Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyon Başkanı ve AKP Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Kanadalı bir şirketin altın arama faaliyetleri kapsamında ağaç kesmesi ve siyanür kullanmasına yönelik Kaz Dağları’nda başlayan eylemlerle “Bunun üzerinden yeni bir kaos ortamı gerçekleştirilmek istenildiğinin işaretini alıyoruz” yorumunda bulundu.
Partisinin Bursa’daki bayramlaşma töreninde Kaz Dağları’nda devam eden eylemlilikle ilgili konuşan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Gittiğimiz kimi yerlerde özellikle muhalefet partisi milletvekillerinin Kaz Dağları’na yönelik bir söylem geliştirmeye çalıştırdıklarını görüyoruz. Bunun üzerinden yeni bir kaos ortamı gerçekleştirilmek istenildiğinin işaretini alıyoruz. Biraz önce söz ettiğimiz coğrafi şartlarımızı nazara aldığımızda Türkiye’nin yeniden bu tip asayiş ve kaos çabalarıyla yeniden meşgul edilmek istenmesi iyi niyetle bağdaşamayacak bir hal ve tavır olarak ifade edebilirim.
"Almanya'nın bizim coğrafyamızda altın rezervlerine ulaşılmasına mani olmak için birçok girişimde bulunduğunu biliyoruz"
"Kaz Dağları meselesi nedir biliyor musunuz? Aslında Kaz Dağları meselesi ifade edildiği gibi Kaz Dağı’nın da meselesi değildir. Bu mesele buraya 40 kilometre mesafedeki Kirazlı köyü Balaban Tepe meselesidir. Burada bir altın arama faaliyeti yapılıyor. Dünyada altın rezervi en zengin olan ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Ardından Almanya geliyor. Şu bir gerçek ki Almanya'nın bizim coğrafyamızda altın rezervlerine ulaşılmasına mani olmak için geçmişte birçok girişimde bulunduğunu biliyoruz. Nereden biliyoruz? Bergama Ovacık’tan biliyoruz. Bergamalı köylülerinin, Boğaz Köprüsü’ndeki pijama ile özdeşleşen o merhum amcamızın durumunu hatırlıyorsunuz. Bugün ortaya çıkan o fotoğrafın arka planında kimler olduğunu bu ülkenin çocukları, evlatları, yöneticileri gayet iyi biliyor. Sonra orada ne oldu? Vaveyla koptu bir de bir gördük ki sembolik bir rakamla Ovacık’taki altın madeni işletmesi FETÖ’nün bir finansörü olan holding kuruluşuna teslim etti. O tarihten itibaren de eylemler bitti.
"Kuklayı elinde tutanları görmek zorundasınız"
"Bunlar tesadüf değil. Bu coğrafyada yaşıyorsanız, ortaya çıkan fotoğrafların görünen yüzüyle yetinemezsiniz. O perdenin gerisinde yapılmak istenilenleri, kuklayı elinde tutanları görmek zorundasınız. Aksi takdirde burada yol almamız çok zor olur.”
"Fırat’ın doğusuna yönelik hazırlıkları yapılırken, Doğu Akdeniz’de çok kritik aramalar gerçekleştirilirken bir gizli el kendini gösteriyor"
Bölgede faaliyet gösteren madene 12 Mart 2001’de ruhsat verildiğini kaydeden vurgu yapan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Henüz AK Parti yok. Oradaki SİT alanının SİT alanından çıktığı tarihi hatırlıyor musunuz? 2002 yılıdır ve orada imzası bulunan şahıs daha sonra CHP’den milletvekili adayı oldu. Bundan 1 yıl önce orayı işletmeye çalışan maden firmasının CEO’su bir sosyal medya paylaşımı yapıyor, 1 yıl sonra CHP’nin milletvekili o sosyal medya paylaşımı üzerinden Kaz Dağları’nı Türkiye’nin gündemine getiriyor. Oynanan oyunlara iyi bakacağız. Bu gün Türkiye Fırat’ın doğusuna yönelik hazırlıklarını yaparken, Doğu Akdeniz’de çok kritik aramalarını gerçekleştirirken bir gizli el kendini yeniden gösteriyor. Kaz Dağları’nda şu anda 8 ayrı yerde maden araması yapılıyor. 11 kömür ocağı, 40 taş ocağı var. Bunların ruhsatının kimin verdiği de işletenlerin de kiminle işlettiği belli. Kaz Dağları’nın kuzey yakası için fırtına koparanların güneyde yapılan villalar için sesini çıkarmaması ne anlama geliyor? Herkesin Kurban Bayramı mübarek olsun.”
Ne olmuştu?
Kanadalı bir maden şirketi ve Türk ortağı tarafından Çanakkale’ye bağlı Kirazlı köyünde altın arama çalışmaları için ağaçların kesilmesi sonrası bölgede geniş katılımlı bir çevre direnişi başlamıştı. 18 gündür devam eden Su ve Vicdan Nöbeti’ne hem Çanakkale’den hem de ülkenin dört bir yanından on binlerce vatandaş da destek veriyor.