T24 Haber Merkezi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener’in elektronik oylamayla ilgili açıklamalarını sosyal medya paylaşımı ile eleştirdiği için hakkında açılan soruşturma sonucu tutuklanan eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki hakkında açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç ayrıca MHP'den istifa ettirilen milletvekilleri hakkındaki söz konusu iddialarla ilgili olarak da, "Yargımıza intikal etmiş bir adli soruşturma söz konusu değil" dedi.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki siyasi yasak davası hakkında da konuşan Bakan Tunç, “Cumhurbaşkanımıza yönelik ağza alınmayacak iadelerden dolayı bir soruşturma açılmıştır. Değişik mahkemelerde açılan bu soruşturmalar birleştirilmiş ve dava devam ediyor” diye tepki gösterdi. “Demek ki hakaret siyasetiyle bir yere varılamayacağının en güzel örneği eski CHP Genel Başkanı! Milletimiz karalama siyasetine hayır diyor” diyen Bakan Tunç, Kılıçdaroğlu üzerinden siyasilere, “Bugün siyaset yapanlar özellikle geçmişte bu kötü örnekleri kendilerine örnek alır, aynı siyasete devam ederlerse onların sonu da eski genel başkan gibi olur. Siyasetçilerimiz için bir ibret vesikasıdır” mesajı verdi. Bakan Tunç, “Hakaret ede ede maalesef siyasi hayatının sonuna kadar gelmiştir ve kendi partisinde genel başkan bile yapılmamıştır” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara'da "Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Paneli"nde konuştu. Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
Nasuh Mahruki'nin tutuklanması
Nasuh Mahruki, 12 Kasım'da YSK Başkanı Ahmet Yener'in elektronik oylamayla ilgili bir açıklaması üzerine sosyal medyadan paylaşım yaparak hem muhalefeti hem de YSK'yı sert bir dille eleştirmişti. Aynı gün akşam saatlerinde bir paylaşım daha yapan Mahruki, "Değerli dostlar, bu akşam bir grup arkadaşımla bir kebapçıda yemekteyiz. Evime sivil kıyafetli 7-8 tane polis olduğunu söyleyen polis gelmiş ve beni almaya geldiklerini söylemişler. Ben de şimdi restorandan çıkıp evime gidiyorum. Bilginiz olsun, lütfen süreci takip edin" diye yazmıştı. Mahruki, 'Yargı organlarını alenen aşağılama' ve 'Sansür Yasası' olarak bilinen 'Dezenformasyon Yasası' kapsamındaki 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturmanın ardından tutuklanmıştı.
Konuya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, şunları kaydetti:
"Bahsettiğiniz soruşturma İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturma. Bu paylaşımların suç teşkil edip etmeyeceğini belirleyecek olan yargı mensupları. Ancak paylaşıma baktığımız zaman özellikle yargının soruşturma başlatmasına gerekçe gösterdiği paylaşımları kamuoyu sizler okuyorsunuz oradaki ifadeler özellikle iktidarın seçimleri sahtekarlıkla kazandığına yönelik ifadeler var. Yine FETÖ’den aldığı akılla ölülere bile oy kullandırıldığına yönelik ifadeler var. Özellikle sığınmacı altında milyonlarca teröristin cihatçının Türkiye’ye geldiğini ve bunların TC devletini iç savaşa sürükleyeceğine yönelik ifadeler vr. Bunlar çok tehlikeli. Dolayısıyla yargının suç unsuru gördüğü ifadeler olarak değerlendirildi. Ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca bir adli soruşturma başlatıldı. Burada seçimlerin nasıl yapıldığını bu ülkede yüzde 85 katılımla gerçekleştirilen seçimlerin nasıl şeffaf bir şekilde yapıldığı hep birlikte görüyoruz. Dünyanın en şeffaf seçimler. Özellikle seçmen listeleri YSK sayfasında yayımlanıyor bunu herkes görüyor biz oy kullandığımız sandıkta isim isim kimlerin oy kullandığını görüyoruz. Sandık sonuç tutanaklarının şeffaf bir şekilde YSK sitesinde görüyoruz hepimiz. Burada bir sahtekarlık olduğunu, milyonlarca kişiye sahte kimlik verilecek oy kullandırıldığını ifade etmek… tabii bu ifadelerin suç teşkil edip etmediğini değerlendirecek olan elbette ki yargımızdır. YSK’nın anayasal düzeni ihlal ettiği ve vatana ihanetle yargılanacağına ilişkin ifadelerin suç teşkil edip etmediğini, TCK’nın hangi maddesine tekabül ettiğini değerlendirecek olan yargıdır. Yargı süreçlerine hukuk devletinde saygı göstermek gerekir ve sonucu beklemek gerekir."
