Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkilileri İstanbul'daki 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'nde ezanın ıslıklarla, sloganlarla protesto edildiğini öne sürüyor. Kamuoyundan ve muhalefetten bu iddiaların gerçeği yansıtmadığına dair açıklamalar geliyor. AKP'li ve AKP'ye yakın isimlerin de karşı çıktığı, özür dilediği tartışmaya Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, "Savunmayı, doğrucu Davut’luğa soyunan, bizim mahalleden birileri yapıyor" sözleriyle katıldı. Karahasanoğlu, "Fahişeyiz, ibneyiz, sürtüğüz, diyenden ne beklersiniz?" diye sordu.
Yürüyüşe katılan oluşumlardan Feminist Gündem, "Feminist kadınlar, ezanı protesto etmedi" dese de Akit yazarı yazısında, "O gösteriye katılanlar çıkıp da... 'Özür dileriz, ezanı duymadık..' dediler mi? Demediler..." sözleriyle özür beklediğini ifade ediyor.
Karahasanoğlu'nun ayrımcı dil ve ifadelerinin de yer aldığı bugünkü (12 Mart 2019) yazısının ilgili bölümü şöyle:
Diyorlar ki..
“Asla ve asla.. Taksim’deki kadın yürüyüşü sırasında ‘Ezan’a karşı bir protesto olmamıştır..”
Gösteride kimler var?
“Yılın en sürtüğüyüm” diyen orda..
“Feministim, fahişeyim” diyen orada..
“Namusu kirletmeden duramam” diyen orada..
Gayler orada..Homoseksüeller orada..
Ve dahi..
CHP İstanbul İl Başkanı ile CHP milletvekili Sera Kadıgil orada..
TIKLAYIN: 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'ne polisten biber gazlı, plastik mermili müdahale!
Kim bu Sera Kadıgil?
“O ezanlar ki şahadetleri dinin temeli ama. Benim yurdumun üstünde ebedi inlemesin artık nolur ya! Resmen ağzıma ağzıma okunuyor her sabah!” diyen bir bayan!
Bu bayan “bu sözleri sarfettiği için milletvekili yapıldı” haydi demeyelim..
Ama, “o bayan bu sözleri sarfettikten sonra ve bu sözleri sarfettiği biline biline milletvekili yapıldı” rahatlıkla diyebiliriz..
Bugünlerde, “Doğruyu söylememiz gerekir” diyerek sahne alıp, yapılan rezillikler içindeki küçük bir ayrıntıyı öne çıkarıp, “Yok yok, öyle yapmadılar” diyenler revaçta da..
Ben de o sebeble, “Ezana saygısızlığı sebebi ile milletvekili yapıldı” demiyorum..
Yoksa..
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kalbini yarıp bakmadık ki?
Bakamayız ki?
Belki de, sırf o sözü sebebi ile milletvekili yapmıştır!
Her ne ise..
Sera Kadıgil’in inkar edilmeyen o sözleri sonrasında..
Küçücük bir özür bile dilemediği biliniyor iken..
Şimdi diyebilir misiniz ki, “Bu ülkede ezandan rahatsız olan hiç kimse yok!”
Evet, o sözlere de bir izahat
“Hoparlörden çok ses çıkıyordu. Onu eleştirmişti” şeklinde bir kıvırmaya imza atılmıştı..
Şimdi de, ezan okunurken, asgari saygıyı göstermeyenlerin yerine, başkalarının yaptığı savunmadaki gibi: “Ezana saygısızlık ne haddimize. Ezanı duymadıkları için ıslık çalmaya devam etmişler!”
Peki, bu kadar tartışmadan sonra..
O gösteriye katılanlar çıkıp da..
“Özür dileriz, ezanı duymadık..” dediler mi?
Demediler..
Savunmayı kim yapıyor?
CHP yapıyor..
HDP yapıyor..
Bir de..
Doğrucu Davut’luğa soyunan, bizim mahalleden birileri yapıyor..
Ne olmuştu?
8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nde polis, İstanbul'da 2003 yılından beri her sene düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü'ne biber gazı ve plastik mermi ile müdahale etmişti. Saat 19.30’daki başlama saati öncesinde İstiklal Caddesi'ni hem Taksim Meydanı hem Tünel tarafından geçişi kapatan polis, yaklaşık bir saatlik bekleyişin ardından Fransız Kültür Merkezi önünde toplanan binlerce kadını biber gazı ve plastik mermi kullanarak ara sokaklara ve paralel caddelere dağıtmıştı.
Yeni Şafak muhabiri Burak Doğan ise Twitter’da ‘8 Mart’a katılan kadınların ezanı protesto ettiği’ iddiasını gündeme getirmişti. Doğan’ın iddiası, pazar günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da tekrarlanmıştı. Erdoğan da konu hakkında “CHP ve HDP’nin öncülüğünde bir grup güya kadınlar için Taksim'de bir araya geldi, ezana ıslıklarla terbiyesizlik ettiler. Bunlar hiç İstiklal Marşı okumamışlardır. Ezana sahip çıkmayanlar, düşman kapımıza dayandığında onları alkışlar” demişti.
Eylemde bulunan ve aralarında eylemi takip eden T24 muhabir ve editörlerinin de yer aldığı kadınlar, polisin sert müdahalesi sırasında izdiham yaşandığını, ezan sesinin duyulmadığını belirtiyor. Kadınlar, ıslıkların ezana değil barikata, kadınların yürüyüşlerini engelleyenlere yönelik olduğunu ifade ediyor.
Erdoğan'ın açıklamasının ardından pazar gecesi İstiklal Caddesi'nde bir araya gelen bir grup, eğlence mekanlarıyla ünlü Mis Sokak'tan “Ezana uzanan eller kırılsın” sloganlarıyla geçerek Tarlabaşı Bulvarı'na çıktı. Daha sonra HDP Beyoğlu İlçe Binası'na yönelen grubun önünü polis kesti. HDP'liler parti binasında nöbet tutarken, o sırada binada olan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise yaşananlara şu sözlerle tepki gösterdi:
"31 Mart’a giderken ülkede gerçekten kaybettiklerinin göstergesidir bu gündemler. Halka vadedebilecek ne ekonomik bir düzlük, ne adalet, ne özgürlük, ne barış ne insanlık, ne ahlak her şeyi çürüttüler, gasp ettikler. Gerçekleri çarpıtarak, yalanlarla saltanatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Artık “anketler güvenmiyorum” diyecek bir noktaya geldiler. Ellerinde tek bir argüman kaldı, dini değerleri, hassasiyetleri istismar etmek ve gerçekleri çarpıtmak. Nasıl ki Gezi zamanında Kabataş yalanlarıyla, başörtülü bacıma saldırdılar iftiralarıyla nasıl bu halkın inançlarını istismar eden gündemler oluşturmaya çalıştılarsa, şimdi 31 Mart’ta giderken, gerçekten kaybettiklerini anlayacaklar."