Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Halk TV'ye operasyon düzenlendiğinde destek için gidenler arasında sadece TİP'lilerin konuşturulmadığını öne sürerek, "Basın özgürlüğü diye feveran ettiğiniz bir günde bile dayanışma için kanalın önüne gelen TİP temsilcilerine patron talimatıyla sansür uygulamaktan geri durmamanın takdirini kamuoyuna bırakıyorum" dedi.
Diken'den Onur Öncü'nün haberine göre Ahmet Şık, Halk TV'nin TİP'e karşı sansür politikası uyguladığını söyledi. Şık, TİP'in 2023 seçimleri öncesinde oy oranının artmasından dolayı, Erkan Baş'ın Halk TV'ye çıkarılmadığını ifade etti.
Halk TV'den Suat Toktaş, Barış Pehlivan, Kürşad Oğuz, Seda Selek ve Serhan Asker'in gözaltına alındığı gün Halk TV önüne destek için gidenler arasında sadece TİP'lilerin konuşturulmadığını öne süren Ahmet Şık'ın açıklamasından satır başları şu şekilde:
"Halk TV'nin önünde TİP adına kanalın önüne giden arkadaşlarımız görüşlerini açıklayamadı, çünkü ambargoluyuz"
"Türkiye’deki yaygın medya düzeninin özeti şu: Haber kiloyla satılan bir şey olsaydı satıcıların o ürünü eksik tartıp müşterisine verdiklerini söylerdik.
Bakın çarpıcı bir örnek anlatacağım. Halk TV, 2023 Mayıs seçimlerinin iki ay öncesinde TİP’e yönelik bir oy geçişi görülünce çözümü Erkan Baş’ı (TİP genel başkanı) da ekrana çıkarmayarak bulma yoluna gitti. Çok uzatmayayım ve son olaya geleyim.
Halk TV’ye operasyon yapıldığı gün biz üç vekil de Ankara’da Meclis’teydik. Arkadaşlarımız gözaltına alınınca gece uçağıyla İstanbul’a döndük ama parti il yöneticilerimiz, MYK ve PM üyelerimizle partili arkadaşlarımız görece kalabalık bir şekilde Halk TV binasının önüne gittiler.
Biliyorsunuz sabaha kadar yayın yapıldı. Birçok kişi Halk TV ekranlarından tepkisini, eleştirilerini dile getirdi. Ancak sadece TİP adına kanalın önüne giden arkadaşlarımız görüşlerini açıklayamadı. Çünkü ambargoluyuz. Basın özgürlüğü diye feveran ettiğiniz bir günde bile dayanışma için kanalın önüne gelen TİP temsilcilerine patron talimatıyla sansür uygulamaktan geri durmamanın takdirini kamuoyuna bırakıyorum.
Özgür Özel’in kendisine yönelik siyasal eleştirilerimize “Meclis’te konuşma hakkınızı ben veriyorum” kibriyle mukabele etmeyi tercih etmesiyle, CHP’nin en önemli medya organı Halk TV’nin sansürü arasındaki korelasyon, demokrasi ve hukuk normlarının memlekete egemen olacağı iddiasını değil, mevcut rejimin ve sahiplerinin siyaset yapma biçiminin her yere egemen olduğunu kanıtlar o kadar."