Kültür-Sanat

Ahmet Salcan, İş Kültür Yayınları Genel Müdürlüğü’nden alındı: Yayıncılık rekorları kırdık, bir müddet daha çalışmayı isterdim…

“Kararı sorgulamadan kabul etmem, bu kurumda aldığım iş terbiyesinin gereğidir. Hele ki burası Atatürk’ün kurduğu bir kuruma ait ve ilk kaptanlığını da Hasan Âli Bey’in üstlendiği bir yerse…”

31 Ocak 2022 19:07

T24 Kültür Sanat

Ahmet Salcan, yaklaşık 17 yıldır sürdürdüğü İş Kültür Yayınları Genel Müdürlüğü ve Genel yayın Yönetmenliği görevinden alındı. Sektörde “yayınevini tekrar kuran isim” olarak da anılan Salcan, çalışanlara gönderdiği mesajda “Türkiye yayıncılık rekorlarını kırdıklarını” belirtirken, “Pek tabii ki bir müddet daha sizinle İş Bankası Yayınları’nın Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni olarak çalışmayı isterdim. Ama ana sermayedar olan kurumun verdiği kararı sorgulamadan kabul etmem, iş hayatına müfettiş olarak başladığım bu kurumda aldığım iş terbiyesinin gereğidir. Hele ki burası Atatürk’ün kurduğu bir kuruma ait ve ilk kaptanlığını da Hasan Âli Bey’in üstlendiği bir yerse… Neticede şahıs ve makamlar geçici, kurumlar bâkîdir” ifadelerini kullandı.

İş Bankası, İş Kültür Yayınları’nda yönetim değişikliğine gitti. Çalışma hayatına İş Bankası Teftiş Kurulu’nda “müfettiş yardımcısı” olarak başlayan, daha sonraki yıllarda Hommer Kitabevleri’ni kuran Ahmet Salcan, yaklaşık 17 yıldır sürdürdüğü İş Kültür Yayınları Genel Müdürlüğü ve Genel Yayın Yönetmenliği görevinden alındı.

Salcan, İş Kültür Yayınları çalışanlarına, birlikte kat ettikleri mesafeye ilişkin veriler de paylaştığı bir teşekkür mesajı gönderdi.


Ahmet Salcan (Fotoğraf: Nadir Kitap)

T24’ün aldığı bilgilere göre, Ahmet Salcan’ın paylaştığı mesaj şöyle:

"İş Bankası Kültür Yayınları ile 1.10. 2005 tarihinde başlayan yolculuğum 31.1.2022 tarihi itibariyle sona erecektir. On yedi yıla yakın bu süreçte sizin gibi değerli insanlarla ülkemizin akademik ve kültür-sanat hayatına katkıda bulunmaya gayret ettim. Eserlerinizle yayınevimize can suyu verdiniz. Emek ve desteklerinizden dolayı yayınevimiz adına da çok teşekkür ederim.

Bu on yedi yılda birlikte gerçekleştirdiklerimize kısaca değinmek isterim.

Bir külliyat oluşturduk: Başta Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi olmak üzere, Modern Klasiklerden Çocuk Klasiklerine, Türk Edebiyatı Klasiklerinden Biyografi Dizisine, Bilim ve Sanat kitaplarına okurun heyecanla bir yenisini beklediği diziler yarattık.

Göreve başlar başlamaz yaptığım ilk işlerden biri çocuk yayınları alanına girmekti. Bugüne kadar on milyonlarca kitabı çocuklarımıza ulaştırabildik; geleceğin nitelikli okurları bu kitaplarla büyüdü. Son on altı yılda etrafınızda eline İş Bankası kitabı değmemiş çocuk var mı? (Keşke daha da fazlasını yapabilseydik.) Bu çocuklarımızın ileriki yaşlarında nitelikli kitaplar yayımlayan yayınevlerinin takipçileri olacaklarından emin olabilirsiniz.

Rakamlardan söz edecek olursam, İş Bankası Kültür Yayınları 1956-2005 tarihleri arasında toplam 838 başlıkta kitap yayımlamışken, 2005-2021 döneminde portföye kattığımız yeni başlık sayısı 4576’dır. Göreve başladığım 2005 yılında 300 bin adete yakın kitap satılırken, 2021 yılında 18 milyon adetin üzerindeki kitap satışlarıyla Türkiye yayıncılık rekorlarını kırdık.

Nitelikten bahsetmeye gerek dahi duymuyorum: Hangi siyasi görüşten olursa olsun, yayımladığımız kitaplarla toplumun her kesimine hitap etmeye çaba gösterdiğimizin teyidi portföyümüze bakıldığında kolaylıkla görülebilir.

2006 yılından itibaren şirketimiz her yıl kâr etmiştir; bunu da ana sermayedarın maddi katkısıyla değil, nitelikli kitap seçen kadromuzun emekleri, düşük kâr marjlarıyla kitap üreten-satan ve tasarrufa dikkat eden ekibimizin becerisiyle başarabildik. Bu süreçte kitaptan kazandığımızı yine okurlarımıza ve sektörün bileşenlerine aktarmaya gayret ettiğimizi belirtmek isterim. Biriken maddi kazançlar, alt gelir gruplarındaki insanların da kitap alabilmesini sağlamak amacıyla kitap fiyatlarına yansıtılmıştır. Zira şiarımız “yayımladığımız her kitap okura ulaşabilsin ve okunsun” olmuştur.

Okurlarımızın yayımladığımız kitaplara kolayca erişebilmesi için, Trabzon’dan Diyarbakır’a, Konya’dan Eskişehir’e, Kayseri’den Samsun’a Anadolu’nun birçok kentinde sayısı yirmi yediye ulaşan kitabevi açtık, ileriki yıllarda açılacak kitabevlerimizi de bu perspektifle planladık.

