AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, Millet İttifakı'nın söylemlerini eleştirerek Türkiye'de kur şoku yaşanmayacağını, sermaye kontrollerinin uygulanmayacağını ifade etti.
Canikli, sosyal medya hesabından değerlendirmelerde bulundu. Canikli, döviz kurlarının seçimden sonra artacağı yönündeki beklentilere, "Türkiye ekonomisi 2022 yılında 350 milyar dolar döviz getirisi sağladı. Yıllık 350 milyar dolar döviz girdisi üreten bir ekonomide kur şoku yaşanır mı? Milli gelirinin % 40’ı oranında döviz geliri elde edilen bir ekonomide kur şoku yaşanır mı? Elbette yaşanmaz. Nitekim yaşanmadı" diye yanıt verdi.
Türkiye'nin döviz ödemelerini zamanında yaptığını belirten Canikli, "2022 yılında ekonomimizin ithalat talebi için 364 milyar dolar ödeme yapıldı ve hiçbir sorunla karşılaşılmadı. Olağanüstü hiçbir karar alınmadı ve uygulama yapılmadı" dedi.
Canikli, "Bu nedenle 7’li masanın kur şoku veya sermaye kontrolü gibi manipülatif yalanlarına kimse inanmıyor" ifadesini kullandı.
"Batı müttefikleri ile söylem birliği içinde hareket ediyorlar"
Canikli, paylaşımında şunları belirtti:
"7’li masanın genel başkanları ve ekonomik kurmayları, 28 Mayıs seçimlerine yönelik stratejilerini yeniden ‘felaket tellallığı’ üzerine kurdular. Batı başkentlerindeki müttefikleri ile de söylem birliği içinde hareket ediyorlar.
Yine kur şoku ve sermaye kontrolü yalanlarıyla vatandaşın kafasını karıştırmaya ve piyasaları manipüle etmeye çalışıyorlar. Türkiye ekonomisi 2022 yılında 350 milyar dolar döviz getirisi sağladı. Yıllık 350 milyar dolar döviz girdisi üreten bir ekonomide kur şoku yaşanır mı? Milli gelirinin % 40’ı oranında döviz geliri elde edilen bir ekonomide kur şoku yaşanır mı? Elbette yaşanmaz. Nitekim yaşanmadı.
"Döviz gelirleri, tertemiz paralardan oluşmaktadır"
Türkiye ekonomisinin 350 milyar dolarlık döviz gelirinin, 254 milyar doları ihracattan, 54 milyar doları turizmden, 13,1 milyar doları doğrudan yabancı yatırımcıdan, 24.2 milyar doları Türkiye’yi cazibe merkezi olarak gören ülkelerin vatandaşlarından, Kalanı da diğer kaynaklardan, gelen tertemiz paralardan oluşmaktadır.
2022 yılında ekonomimizin ithalat talebi için 364 milyar dolar ödeme yapıldı ve hiçbir sorunla karşılaşılmadı. Olağanüstü hiçbir karar alınmadı ve uygulama yapılmadı. 364 milyar dolarlık ithalatın 97 milyar doları enerji ithalatından oluşmaktadır. Aynı miktar enerji ithalatı için geçmiş yıllarda en fazla 50 milyar dolar ödeme yapılıyordu. Geçen yıl enerji ithalatı için 46 milyar dolar DAHA FAZLA ödeme yapıldı.
Dünyadaki enerji krizi, enerji fiyatlarını adeta patlattı ve Türkiye tam 46 milyar dolar daha fazla ödeme yapmak zorunda kaldı. 46 milyar dolarlık FAZLA ÖDEME, 2022 yılındaki cari açık rakamına eşittir. Türkiye ekonomisi bu döviz ödemelerini gecikmeden ve tereddüt etmeden yapabildi. Enerjiye erişimde hiçbir sorun yaşanmadı. 85 milyon vatandaşın enerji talebi hiçbir sınırlamaya tabi olmadan tamamı ithal edilerek vatandaşın kullanımına sunuldu.
97 milyar dolar tutarındaki bedeli de ödendi. Ekonominin genel ithalat talebi de kesintisiz, tümüyle karşılandı, finansmanı sağlandı. Kur şoku yaşanmadı. Yabancı portföy yatırımcısının döviz talebinin tamamı da anında karşılandı. 2018 yılı başında yabancı portföy yatırımcısının Türkiye’deki menkul kıymet yatırımlarının değeri 109 milyar dolar civarındaydı. Ekonomi için yükümlülük ve dolaylı bir borç mahiyetinde olan yabancı portföy yatırımı bugün itibarıyla 30 milyar dolar seviyesine geriledi.
"Bunda sonra kur şoku yaşanmaz"
Yurtdışına çıkan portföy yatırımcısının istediği dövizin tamamı da sağlandı. Sermaye transferinde hiçbir sınırlamaya gidilmedi. Sermaye kontrolü de getirilmedi. 2022 yılında döviz harcamaları ve döviz çıkışı açısından zor bir yıl olmasına rağmen kur şoku yaşanmadı ve sermaye kontrolü gelmedi. Bundan sonra da kur şoku yaşanmaz ve sermaye kontrolü gelmez.
Ayrıca önümüzdeki dönemde, bir taraftan döviz harcamaları azalırken, a) Yabancı portföy yatırım stoku 30 milyar doların altına gerilediği için buradan büyük miktarda döviz talebi gelmez ve sıcak para çıkışı azalır. Enerji fiyatları düşüş trendine girdiği için enerji ithalatına ödenen döviz miktarı azalır. Diğer taraftan, ekonominin döviz gelirleri artmaktadır. c) Turizm gelirlerinde 15 milyar dolarlık artış beklenmektedir.
"800 tonluk altın rezervleri bulunmakta"
Doğrudan yabancı sermaye girişinin artacağı tahmin edilmektedir. Döviz açığı önümüzdeki dönemde azalacağı için döviz piyasası üzerindeki baskı da hafifleyecektir. Diğer taraftan, Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervlerinin 115 milyar dolar seviyesinde olduğu da unutulmamalıdır. Bu rezervler içinde yaklaşık 800 tonluk altın rezervleri de bulunmaktadır.
2002 yılında Merkez Bankası’nın altın rezervi 130 ton civarında idi. 800 tonluk altın rezervinin tamamı da fiziki olarak Türkiye’ye getirilmiş olup Merkez Bankası’nın kasalarında muhafaza edilmektedir.
Bu nedenle 7’li masanın kur şoku veya sermaye kontrolü gibi manipülatif yalanlarına kimse inanmıyor."