Gündem

AKP'li Külünk: "Hayvanları öldürme lobisi" yasanın çıkması için AKP'yi kullandı; hükümete operasyon hazırlığı var

15 Ağustos 2024 10:38

T24 Haber Merkezi

Eski AKP MKYK Üyesi Metin Külünk, sokak hayvanlarına ilişkin yasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanarak yürürlüğe girmesinin ardından gelen köpek katliamı görüntüleri hakkında, "Hayvanları öldürme lobisi, kanunu çıkarana kadar AK Parti'yi kullandıklarını açık açık söylüyorlar. Konu doğrudan provoke edilecek hale geldi. Öldürülmüş hayvanlara dair videolar, bir hazırlık aşamasını ipuçları" dedi. "Yasanın çıkması için baskılayan el, şimdi çıkan yasa üzerinden siyaseti ve hükümeti zor duruma düşürmek için harekete geçti" diyen Külünk, "Bir taraftan 'köpekleri öldürün, hatta sokağa inin ve devlete karşı ayaklanın' diye hareket ederken, diğer tarafta iyi niyetli hayvanseverlerin arasına sızmış unsurlar -ki bunlar 'köpekleri öldürün' lobisinin parçalarıdır- belli yerlerde hayvanları öldürerek, gömerek ve bunu da özellikle Ak Partili yöneticilerin görev yaptığı belediyelerin sınırlarının içerisinde yaparak, çok ciddi bir operasyonun içerisindeler" ifadelerini kullandı. 

Muhalefetin ve kamuoyunun "Katliama yol açar" diyerek karşı çıktığı sokak hayvanları yasası yürürlüğe girdikten sonra, yurdun değişik yerlerinden "köpek katliamı" haberleri gelmeye başladı. Niğde'den sonra Ankara Altındağ'da ve Edirne'de ortaya çıkan vahşet görüntülerinin ardından, yine Altındağ'da 5 köpeğin zehirlenerek öldürüldüğü öğrenilmişti.

"Hayvanları öldürme lobisi"

AKP'li Metin Külünk, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, hayvan katliamlarının planlı bir organizasyonun parçası olduğunu iddia ederek, "hayvanları öldürme lobisi" olarak tanımladığı grupların, yasanın çıkması için AKP'yi kullandığını itiraf ettiğini kaydetti.

"İktidar ve Meclis baskı altına alındı"

Başıboş köpeklerin saldırıları sonucu hayatlarını kaybetmiş, zarar görmüş vatandaşların mağduriyetleri üzerinden oluşan hassasiyetin içine sızan unsurların, özellikle sosyal medya üzerinden oluşturdukları gürültüyle, Meclis'i etki altına aldığını ifade eden Külünk, "Yasama organındaki arkadaşlar ya da yürütmenin iradesi, bu baskı karşısında insan canının esas olduğu bir iyi niyetli akılla harekete geçip yasal düzenleme hazırladı, fakat yasanın çıkması için saldırmalar kadar, bu yasada dikkat edilmesi gereken noktaları uyaranlara kulaklar maalesef kapatıldı" dedi.

"Uyarmıştık, dinlemediler"

Külünk, şunları yazdı:

"Düzenleme sürecinde defalarca ifade ettik; 'kanaat getirilmesi halinde' gibi son derece muğlak, boşluk dolu, her tarafa çekilebilecek ve ülkemizde hayvanlara tecavüz edenlerin ortalıkta ellerini kollarını sallayarak dolaştığı, kadınları öldürenlerin ya da kadına şiddet uygulayanların ellerini kollarını sallayarak dolaştıkları bir süreçte hayvanlara, hatta yaratılmış olan ne varsa hepsine karşı merhamet duygusunu kaybetmiş insanların ve yöneticilerin düşmanlıklarının kin ve öfkeyle birleşerek bir katliama dönüşeceğine uyarmıştık."

