Manisa Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmen Akademisi’nin yarın düzenleyeceği ve AKP Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’nun katılacağı etkinliğe, Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından öğretmenler görevlendirildi. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay “Bu yaklaşım, sadece öğretmenlerin meslek onuruna değil, aynı zamanda eğitimde eşitlik ve tarafsızlık ilkelerine de aykırıdır" ifadesini kullandı.
Manisa Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmen Akademisi, Yunusemre Belediyesi Millet Çarşısı Konferans Salonu’nda 27 Aralık Cuma günü gerçekleştirilecek olan "Türkiye Yüzyılı’nda Edebiyat, Kültür ve Şehir" başlıklı etkinliğe, AKP Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’nu konuşmacı olarak davet etti.
Etkinliğe, Manisa’nın Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerindeki öğretmenler ve idareciler, Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevlendirildi.
Görevlendirme kararına ilişkin yazılı açıklama yapan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Öğretmenler propaganda aracı değildir" dedi. “Okullar, bilimsel eğitim veren ve çocuklarımızı çağdaş bir geleceğe hazırlayan yerlerdir, hiçbir koşulda siyasi propaganda sahasına dönüştürülemez” sözleriyle tepkisini dile getiren Özbay, şunları kaydetti:
"Manisa Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Eğitim Akademisinde AKP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu tarafından ‘Türkiye Yüzyılında Edebiyat, Kültür ve Şehir’ başlıklı bir eğitim verilmesi ve bu eğitime öğretmenlerin katılımının zorunlu tutulması kabul edilemez. Yenişehirlioğlu’nun, yayımlanan Payitaht ‘Abdülhamid’ dizisinde canlandırdığı Tahsin Paşa karakteriyle tanınmış bir siyasetçi olarak, öğretmenlere bu tür bir eğitim vermesi, okulların ve eğitimcilerin siyasallaştırılma çabalarının açık bir göstergesidir. ‘Türkiye Yüzyılı’ sloganının içinde bilinçli Cumhuriyetin yer almadığı, maarif modelinin bir parti programına dönüştürülmek istendiği bu gibi uygulamalarla gün yüzüne çıkmaktadır. Öğretmenler, hiçbir siyasi partinin tebliğcisi veya propaganda aracı değildir.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın öncelikli görevi, öğretmenleri mesleklerinde desteklemek, bilimsel, laik ve çağdaş bir eğitimin yaygınlaşmasını sağlamaktır. Ancak görüyoruz ki, bu tür uygulamalarla eğitimin asli amacı terk edilmekte, eğitim kurumları siyasi programların bir aracı haline getirilmeye çalışılmaktadır. Bu yaklaşım, sadece öğretmenlerin meslek onuruna değil, aynı zamanda eğitimde eşitlik ve tarafsızlık ilkelerine de aykırıdır. Eğitim emekçileri, iktidarların günlük politikalarının nesnesi değildir. Onların asli görevi, çocuklarımızı bilimin ışığında çağdaş bir geleceğe hazırlamaktır. Eğitimde siyasete yer yoktur, olmamalıdır." (ANKA)