Gündem

Adalet Bakanı'na soruldu: Kadın tutukluların erkek tutukluların bulunduğu alanlardan geçirilerek sözlü tacize açık bırakıldığı iddiaları doğru mudur?

10 Nisan 2025 21:44

Güncelleme: 10 Nisan 2025 22:34

T24 Haber Merkezi

İstanbul Milletvekili Özgül Saki,  Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla başlayan protestolar kapsamında tutuklanan kadın öğrencilerin gözaltı sürecinde ve cezaevine sevk süreçlerinde polis şiddetine maruz kaldıklarını iddiasına yönelik soru önergesi verdi. Saki, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a, "Kadın tutukluların hastaneye sevk edilirken kötü muameleye maruz bırakıldığı, sağlık kurumlarının hijyen koşullarının son derece kötü olduğu ve kadınların erkek tutukluların bulunduğu alanlardan geçirilerek sözlü tacize açık bırakıldığı iddiaları doğru mudur? Bu iddialara ilişkin hangi adımlar atılmıştır?" diye sordu.

Özgül Saki, şunları kaydetti:

"Saraçhane eylemleri sonrasında tutuklanarak Marmara (Silivri) Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilen kadınlarla yaptığım görüşmelerde, gözaltı sürecinde ve cezaevine sevk öncesi maruz kaldıkları polis şiddetinin etkilerinin sürdüğü, sağlık hakkına erişimlerinin engellendiği ve cezaevi koşullarının hem fiziksel hem de ruhsal sağlıklarını tehdit ettiği yönünde ciddi şikâyetler tarafıma iletilmiştir.

Kadınlar, Saraçhane’deki polis müdahalesi sırasında ve özellikle gözaltı esnasında fiziksel şiddete maruz kaldıklarını, sağlık sorunlarının devam ettiğini, ancak tedavi taleplerinin karşılanmadığını ifade etmiştir. Cezaevi koşullarının soğuk, hijyenik olmayan ve kalabalık olması nedeniyle pek çok kişinin hastalandığı, hastane sevklerinin ise dar, havasız araçlarla ve uzun bekletmelerle yapıldığı, bu süreçte insan onuruna aykırı muamelelere maruz kalındığı aktarılmıştır.

Hastaneye sevk sırasında kadın tutukluların, erkek mahpusların bulunduğu alanlardan geçirilirken sözlü tacize uğradıkları, buna karşı hiçbir güvenlik tedbiri alınmadığı ifade edilmiştir. Bu koşullar nedeniyle bazı kadınların sinir krizi geçirdiği, bu yüzden artık sağlık hizmetine başvurmak istemedikleri belirtilmiştir.

Özellikle vurgulanması gereken husus şudur: Kadınlar gecikmeli de olsa zaman zaman hastaneye götürülmektedir; ancak hem sevk sırasında yaşanan kötü muamele hem de hastane ortamlarının son derece sağlıksız ve güvensiz olması nedeniyle bu süreç başlı başına bir işkenceye dönüşmektedir. Bu nedenle birçok tutuklu, ihtiyaç duymasına rağmen artık hastaneye gitmek istememektedir.

Ayrıca, vegan, vejetaryen ya da gluten intoleransı olan kadınların yeterli ve dengeli beslenemediği; bu durumun sağlık sorunlarına yol açtığı, bayram süresince reçeteli ilaçlara erişimde büyük aksaklıklar yaşandığı ve bazı durumlarda ilaçlar için ücret talep edildiği bilgisi paylaşılmıştır.

Bu bağlamda:

1. Silivri Kadın Kapalı Cezaevi’nde gözaltı sırasında ve sonrasında yaşanan polis şiddeti iddialarına dair herhangi bir inceleme ya da soruşturma başlatılmış mıdır?

2. Cezaevinde tutulan kadınların sağlık hizmetlerine erişim hakkı neden yeterli ve insani koşullarda sağlanmamaktadır?

3. Kadın tutukluların hastaneye sevk edilirken kötü muameleye maruz bırakıldığı, sağlık kurumlarının hijyen koşullarının son derece kötü olduğu ve kadınların erkek tutukluların bulunduğu alanlardan geçirilerek sözlü tacize açık bırakıldığı iddiaları doğru mudur? Bu iddialara ilişkin hangi adımlar atılmıştır?

4. Bayram sürecince ilaçlara erişimde yaşanan sorunların sorumluluğu kimdedir? Reçeteli ilaçlar için para talep edildiği iddiası doğru mudur? Bu tür resmi ve idari tatillerde benzer sorunların tekrar etmemesi için Bakanlığınız hangi önlemleri almayı planlamaktadır?

5. Cezaevindeki temizlik, hijyen ve ısınma sorunlarının giderilmesi için bir denetim ya da iyileştirme planı bulunmakta mıdır?

6. Cezaevinde özel beslenme ihtiyacı olan tutukluların (gluten hassasiyeti, vegan, vejetaryen vb.) beslenme haklarının karşılanmamasının gerekçesi nedir? Bu ihtiyaçlara uygun bir beslenme planı hazırlanması yönünde bir çalışmanız var mıdır?

7. Silivri Kadın Kapalı Cezaevi’nde ve diğer cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve kötü muamele iddialarının tespiti için bağımsız bir izleme ve raporlama mekanizması kurulması yönünde Bakanlığınızın herhangi bir çalışması var mıdır?"


Arabanızı park ederken iki kere düşüneceksiniz