İçişleri Bakanı Yerlikaya ile CHP'liler arasındaki itiş kakış
Dün İçişleri Bakanlığı’nın bütçesinin görüşüleceği TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu başlamadan hemen önce içeriye girmek isteyen Bakan Ali Yerlikaya ile CHP’liler arasındaki itiş-kakışa da değinen Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:
"Bakanımıza sözlü ve fiili saldırıları kabul etmek mümkün değil. bunlar gazi meclisimizin çatısı altında gerçekleşmiş olması hepimizi derinden üzüyor. milletimiz bu tür hareketlerden rahatsız olur yeri geldiğinde de cevap verir. Demokrasilerde bu tür fiili saldırılara şiddete yer yoktur. Bu şekilde engellemelerle plan bütçe komisyonuna girmek isteyen bakanımıza fiili saldırıda bulunmak demokrasilerde olan bir şey değil. Hiç kimse bakanlarımızı kendi görev alanlarında yapacağı çalışmalarda engellemede bulunamaz. Şiddetle kınıyoruz bir daha tekrarlanmamasını umut ediyoruz. Bu tür çirkin eylemlerle bir yere varılamaz."
Mehmet Ali Erbil ve yasa dışı bahis soruşturması
Bakan Tunç, yasa dışı bahis soruşturması kapsamında gözaltına alınarak ev hapsi verilen Mehmet Ali Erbil hakkında yazılan iddianamenin sorulması üzerine şunları kaydetti:
"Yasa dışı bahis ülkemizin önemli bir sorunu. yargıya intikal eden çok sayıda soruşturma söz konusu. Gençlerimizi ve çocuklarımızı korumamız lazım. İnternetin zararlı yayınlarından korumamız lazım. Özlelikle internetin zararlı yayınlarından milletimizi korumamız gerekiyor. Yasa dışı bahis de mücadele dilmesi gereken bir alan. caydırıcılığın sağlanması lazım. bahsettiğiniz şekilde bir sürü soruşturma var. Kim yasa dışı kumarla ilgili bir suç davranışı içerisindeyse sıfatına bakılmaksızın yargı gerekli soruşturma ve kovuşturmaları yapar, suçlular cezalarını çeker."
İstifa ettirilen MHP'li isimler hakkındaki iddialar
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın paylaşımıyla partilerinden istifa ettirildikleri öğrenilen milletvekilleri Hasan Basri Sönmez, İsmail Akgül ve Mustafa Demir'in adlarının altın kaçakçılığı soruşturmasında geçtiği ve istifalarının bu nedenle istendiği iddiaları sorulan Bakan Tunç, “MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Bey bu konuda açıklama yaptı arkadaşlar. Partilerinin yaptığı bir inceleme neticesinde böyle bir istifa kararı aldıklarını ifade etti. Dolayısıyla yargımıza intikal etmiş bir adli soruşturma söz konusu değil” dedi.
TIKLAYIN - MHP'li üç vekilin istifa nedeninde "altın kaçakçılığı" iddiası
Kılıçdaroğlu hakkındaki siyasi yasak davası
Bakan Tunç, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki siyasi yasak davası hakkında dikkati çeken şu açıklamayı yaptı:
"O sözleri ben buradan tekrar etmek istemiyorum. Cumhurbaşkanımıza yönelik ağza alınmayacak sözler bunlar, hakaret eden bu soruşturmaları farklı taraflara çekerek, işte sesimiz kısılmak isteniyor şeklinde ifadelerde bulunmak son derece yanlıştır. Özellikle Mersin, Silifke, Erdemli Edirne ve Ankara mitinglerden dolayı ve o mitinglerde yaptığı 2014’ün Mart ayında gerçekleştirmiş olduğu konuşmalarda özellikle cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak, toplumun kabul etmeyeceği ifadelerden dolayı bir soruşturma açılmıştır. Değişik mahkemelerde açılan bu soruşturmalar birleştirilmiş ve Mersin Asli Ceza Mahkemesi’nde dava devam ediyor. Mersin’deki davada talimat yoluyla Ankara Nöbetçi Asli Ceza Mahkemesi’nde ifadesi alınacak. Bu ifadelerin suç teşkil edip etmediğine yönelik yargımız bir sonuca varacak. Demek ki hakaret siyasetiyle bir yere varılamayacağının en güzel örneği eski CHP Genel Başkanı! Yıllarca siyaset yapıp sadece cumhurbaşkanımıza yönelik hakaret içeren kelimelerle siyaset yapa yapa bu günlere geldi. Hala bakıyoruz bu kovuşturmaları bahane ederek hakaretlerine devam ediyor. Milletimiz karalama siyasetine hayır diyor. Dolayısıyla bugün siyaset yapanlar özellikle geçmişte bu kötü örnekleri kendilerine örnek alır, aynı siyasete devam ederlerse onların sonu da eski genel başkan gibi olur. Siyasetçilerimiz için bir ibret vesikasıdır. Hakaret ede ede maalesef siyasi hayatının sonuna kadar gelmiştir ve kendi partisinde genel başkan bile yapılmamıştır."
.