Kamal Sido Sünni bir Kürt olarak Afrin'de doğup büyümüş. Şu an Almanya'da yaşıyor ve Afrin'deki ailesinden gelecek her haberi merakla bekliyor. Telefonuna sesli mesaj bırakan ablası kentte koşulların giderek zorlaştığını, ancak kendilerinin görece iyi durumda olduğunu anlatıyor.
Almanya'daki "Tehdit Altındaki Halklar" derneğinde Ortadoğu uzmanı olarak çalışan Sido birkaç gündür Afrin'deki ablası ve annesine ulaşmanın giderek zorlaştığını, internet bağlantısının kesildiğini, telefon bağlantısının da kötü olduğunu söylüyor. Her saldırı dalgasında hattın kesildiğini anlatıyor.
Baraj tek içme suyu kaynağı
Bölgede şu an yaklaşık 324 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Kamal Sido, hava saldırıları karşısında sivillerin çoğunun sığınabileceği güvenli bir yer olmadığını, bölgedeki evlerde genelde kiler bulunmadığını, yeni inşa edilen bazı binalarda sığınak bulunmasına rağmen binaların büyük bölümünün güvenli olmadığına dikkat çekiyor. Sido'nun anlattıklarına göre bu nedenle pek çok sivil dağlardaki mağaralara saklanmış durumda.
Afrin'deki sivillerin bir korkusunun da barajın hava saldırılarında hasar görmesi olduğunu belirtiyor Kamal Sido. Barajın Afrin halkının tek içme suyu kaynağı olduğunu vurguluyor ve "Her üç günde bir bidonlarını alıp su doldurmaya giderler. Barajın hasar görmesi felaket olur. Baraja saldırılırsa insanların içecek suyu kalmaz" diyor.
Sido bölgeden aldığı haberlere göre normal yaşamın bittiğini, okulların kapandığını, tıbbi hizmet almanın giderek zorlaştığını anlatıyor. İnsanların hava saldırılarının korkusundan sokağa çıkmaya cesaret edemediğini, gıda stoklarının giderek azaldığını belirtiyor. Bu durumun ailesi için de geçerli olduğunu söyleyen Sido, "Yeni gıda maddesi temin etmek zor. Sevkiyat çok az olduğu için Afrin'de fiyatlar tırmandı. Rejim bölgeleri ve Halep yönündeki tek cadde de güvenli değil. Tüccarlar bu yoldan gitmeye korkuyor" diyor.
İslamcı militan korkusu
Kamal Sido'ya göre halkın tek korkusu Türk ordusu değil. Türklerin yanında savaşan İslamcı militanların da korku saçtığını söylüyor. Almanya'daki Ezidiler Merkez Konseyi Başkanı İrfan Ortaç da özellikle Özgür Suriye Ordusu'na güvensizliğin had safhada olduğunu belirtiyor ve IŞİD'den farklarının bulunmadığını savunuyor. Ortaç, "İsimleri kulağa liberal gelebilir ama yanılmamak lazım. Burada cihatçılar söz konusu. Rakka'da, Musul'da savaşılanlardan bir farkları yok" diyor.
Almanya Ezidiler Merkez Konseyi, Afrin'deki 15 bin Ezidi'ye ulaşabilmek için bir kriz masası oluşturduklarını belirtiyor. Sekiz Ezidi köyünün tehlike altında olduğunu söyleyen Konsey Başkanı Ortaç, "Köylerden biri, bir sivilin ölmesinin ardından tamamen boşaldı. İnsanlar kaçtı" diyor.
Kaçacak yer yok
Kamal Sido, Sünni Müslümanların da korku içinde olduğunu söylüyor ve "Benim annem muhafazakar bir Müslümandır. Ama Erdoğan ve İslamcılar için yeterince Müslüman değil. Bölgedeki kadınlar sokağa hep başı açık çıkar. Erdoğan ve İslamcılar gelirse bu artık mümkün olmayacak" endişesini dile getiriyor.
Sido'nun Afrin'deki akrabalarının anlattığına göre bölgede halk şimdilik çareyi evden çıkmamakta bulmuş. Kaçış için pek bir seçeneklerinin de olmadığını anlatıyor. Sido'ya göre yapabilecekleri tek şey bir köyden diğerine geçmek. "Ama Halep'e giden sadece tek bir yol var. O da tehlikeli. Türk uçakları sürekli havada" diyor.
BM verilerine göre tüm tehlike ve imkansızlıklara rağmen şimdiye kadar beş bin kişi evini terk ederek kaçmış. Türk hükümetinin açıkladığı gibi operasyonun Menbiç'e genişlemesi durumunda kaçan sivil sayısının da artmasından endişe ediliyor.
Stefanie Höppner
© Deutsche Welle Türkçe