2007 yılında yapılan bir düzenleme ile Almanya'ya aile birleşimi yoluyla gelecek yabancı eşlerde Almanca dil bilgisi aranıyor. Bu kapsamda yetkili kurumlar eliyle aile birleşimleri kursları düzenleniyor ve sınavlarla yabancı eşlerin Almanca bilgileri ölçülüyor.
Bu sınavlara en yoğun ilginin gösterildiği ülkelerden biri olan Türkiye'de son zamanlarda aile birleşim sınavlarına katılımın düştüğü gözleniyor. İstanbul Goethe Enstitüsü Dil Bölümü Müdürü Wolf von Siebert'in verdiği rakamlara göre 2010 yılında Goethe Enstitüsü'nün İstanbul, Ankara ve İzmir şubelerinde aile birleşim sınavlarına 2 bin 937 kişi girerken, 2013'te bu rakam 1.430'a, 2014 yılında ise 1.166'ya geriledi. Aslında Türkiye’de Almanca kurslarına ilgi istikrarlı bir şekilde artış gösteriyor. 2010’da Goethe Enstitüsü’nün kurslarına 9 bin 201 kişi katılırken, 2014 yılında katılanların sayısı 9 bin 979’a çıktı. Dolayısıyla Almanca kurslarına katılımda herhangi bir düşüşten bahsetmek mümkün değil.
Küresel bir eğilim
Bu veriler aile birleşimi kurslarına olan ilginin özel olarak azaldığını gözler önüne seriyor. Wolf von Siebert, aile birleşim sınavlarına katılımın, Goethe Enstitüsü'nün dünyanın farklı bölgelerindeki diğer temsilciliklerinde de düşüş gösterdiğini belirtiyor: "2008 yılında dünya genelinde 60 bin yabancı eş sınava girip sertifika alırken, 2011 yılında bu rakam 44 bine geriledi. Dolayısıyla aile birleşim kurslarına ilgi genel olarak azalıyor. Elbette bugünlerde Suriyeliler için Almanya'ya göç etmenin yasal yollarından birisi aile birleşimi gerçekleştirmek. Yine de bu sayıda bir düşüş söz konusu."
Türkiye'de özel olarak aile birleşim sınavlarına ilginin azalmasında geriye dönüş eğilimlerinin de etkisi hissediliyor. Son yıllarda Türkiye'de iş olanaklarının gelişmesi ile özellikle genç Türk profesyonellerin Almanya'dan Türkiye'ye dönmeye başladıkları görülüyor. Artık Türkler için Almanya'ya aile birleşimi ile gitmek gittikçe daha az çekici hale geliyor.
Duygusal sebepler de etkili
İstanbul Goethe Enstitüsü Entegrasyon Kursları ve SD1 Sınav Koordinatörü Gülseren Güleryüz, yaşadıkları deneyimler ve sınavlara gelen katılımcıların aktardıkları ışığında aile birleşimlerine yönelik ilginin azalmasında duygusal sebeplerin de dikkate alınması gerektiğine vurgu yapıyor. "Türkiye'den evlilikle Almanya'ya gidenlerin hemen hemen yüzde 30'u boşanıyor. Bana göre, Almanya'da aile birleşimi konusunda bireylerin yaşadığı bu tecrübeler dolayısıyla Almanya'da bulunanlar Türkiye'den evlenmeye gün geçtikçe daha mesafeli yaklaşıyor."
Dil şartı ile ilgili düzenlemeler de aile birleşimleri konusundaki katılımlar üzerinde etkili. Düzenlemelerde 1 yıl içinde kurslara katılıp bunu belgelendirebilen ve sınavlarda başarılı olamayanlara yönelik istisnai şartlar olmasına rağmen mevcut yasal gereklilik aile birleşimleri sınavları katılımcıları üzerinde etki yaratıyor. Güleryüz, kurslara katılanların Almanya'ya geçtiklerinde bu kursların gerekliliğini teslim ettiklerini fakat kurs aşamasında sınavdan geçme zorunluluğu dolayısıyla heyecanlı ve duygusal olduklarını vurguluyor. "Almanya'da çıkan bir araştırmaya göre aile birleşimi ile Almanya'ya gidenlerin yüzde 70'inden fazlası kursların kesinlikle gerekli olduğunu vurguluyor. Fakat buradaki katılımcıların aile birleşimi konusunda motivasyonları zaman zaman düşüyor."