AKP kabinesindeki ilk kadın olarak 2009-2011 yılları arasında Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, DEVA Partisi’nden istifa ederek CHP’ye katıldı. Partinin grup toplantısında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in rozetini takmasının ardından Kavaf’ın bakanlık döneminde LGBT’ler ve Aşk-ı Memnu dizisiyle ilgili sözleri yeniden gündeme geldi. “LGBT hastalıktır, tedavi edilmeli” diyen Kavaf, bakanlığı döneminde popüler dizi Kurtlar Vadisi’ni beğendiğini söyleyerek; “Aşk-ı Memnu dizisindeki öpüşme sahneleri beni irite ediyor. Amerika’da, Avrupa’da bunlar şifreli yayınla izleniyor” ifadelerini kullandı.
Selma Aliye Kavaf, ablası, AKP kurucusu ve eski MKYK üyesi Dr. Sema Ramazanoğlu aracılığıyla siyasete başladı. 2002 yılında Denizli’den AKP milletvekili aday adayı oldu fakat seçilemedi. Seçimi kaybetmesinin ardından öğretmenliğe geri döndü. Daha sonra kadın kollarının kurucu genel başkanı olmaya davet edildi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da desteğiyle Kadın Kolları Genel Başkanı oldu. 7 yıl sonra Eymir Gölü kenarındaki yürüyüşünden dönerken bakan olduğunu araba radyosundan öğrendi. 2011 yılına kadar bakanlık görevini yürüttü. 2020 yılında ise siyaset hayatına DEVA Partisi’nin kurucu üyesi olarak devam etti.
Kavaf’ın CHP’ye katılmasının ardından bakanlığı döneminde yaptığı açıklamalar tekrar gündeme geldi.
“LGBT biyolojik bir bozukluk, hastalık”
Kavaf, Aileden Sorumlu Devlet Bakanı olduğu dönemde Dünya Kadınlar Günü kapsamında verdiği röportajda LGBT’nin bir “hastalık” olduğunu savunarak şu sözleri söyledi:
“Ben eşcinselliğin biyolojik bir bozukluk, bir hastalık olduğuna inanıyorum. Tedavi edilmesi gereken bir şey bence. Dolayısıyla eşcinsel evliliklere de olumlu bakmıyorum. Bakanlığımızda onlarla ilgili bir çalışma yok. Zaten bize iletilmiş bir talep de yok. Türkiye’de eşcinseller yok demiyoruz, bu vaka var.”
“Sadece Kurtlar Vadisi seyrediyorum, mesajları ilgimi çekiyor”
Dönemin popüler dizisi Aşk-ı Memnu’daki öpüşme sahnelerinin çocukları olumsuz etkilediğini ve bu yayınların Amerika, Avrupa’da şifreli izlendiğini öne süren Kavaf, sadece Kurtlar Vadisi izlediğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Bir Şarkısın Sen diye bir program varmış. Çocuklara dilencilik yaptırmak nasıl bir çocuk istismarıysa o programda şarkı söyletmek de öyle. Bence hiç farkı yok. Onun üzerinden reyting elde ediyorlar, veliler de para kazanıyorlar. Aşkı Memnu dizisindeki öpüşme sahnelerini gazeteciler sorduğunda ‘Avrupa’da, Amerika’da o tip programlar kontrollü yayınlanır. Şifresi vardır, isteyen satın alır’ demiştim. ‘Sansürcü bakan şifre istedi’ diye çarmıha gerdiler. Reyting kaygısıyla böyle kontrolsüz bir yayıncılık anlayışını doğru bulmuyorum. O sahne 45-50 yaşındakiler için önemli olmayabilir dejenerasyon anlamında. Ama 4-10 yaşındakilerde farklı etki yaratabilir. Ben Kurtlar Vadisi’ni seyrediyorum sadece. Doğru yanlış bilemem ama verilen mesajlar ilgimi çekiyor.”
