Fairphone, yani ‘adil telefon’ herkesin bilinçli bir şekilde akıllı telefon kullanabilmesi amacıyla geliştirildi. Adil telefonlar ekranı kırıldığında hemen değiştirilebildiği ve iki hamlede yeni pil takılabildiği için sahibini üzmüyor. Fairphone’u geliştiren şirket de telefonun ömrünü bu şekilde uzatmanın yanı sıra fabrikasındaki personelin çalışma şartlarını da düzeltmeyi amaçlıyor.
Çin’deki fabrikaların çalışma koşulları yıllardır eleştirilere hedef oluyor. Nadir elementlerin kazanılması da sanayi şirketleri açısından büyük bir sorun. Telefonun elektronik aksamında kullanılan metallerden koltan yeraltı zengini Kongo’da elde ediliyor. Kongo’da yıllardır devam eden iç savaş kısmen bu metalden kazanılan parayla finanse ediliyor. Aynı zamanda koltan madenlerinde çocuklar zorla çalıştırılıyor. Dürüst telefon işte bütün bu olumsuzlukları bertaraf edecek şekilde tasarlanmış.
Bundan iki yıl öncesine kadar dünyayı kurtarmayı düşünenlerin kullanabildiği bu akıllı telefonu artık herkes alabilecek. Dürüst telefonun mucidi ve aynı adlı şirketin patronu Bas van Abel, “Fairphone gerçekten var, o hayal ürünü değil”, diyor.
Yüzde yüz olmasa da
Hollandalı işadamı da orijinal buluşunun bu kadar tutulacağını beklemiyormuş. Sattığı 60 bin telefonla akıllı telefon piyasasının devleriyle boy ölçüşebilecek durumda değil. Kasım ayında piyasaya süreceği ikinci versiyondan oldukça ümitli. Ancak adil telefonun sanıldığı kadar ‘dürüst’ olmadığını da inkar etmiyor.
Van Abel, “Yüzde yüz dürüst olduğunu iddia etseydik markamız batardı. Biz sadece neyin adil olduğu, neyin adil olmadığı tartışması başlatmak istedik. Konseptimiz son aşamasına gelmiş değil. Bu alandaki ilerlemeyi başlatmış olmak bize yeter” diyor.
Van Abel telefonun ömründen üretici ve kullanıcının birlikte sorumlu olduklarını söylüyor. Van Abel, “Üretici olarak telefonun psikolojik ömrüne önem veriyoruz. Üretim zincirini ve nerede yapıldığını bilen kullanıcı, telefonunu tamir mi ettireceğine yoksa yenisini mi alacağına kendi karar verir. Ama aynı zamanda telefonun nasıl kullanıldığına da bakmak gerekir. Sağlam telefon üretmek bize düşer. Müşteriyi bilinçlendirebilirsek ne ala. Bir telefon iki yerine beş yıl kullanılırsa daha az telefon üretilir, daha az kaynak tüketilir. Ama sonunda telefonu kullanma süresini belirleyecek olan kullanıcısıdır” diyor.
Rekabet nedeniyle van Abel de fabrikasını Çin’de açmış. Personel haftada 60 saate kadar çalışıyor. Asgari ücret ise ayda 148 euro. Ancak kârın bir bölümü personele maddi katkıda bulunmak amacıyla bir sosyal fonda biriktiriliyor. Altın, koltan ve kalay gibi hammaddeler de ‘dürüst’ madenlerden alınıyor. Hangi malzeme ya da parçanın nereden alındığını şirketin internet sitesinde görmek mümkün.
Telefonu kullanıcısı prgramlayabilecek
Üretim süreci de tamamen şeffaf. Üretmeye değmesi için telefonlar sipariş üzerine yapılıyor.
Dayanıklı telefonun uzun süre cazibesini koruyabilmesi için kullanıcının ihtiyaçlarına göre tasarlanması gerekiyor. Android’in Lollipop sürücüsüyle satılan Fairphone’un program kodu da güncelleştirilebilmesi için açık tutuluyor.
Kullanıcıya daha fazla güncelleme ve modifikasyon imkanı tanıyan telefonlar artık akıllı telefon piyasasının devleri Apple ve Samsung tarafından de geliştirilmeye başlandı.
‘Adil telefonun’ mucidi Bas van Apel ürünlerine neden ‘Fairphone’ adını verdiklerini şöyle anlatıyor:
“Cep telefonu meraklılarına bilinç kazandırmak amacıyla kampanya başlatmıştık. ‘Fairphone’ kullanıyorum dediğinizde, ‘Telefon’un nesi adil değil ki?’ yanıtını aldığınızda, bir hareket bir sohbet başlatmış oluyorsunuz. Muhatap aldığımız müşteri kitlesi bu tedarik zincirinin karmaşıklığını ve basit olmadığını kavrayabiliyor.”