Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, İbrahim Kutluay ile boşanmak üzere olan Demet Şener'in sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımla ilgili olarak "Hayatında bir kez olsun herhangi bir Can Yücel dizesi okumadığı halde. 'Can Yücel ne güzel yazmış' diye. Gayet sersem bir metni, sosyal medyada paylaşmış Demet Şener. Kocasından boşanmasını kendi çapında destansı bir zafere dönüştürmek için sergilediği atraksiyonlara, Can Baba’yı da alet etmiş" dedi. Hakan, "Kocasından boşanmasını destansı bir zafere dönüştürmek için harcadığı enerjinin binde birini bile Can Yücel’in nasıl bir şair olduğunu anlamaya harcamayan ve Can Yücel’e basmakalıp bir yaşam koçu muamelesi çeken Demet Şener’le maytap geçmek, bin öksüze ziyafet çekmek kadar, yüz yetime kaftan giydirmek kadar sevaptır" ifadesini kullandı.
Ahmet Hakan'ın "Nihayet MHP'nin ne yapacağı belli oldu: Meclis'te evet referandumda hayır" başlığıyla yayımlanan (24 Ekim 2016) yazısının ilgili bölümü şöyle:
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Habertürk'te Kübra Par'a verdiği röportajda MHP'nin başkanlık sistemi konusunda ne yapacağını açıkladı.
*
Buna göre MHP...
- Başkanlık sistemi Meclis’e geldiğinde “Evet” diyerek referanduma gitmesini sağlayacak
- Referandumda ise taraftarlarından başkanlık sistemine “Hayır” verilmesini talep edecek.
*
Başkanlık sisteminde son sözü halkın söylemesini arzu ediyorsak...
MHP’nin bu tavrında bir sorun yok.
*
Sorun şu noktalarda:
-Başkanlık sistemine karşı çıkanlar, dertlerini anlatabilecekler mi?
- Zavallı parlamenter sistem, kendisini anlatabilecek bir ortam bulabilecek mi?
- Başkanlık sistemini savunanlar on kez konuşurken parlamenter sistemi savunanlar bir kez olsun konuşabilecekler mi?
- Eşit, adil bir propaganda imkânı olacak mı?
- Hiç değilse TRT’de parlamenter sistem savunucuları kendilerine iki dakika da olsa yer bulabilecekler mi?
*
Devlet Bey bu konuları sorun olarak görüyor mu acaba?
Yoksa...
Başkanlık sistemi savunucularının olası tek taraflı propagandalarına baştan razı mı?
*
Yaklaşımını ortaya koysa da öğrensek.
Demet Şener'e ilk taşı ben atıyorum
Televizyona çıkıp bilmişçe yorum yapan bir şahıs, “Kürk Mantolu Madonna”kitabında şarkıcı Madonna’nın anlatıldığını söylüyorsa...
Kimse kusura bakmasın...
Bu denli pervasız bir cehalet karşısında...
Alaycı taşlar atmak da sarkastik bir linç ayini tertip etmek de ironik bir recm cezası vermek de hem farzdır hem de vacip.
*
İşte bakın!
Sarkastik linç, ironik recm, alaycı taşlama...
Hepsini fazlasıyla hak eden Demet Şener adlı yeni bir kurbanımız var ve kendisine ilk taşı ben atıyorum.
Gururla, hevesle, heyecanla...
*
Hayatında bir kez olsun herhangi bir Can Yücel dizesi okumadığı halde...
“Can Yücel ne güzel yazmış” diye...
Gayet sersem bir metni, sosyal medyada paylaşmış Demet Şener.
*
Kocasından boşanmasını kendi çapında destansı bir zafere dönüştürmek için sergilediği atraksiyonlara, Can Baba’yı da alet etmiş.
“Gittin mi büyük gideceksin/Ayrılık bile gurur duyacak seninle/Gittin mi ayakların onun yakınından bile geçmeyecek/Gölgen bile kalmayacak ardında/Gittin mi onurunla gideceksin/Haklıysan gidecek/Gitmişsen dönmeyeceksin” tarzı harcıâlem lafların Can Yücel’e ait olduğunu yazmış sosyal medyadaki hesabında.
*
Kocasından boşanmasını destansı bir zafere dönüştürmek için harcadığı enerjinin binde birini bile Can Yücel’in nasıl bir şair olduğunu anlamaya harcamayan ve Can Yücel’e basmakalıp bir yaşam koçu muamelesi çeken Demet Şener’le maytap geçmek...
Bin öksüze ziyafet çekmek kadar, yüz yetime kaftan giydirmek kadar sevaptır.