Ama ve ama, 138’i son 17 yılda aramıza katılan 140 vefakâr çalışma arkadaşım olmasaydı, bu işler kesinlikle başarılamazdı. Editoryal kadrosundan üretim, tasarım, satış, muhasebe, kitabevi ve depo kadrolarına kadar her biri azimle, özveriyle ama en önemlisi severek çalışan ekibin kaptanı olmaktan hayatım boyunca gurur ve şeref duyacağım.

Pek tabii ki bir müddet daha sizinle İş Bankası Yayınları’nın Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni olarak çalışmayı isterdim. Ama ana sermayedar olan kurumun verdiği kararı sorgulamadan kabul etmem, iş hayatına müfettiş olarak başladığım bu kurumda aldığım iş terbiyesinin gereğidir. Hele ki burası Atatürk’ün kurduğu bir kuruma ait ve ilk kaptanlığını da Hasan Âli Bey’in üstlendiği bir yerse… Neticede şahıs ve makamlar geçici, kurumlar bâkîdir.

Aynı denizlere açılacak başka yelkenlilerde görüşmek niyetiyle, her şey için tekrar teşekkür ederim.

Saygılarımla.”

Ahmet Salcan kimdir?

Ahmet Salcan, 1963 yılında Sinop’un Gerze ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gerze’de tamamladıktan sonra ODTÜ Siyaset Bilimi/Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu.
Çalışma hayatına, İş Bankası Teftiş Kurulu’nda “müfettiş yardımcısı” olarak başladı. Dört yıl sonra bankacılık sektöründen ayrılarak özel sektörde mali işler alanında çalıştı, yöneticilik görevlerinde bulundu.
1995 yılında yayın sektörüne girdi ve ihtisas kitapçılığında iz bırakan Homer Kitabevleri’ni kurdu. 2005 yılında ilk çalıştığı kurum olan İş Bankası’ndan gelen teklifi kabul ederek İş Kültür Yayınları Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni oldu. Salcan, Bu göreve gelişini, Aralık 2021’de Nadir Kitap’ta yayımlanan söyleşisinde, şöyle anlatıyor:

“İş Bankası, 2005 yılında yayınevini yeniden yapılandırma kararı almıştı ve bir arayışa girmişlerdi. Bankanın üst düzey yöneticileri müfettiş kökenliydi. Müfettişler birbirini tanır. Hem bankayı tanıdığım hem de bir süredir yayın dünyasının içinde olduğum için beni görüşmeye çağırdılar. İş hayatına orada başlamışım, arkadaşlarım orada çalışıyor. Bankanın ana sermayedarı da çalışanları. Gerçekten İş Bankası’nı severim, tarif edilemez kolektif bir zihniyet vardır o kurumda. Bir kere bulaştıysanız kolay sıyrılamazsınız. Maaş dahil, maddi konuların hiçbirini konuşmadık. Maaşımı hesabıma yatınca öğrendim. “İki yıl içinde kadroyu kurarım, sonra giderim.” dedim. Ekiplerin kurulmasında tam yetki verdiler sağolsunlar.


Piyasayı tanıyordum ama kişisel tanışıklıklarla yapmadım işe alımları. Türkiye’de ilk defa iki kitap ekine bütün pozisyonlar için iş ilanı verdik. Çok başvuru oldu. Onların içinden uygun isimleri seçtik. O çekirdek kadro hâlâ devam ediyor. Burada çalışan insanların hepsi alanlarında çok yetkin arkadaşlardır. Editoryal kadrodan grafik, muhasebe ve satışa kadar. Her şey kadro işidir, “Ben şöyleyim, ben böyleyim,” diyenler emin olun ki kifayetsiz, zavallılardır.”

Aynı söyleşide, Salcan’ın sunumu şu ifadelerle yapılıyor:

“İş Bankası Kültür Yayınları, hem kurumsal kimliği hem de yayıncılık çizgisi itibarıyla Türkiye’nin önemli yayınevleri arasında. Bu başarıda büyük pay, on altı yıldır Genel Yayın Yönetmeni koltuğunda oturan Ahmet Salcan’a ait. Bankacılık kariyerini yarıda bırakarak yayıncılık işine giren Salcan, bir ihtisas kitapçısı olan Homer’in de kurucusu.
Yayıncılık konusundaki yetkinliğinin yanında, en az o kadar önemli bir vasfı daha var Ahmet Salcan’ın. O sahalara meraklı insanların bir kısmının bile bilmediği çok önemli koleksiyonlara sahip. Sayıca en büyük başlık, sosyal bilimler alanında yayınlanmış kitapların yüzde doksanına yakınını barındıran Türkiye’ye dair İngilizce kitaplar. Kısa sürede bir araya getirdiği dünyada yayınlanan ilk resimli gazete olan The Illustrated London News koleksiyonu, Türkiye’de bilinen en geniş koleksiyon. Ve elbette başta sayılması gereken, dünya çapındaki en önemli gravür sanatçısı kabul edilen Gustave Doré’nin eserlerinin ilk baskılarından oluşan muhteşem hazinesi. 19’uncu yüzyılda yaşayan Fransız sanatçı Doré, kısa ömrüne sayısız eser sığdırmış bir dâhi. Ve o birbirinden güzel ve kıymetli eserleri izleme zevkine sahip az sayıda insandan biri de Ahmet Salcan.”

 

TIKLAYIN: Ahmet Salcan, serüvenini anlatıyor