"Hükümeti zor duruma düşürmek için harekete geçtiler"

"Maalesef yasa parlamentodan geçtikten sonra, sanki birileri bekliyormuşçasına, eş zamanlı olarak hayvanlara düşmanlıkta ölçü tanımayacak hale gelen fotoğraflar videolar dolaşmaya başladı" hatırlatmasında bulunan Külünk, "Yasanın çıkması için baskılayan el, şimdi çıkan yasa üzerinden siyaseti ve hükümeti zor duruma düşürmek için harekete geçti" diyerek, şu tespitlerini paylaştı:

"Burada bir taraftan 'köpekleri öldürün, hatta sokağa inin ve devlete karşı ayaklanın' diye hareket ederken, diğer tarafta iyi niyetli hayvanseverlerin arasına sızmış unsurlar -ki bunlar 'köpekleri öldürün' lobisinin parçalarıdır- belli yerlerde hayvanları öldürerek, gömerek ve bunu da özellikle Ak Partili yöneticilerin görev yaptığı belediyelerin sınırlarının içerisinde yaparak çok ciddi bir operasyonun içerisindeler."

Yasayı onaylayan Erdoğan'a çağrı: Meclis'e geri gönder

Külünk, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da çağrı yaparak, yasayı tekrar görüşmek üzere Meclis'e geri göndermesini istedi. Ancak Erdoğan, yasa değişikliğini 2 Ağustos'ta onaylamış ve düzenleme, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmişti. 

 

 

Sokak hayvanlarına ilişkin yeni yasada hangi düzenlemeler yer alıyor?

Kamuoyunda 'ötanazi' tartışmalarıyla tepkilere neden olan 17 maddelik ‘160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi', TBMM Genel Kurulu'da iki gün boyunca 28 saat süren görüşmelerin ardından AKP ve MHP oylarıyla yasalaştı. Teklif, 224 'Hayır' oyuna karşılık 273 'Evet' oyuyla 30 Temmuz'da sabaha karşı kabul edildi.

"7527 Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", 1 Ağustos gece yarısı yayımlanan 2 Ağustos tarihli Resmi Gazete ile yürürlüğe girdi.

Teklifle; Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kanun'un amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi eklenecek.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık şekilde tanımlanacak.

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI - 10 soruda 'ötanazi' düzenlemesi: Tartışmalı yasa ne getiriyor, sokak köpekleri öldürülecek mi, uygulamayan belediyelere ne yapılacak? 

TBMM açık oylama sonuçları için tıklayın

Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle "hayvan bakımevi"; yani barınak tanımında değişiklik yapılacak. Barınakların tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek.

"Sahipsiz ve güçten düşmüş" hayvanların barınaklara toplanması ve buralarda "rehabilite" edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek.

Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir." ifadesi yürürlükten kaldırılacak.

Yerel yönetimler, yani belediyeler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan barınakları kurarak bakımlarını ve tedavilerini yapacak.

Barınaklara alınan hayvanlardan "rehabilite edilen köpekler" sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri için barınaklara alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.

Sokak köpeklerine 'ötanazi' tartışmalarına neden olan düzenleme yasalaştı: "İnsanlık tarihine utançla geçecek, çocuklarınıza kanlı bir miras bıraktınız!"

Veteriner Hizmetleri Kanunu'ndaki 'ötanazi' koşulu

Barınaklara alınan köpeklerden "insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına", Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak.

Belediyeler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.

"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, barınaklara götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınaklarda bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasın ve yerel yönetimlerin görevlerini yerine getirmesi amaçlanacak.

Meclis'te ilk gün: Sokak köpeklerine 'ötanazi' tartışmalarına neden olan 5. madde, Genel Kurul'da kabul edildi: "Bu madde ölümdür, çocuklarınızın yüzüne bakamayacaksınız!"

Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilecek. 

"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği 'bakımevi' dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan barınakşarın götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınak bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.

İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek.

Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla barınaklar, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak.

Sokak köpeklerine yönelik yasaya tepki yağıyor: "Barınak değil ölüm kampı; gece nasıl rahat uyuyacaksınız!"

Ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak

Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.

Caydırıcılığın sağlanması için sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları barınak dışında bir yere terk eden veya barınakta barındırılan hayvanı barınak dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.

Teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, "sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması" amacıyla hayvan barınakları kuracak.

Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan barınaklarına götürülecek. Hayvan barınağı kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.

Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan barınakları kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, "rehabilite etmek" veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan barınakları kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.

Sokak hayvanlarına 'ötanazi' öngören yasa teklifi komisyondan tartışmayla geçti: "Katliam yasasının failleri olarak fotoğrafınızı çektirin, tarihe geçtiniz!"

Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan barınakları kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak.

Verilen önergenin kabul edilmesiyle, belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40'ı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak tutar hiçbir şekilde maddedeki oranların yüzde 40'ını geçemeyecek.

Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.

Teklifin detayları

Teklifle; Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kanun'un amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi eklenecek.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık şekilde tanımlanacak.

Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle "hayvan bakımevi"; yani barınak tanımında değişiklik yapılacak. Barınakların tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek.

"Sahipsiz ve güçten düşmüş" hayvanların barınaklara toplanması ve buralarda "rehabilite" edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek.

Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir." ifadesi yürürlükten kaldırılacak.

Yerel yönetimler, yani belediyeler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan barınakları kurarak bakımlarını ve tedavilerini yapacak.

Barınaklara alınan hayvanlardan "rehabilite edilen köpekler" sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri için barınaklara alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.

Veteriner Hizmetleri Kanunu'ndaki 'ötanazi' koşulu

Barınaklara alınan köpeklerden "insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına", Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak.

Belediyeler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.

"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, barınaklara götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınaklarda bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasın ve yerel yönetimlerin görevlerini yerine getirmesi amaçlanacak.

Sokak hayvanlarına 'ötanazi' öngören yasa teklifi komisyondan tartışmayla geçti: "Katliam yasasının failleri olarak fotoğrafınızı çektirin, tarihe geçtiniz!"

Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilecek. 

"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği 'bakımevi' dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan barınakşarın götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınak bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.

İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek.

Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla barınaklar, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak.

Ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak

Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.

Caydırıcılığın sağlanması için sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları barınak dışında bir yere terk eden veya barınakta barındırılan hayvanı barınak dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.

Teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, "sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması" amacıyla hayvan barınakları kuracak.

Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan barınaklarına götürülecek. Hayvan barınağı kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.

Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan barınakları kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, "rehabilite etmek" veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan barınakları kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.

Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan barınakları kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak.

Verilen önergenin kabul edilmesiyle, belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40'ı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak tutar hiçbir şekilde maddedeki oranların yüzde 40'ını geçemeyecek.

Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.

Barınakların durumu

Genel Kurul'da milletvekillerinin teklif üzerindeki sorularını yanıtlayan Tarım, Orman ve Köyisleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, 2004-2023 yılları arasında kısırlaştırılan hayvan sayısının 2 milyon 504 bin 595; aşılanan hayvan sayısının 2 milyon 846 bin 387, sahiplendirilen hayvan sayısının 533 bin 004 olduğunu söyledi. Barınak sayısıyla ilgili de bilgi veren Kirişçi, 105 bin kapasiteli 322 adet barınak olduğunu bildirdi.

4 milyon hayvanın 105 bin kapasiteli barınaklarda nasıl barınacağı sorusuna da yanıt veren Kirişçi, barınak yapım sürecinin tamamlanması için 31 Aralık 2028’in belirlendiğini bildirerek, “Bu kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren belediyeler 4 yıl içinde belirlenen bütçeyi ayırarak bu barınakları yapacaklardır. Nüfusu 25 binden büyük olan belediyeler için kesinleşen bütçe gelirlerinin binde 5'i ve büyükşehir belediyelerinde de binde 3'ü bu iş için tahsis edilecek ve 4 dönem halinde barınak yapım çalışmaları da eksiksiz devam edecek" diye konuştu.