin Alman Gençlik Enstitüsü’nün yıllık raporuna göre, kreş ve anaokullarındaki erkek eğitmen oranı yüzde 3,1’den yüzde 5,4 seviyesine yükseldi. Bu her ne kadar yüzde 75’lik bir artış anlamına gelse de, yetkililer bu mesleği erkekler için daha cazip hale getirmek için yoğun şekilde uğraş veriyor.
Toplumsal önyargı faktörü
“Genç Erkekler İçin Yeni Yollar“ adlı derneğin koordinatörlerinden Miguel Diaz, sık sık düzenledikleri “Erkekler Günü“ etkinlikleriyle çocuk bakıcılığı ve eğitmenliği mesleği hakkında bilgilendirme toplantıları düzenliyor. Diaz, “Son yıllardaki artış gayet olumlu ve umut verici. Ama ne yazık ki yeterli değil. Erkekler, çok küçük yaştaki çocuklarla ilgilenmeye pek sıcak bakmıyor“ diyor. Diaz’a göre bunun en önemli nedeni, toplumda hayli yaygın olan “Çocuk bakımı, kadın işidir“ şeklindeki önyargı.
Bu durumun, günlük hayatta kullanılan kavramları bile etkilediğine dikkat çeken Miguel Diaz “Örneğin, siz hiç ‘aile annesi‘ diye bir ifade duydunuz mu? Herkes ‘aile babası‘ tanımını benimsemiştir. Babaya ailede biçilen rol bakıcılık değil, reisliktir“ şeklinde konuşuyor. Diaz yine benzer bir başka kavrama dikkat çekiyor: “Çocuk sahibi olan kadınlar çalışınca ‘çalışan anne‘ ifadesi kullanılır. Ama kimse ‘çalışan baba‘ demez. Böylece ebeveynlerin aile ve çalışma hayatındaki konumları kesin hatlarla belirlenir. Bu rol dağılımı katı bir şekilde uygulanır.“
Sorun para mı?
Mehran Aghadavoodi, bu anlayışın Almanya gibi bir ülkede hâkim olmasını anlamakta güçlük çekiyor: “Burada kadınların eğitim seviyesi hayli yüksek. Çocuk bakımının sadece kadınların görevi olduğu kanısının bu kadar yaygın şekilde kabul görmemesi gerekir. Bence en önemli nedenlerden biri, erkeklerin çocuk eğitmenliğini henüz keşfetmemiş olmaları. Oysa çok şey kaybediyorlar.“
Erkek dadı olarak çalışmanın çok zevkli olduğunu söyleyen Aghadavoodi, halihazırda yaşları bir ile üç arasında değişen beş çocuğa baktığını belirtiyor: “Çocukları sabah saat 7’de bırakıyorlar ve saat 15 gibi de alıyorlar. Çocuk başına devletten 5 euro saat ücreti alıyorum. Gerçi bu parayla çocukların yemek, oyuncak ve diğer ufak-tefek masraflarını da karşılıyorum. Ama geriye kalan para yine de tatmin edici düzeyde. Gelirim hiç de fena sayılmaz. Erkeklerin ilgisizliğinin paradan kaynaklandığını sanmıyorum. Neticede bir oto tamircisi de hemen hemen aynı parayı kazanıyor.“
Gençlerin meslek seçiminde genellikle toplumsal değerlerden etkilendiğini belirten Mehran Aghadavoodi, pek çok meslek grubunun da “kadın ve erkek“ şeklinde cinsiyet ayrımcılığına tabi tutulduğunu vurguluyor. Bu nedenle Almanya’da gençlerin meslek seçimini kolaylaştırmak için düzenlenen “Erkekler Günü“ ve “Kızlar Günü“ etkinliklerinin çok önemli olduğunu ifade eden Aghadavoodi, “Erkeklerin önyargılarını ne kadar erken yaşta yıkabilirsek, bu mesleğe olan ilgiyi de o kadar artırabiliriz“ diyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Jeannette Cwienk