Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), sokağa çıkma yasağının 14 Aralık’tan bu yana devam ettiği Şırnak’ın Cizre ilçesinde 3 farklı bodrum katında yaralı olduğu belirtilen kişiler için savunma istedi. Avukat Ramazan Demir, "Tedbir talebimiz kabul edilseydi 100'ü aşkın insan katledilmiş olmayacaktı" dedi.
AİHM, Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nden Demir’in başvurusuyla yaralı olduğu belirtilen Mehmet Balcal, Mehmet Güri Ayaz, Mehmet Çağdavul, Abdullah Çıkmaz, Abdülkerim Özbek, Osman Tankan, Ömer Çörek, Fidan Dadak ve Harun Barın’ın sağlık durumlarının ne olduğunu, acil servisler tarafından nasıl bir girişim yapıldığını, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) durumun aciliyeti karşısında nasıl bir inceleme yaptığını Türkiye hükümetinin yanıtlamasını istedi.
İHD Şırnak Şubesi: Cizre’de bodrum katlarından çıkartılan cenaze sayısı 100’ü aştı
AİHM, 12 Şubat tarihinde Cizre için yapılan, ‘acil önlem alınması’ talebinin 15 Şubat’a kadar ertelenmesine ve soruların hükümet tarafından yine aynı tarihe kadar cevaplanmasına karar verdi.
T24'e konuşan Demir, AİHM’in bu kararı vermekte geciktiğini söylerken “Eğer bizim 23 Ocak’ta yaptığımız başvuruyu kabul edip tedbir kararı verilmiş olsaydı 100’ün üzerinde insan katledilmiş olmayacaktı” dedi. Devletin cevabının ne olacağını merak ettiğini belirten Demir, “Bu saatten sonra Türkiye’nin vereceği savunma işe yarar mı? Ama AİHM’in devletten bu konuda izahat istiyor olması önemli” diye konuştu.
AİHM’in bu kararında AYM’nin başvuruları değerlendirme kapasitesinin sorgulandığını söyleyen Demir, “Mahkemenin, Türkiye’deki en üst yargı organını incelemek konusunda önemli bir karar” olduğunu belirtti.
Demir, "AİHM, keşke bodrumla ilgili tedbir talebimizi değerlendirirken devlet yerine bize güvenseydi durum farklı olurdu" ifadesini kullandı.
AİHM'in cevap verilmesini istediği sorular şöyle:
- Yukarıda ismi sayılan 9 kişi, iddia edildiği gibi yaralı mı? Şu anki mevcut sağlık durumları nedir?
- Yukarıda ismi sayılan 9 kişinin hastaneye götürülmesi için acil servisler tarafından hangi girişimlerde bulunuldu?
- Başvurucuların durumlarının aciliyeti karşısında, Anayasa Mahkemesi başvurucuların taleplerini olması gerektiği gibi inceliyor mu ?