Gündem

Akgül Apartmanı davası: Yapı sahibi Memet Akgül hakkında savunması alınmasına yönelik yakalama emri çıkarıldı

08 Ocak 2025 14:15

Güncelleme: 08 Ocak 2025 16:53

Adıyaman'da, 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 15 kişinin hayatını kaybettiği Akgül Apartmanı'yla ilgili davada Mahkeme, sanık Memet Akgül'ün savunmasının alınması için yakalama emri düzenlenmesine karar verdi. 

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adıyaman'ın Merkez ilçesi Barbaros Mahallesi'nde bulunan Akgül Apartmanı'nın yıkılması sonucu 15 kişi yaşamını yitirdi, 4 kişi de yaralandı. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, Akgül Apartmanı ile ilgili yapı sahipleri Memet Akgül ve Yusuf Bozat hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı. Akgül Apartmanı ile ilgili açılan davanın ilk duruşması 6 Ocak'ta Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmaya tutuksuz sanık yapı sahibi Yusuf Bozat, depremde yakınlarını kaybedenlerin aileleri ile taraf avukatları katıldı. Tutuksuz sanık yapı sahibi Memet Akgül ise duruşmaya katılmadı.

"Kusurum ve suçum bulunmamaktadır"

Sanık Bozat, savunmasında şunları söyledi:

"Ben ve babam bu binanın arsasını Mehmet Sait Özer'den satın aldık. Arsayı aldığımızda üzerinde bir temel bulunmaktaydı. Buraya kendimiz için ev yapmaya karar verdik. Babam belediyeye ve proje mühendisine başvurdu, yapım işiyle babam ilgilendi. Bende resmi evraklarla uğraştım. Binanın malzemesini ben temin ettim. Bina belediye ve proje mühendisinin kontrolünde yapıldı. Hatırladığım kadarıyla mühendis Mehmet Öztürk'tü. Burası 1984 yılında zemin artı 2 kat şeklinde yapılmıştı. İki yıl bu binada ikamet ettim. İflas etmem üzerine borçlarımı ödemek amacıyla bu binayı sattım. Bu binayı yaklaşık 39 yıl önce satmıştım. Binayı sattığımda zemin artı 2 katlıydı. Üzerine 3-4 kat ilave edilmiş, çevreden öğrendiğim kadarıyla ilave katları yapan kişi bir Almancıymış, ismini bilmiyorum. Ben binayı Hasan Çelik isimli şahsa satmıştım, onun kime sattığını bilmiyorum. Benim herhangi bir kusurum ve suçum bulunmamaktadır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suçsuzum, beraatime karar verilsin, mahkeme aksi kanaatte ise hakkımda lehe olan hükümler uygulansın."

Mahkeme heyeti, sanık Bozat'ın önceki beyanları ile mahkeme huzurunda verdiği beyanlar arasında çelişkiler olduğunu söyledi. Bunun üzerine sanık Bozat, "Tapu benim adıma kayıtlı olduğu için önceki ifademde babamdan bahsetmemiştim. Babam vefat ettiği için ondan bahsetmedim. Ancak resmi evraklarda benim ismim geçse de inşaatın yapımıyla babam ilgilenmişti. Benim şimdiki beyanım doğru ve geçerlidir" dedi.

Müşteki avukatının sorusu üzerine sanık Bozat, "Arsayı aldığımızda üzerinde bulunan temelin inşaat ruhsatının olup olmadığını hatırlamıyorum. Biz arsayı aldıktan sonra bu temelin üzerine ikinci temeli yaptırmıştık. Binanın yapımı aşamasında belediye görevlileri yerinde denetim yapmışlardı. Projeye aykırı bir husus bulunmadığından onay verdiler. Binada bodrum katı yoktu, sadece dükkan katı vardı. Ben bu binaya beş kata kadar ruhsat almıştım, ben sattıktan sonra üzerine 6-7 kat yapmışlar. Bu bina 40 yıl önce yapılmış bir binadır. Adıyaman ilinde 40 yıl önce yapılan binalar tamamı yıkılmıştır" şeklinde savunma yaptı.

"Belediye ile Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'ndeki çalışanların da cezalandırılmasını talep ediyorum"

Müştekilerde sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti. Akgül Apartmanı'nın yıkılması sonucu eşi ve 2 çocuğunu kaybeden Selman Demirci, enkazı kendi çabalarıyla kaldırmaya çalıştıklarını söyledi. Demirci, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Ben yıllardır inşaat işiyle uğraşırım. Enkazın başındayken ilk iki katın kirişli döşeme olarak yapıldığını, sonraki katların asmolen döşeme olarak yapıldığını bizzat gördüm. Bina öne doğru yıkılmış ve yola doğru savrulmuştu. Binanın katlarının farklı zamanlarda yapılması, demir, donatı ve filizlerinin doğru yapılmaması sebebiyle bina yıkılmıştır. Adıyaman ilinde farklı zamanlarda kat yapmaya yönelik teknik bilgi ve donanım bulunmamaktadır. Deprem sırasında bina kağıt gibi üst üste katlanmıştı. Üst katlarda kolonlara rastlamadım, tahminime göre yığma olarak yapılmıştı.

Deprem anında bizim bina katlanarak yola doğru çökmüştü. Yan bina ise ikinci kattan sonra bizim binayla iç içe geçmişti. Üst katlar söylediğim gibi yola doğru savrulmuştu. Komşulardan arka tarafta oturanlardan yaralı olarak kurtulanlar oldu. Eşim ve çocuklarım ise binanın ön
tarafındaydılar. Bu binayla ilgili yapım eksiklikleri, farklı zamanlarda yapılmasından kaynaklı sorunlar, belediye ve Çevre Şehircilik Müdürlüğü'nün, inşaatla ilgili birimlerin, inşaat çalışanları başta olmak üzere tüm sorumluların tespit edilerek cezalandırılmasını talep ediyorum."

Sanık Akgül hakkında yakalama kararı verildi

Müşteki avukatları sanıkların tutuklanmasını talep etti. Duruşmada tanıklarda dinlendi. Mahkeme heyeti, mevcut delil durumu, atılı suçun vasıf ve mahiyeti gözetilerek sanıkların tutuklanması yönündeki talepleri reddetti.

Heyet, sanık Memet Akgül'e ulaşılamadığını belirtti ve sanık Akgül'ün savunmasının alınmasına yönelik yakalama emri düzenlenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 19 Mart 2025 tarihine ertelendi. (ANKA)

Ayşe Kulin: Güzellik başarıyla eş değer olsaydı, en iyi romanları Ajda Pekkan yazardı

 

 

 

 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir