T24 Haber Merkezi
Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin çağrısıyla Hopa Cankurtaran'da, Reşit Kibar'ın katledilişinin birinci ayında yaşam nöbeti tutuldu. Avukat Hakan Öztan, "Kar hırsı için insan öldürüldü ancak arkadaşlarımız tutuklandı ve cezaevlerinden sürgün edildi. Şimdi esas mesele yaşam alanlarımızı savunmayı kavramış durumdayız dolayısıyla buradaki nöbetleri Türkiye’nin dört bir yanına yaymaya devam edeceğiz" dedi.
Artvin Borçka ilçesi Cankurtaran bölgesinde yapılmak istenen mesire alanı projesine karşı ağaçlarını korumaya çalışıken katledilen Reşit Kibar'ın ölümünün birinci ayında Cankurtan’da Çifteköprü Kırsal Kalkınma Kooperatifi çağrısı ile onlarca kişi "yaşam nöbeti" için toplandı. Cankurtaran’da yaşam nöbetine katılan Artvinliler, Artvin’in doğa ve yaşam alanlarını talana açan tüm ruhsat ve projelerin iptal edilmesi, Cankurtaran Orman alanının "Reşit Kibar Ormanı" ilan edilmesi, tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılması ve Reşit Kibar’ın ölümünden sorumlu olanların yargılanması çağrısında bulundu.
Ağaçları savunurken öldürülen Reşit Kibar'ın ailesi adalet peşinde
Çifteköprü Kırsal Kalkınma Kooperatifi adına yapılan sunumda, "Bugün aynı saatlerde tüm Türkiye’de nöbete çıkan arkadaşlarımız Ankara, Kuğulu Park, İstanbul Adalar, Heybeli Ada, İzmir, Eskişehir, Burhaniye, Kaz dağları, Salihli, Sivas, Hatay, Akbelen, Alaşehir, Muğla, Ağrı ve Diyarbakır nöbette ve hepsine çok teşekkür ediyoruz" denildi.
TIKLAYIN - Hopa'da Reşit Kibar’ın öldürüldüğü silahlı saldırının görüntüleri ortaya çıktı
Yaşam nöbetleri devam edecek
Yaşam nöbetlerine devam edeceklerini vurgulayan Çifteköprü Kalkınma Kooperatifi Başkanı Gökhan Genç, şunları söyledi:
"Biz bu yaşam nöbetlerini bu haftadan sonra tekrar edeceğiz ve ta ki istediğimiz sonuçları alıncaya kadar. Birkaç konuya değinmek istiyorum, biliyorsunuz ki biz uzunca süredir uğraşıyoruz. Bundan 5 yıl öncesinde Cankurtaran'da mücadele etmeye başladık. Biz burada taş ocaklarının ruhsatlarını iptal ettirebilmek için çok mücadele ettik ve çoğu zaman destek de bulmadık ama sonrasında buraları kurtardık. O gün buralarda taş ocağı yapmış olsalardı ve buraya mesire alanı projesi veren kurum burayı veremeyecekti ve evet biz kurtardık ama sonrasında başka bir adla buraya girmeye çalıştılar."
"Utansın bu yargı sistemi"
"Bu davada en çaresiz olanlar avukatlardır" diyen Avukat Haktan Özkan da "Sürecin başından beri avukatlar olarak çok zor durumdayız. Bu zor durumu nasıl ifade edelim ve burada yaşam nöbetinde olmaktan mutluyuz ama buraya ayağımızı bastığımızdan beri bütün gözler bütün yüzler 'ne olacak bu iş, Reşit’i öldürenler hukuk önünde hesap verecekler mi? 'diye soruyorlar. Dursun, Mutlu, Yılar arkadaşlarımızın alıkonulduğu bu süreç ne zaman bitecek, yok mu bir çareniz diye soruyorsunuz. Ne yazık ki bundan biz değil bu yargı sistemi sorumludur ve utansın bu yargı sistemi. Bu soruları en çaresiz insanlara soruyorsunuz yani avukatlara." ifadelerini kullandı. (ANKA)