Gündem

AKP milletvekili Durgut'tan Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü'ne: Paçavranın yazarı

Durgut - Karahasanoğlu

08 Eylül 2020 13:37

AKP İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu dünkü yazısında kullandığı ifadelere tepki gösterdi. 

Sosyal medya hesabından yazının “Ayrıntısını henüz net olarak öğrenemediğimiz, ağzı bozuk bir babanın iftiraları mı yoksa ahiret inancını damarlarında akan kan kadar yakın hissedemeyen, ne oldum delisi şımarık bir şeyh mi, anlamı için biraz daha zaman ister” ve “Erkeğin olduğu bir yerde, mutfak işleri için de olsa, evin dışından yabancı bir kadının orada ne işi var?” bölümlerini işaretleyen Durgut, "İnsaniyetten, İslamiyetten, ahlaktan ve vicdandan birazcık nasibi olan herkesin bütün hücreleriyle isyan edeceği, lanetleyeceği bir olayı ne kadar da empatik bir dille nasıl da büyük bir anlayışla ve soğukkanlılıkla kaleme almış bay yazar(!)." düşüncesini dile getirdi. 

Durgut, "Büyük bir camianın namuslu kadınlarına fahişe demekte bir beis görmeyen paçavranın yazarı , esfeli safiline inmiş ahlaksız, sapık tecavüzcüye ise şımarık demekle iktifa ediyor!" sözleriyle Karahasanoğlu'na tepki gösterdi. 

Karahasanoğlu dünkü yazısında Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah'ın 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismardan tutuklanmasına ilişkin şunları kaydetmişti: 

Ayrıntısını henüz net olarak öğrenemediğimiz, ağzı bozuk bir babanın iftiraları mı, yoksa ahiret inancını damarlarında akan kan kadar yakın hissedemeyen, ne oldum delisi şımarık bir şeyh mi, anlamak için biraz daha zaman ister..

Ha, şunu da hemen söylemeliyim..

Küçük kıza istismar olarak gösterilen eylemden çok daha öncesinden başlar, o tarikat evindeki kişilere benim eleştirilerim..

Erkeğin olduğu bir yerde, mutfak işleri için de olsa, evin dışından yabancı bir kadının orada ne işi var?

Evin dışından kadının, 12 yaşındaki kızının orada ne işi var?

O küçük kıza çay getirtilmesinin ne manası var?

Ben buralardan başlıyorum ki..

İslam’ın emri de odur..

“Yaklaşmayınız” buyurulur..

Yani, “yanından bile geçmeyiniz” buyurulur..

Dolayısı ile, İslam’ın zaten yasakladığı, kadın ve erkeğin bir odada, bir evde yalnız olarak birarada olmasının haramlığı bildirilmiş olmasına rağmen, buna dikkat etmeyip, sonrasındaki, absürt olaylar için de, “Acaba doğru mu? Acaba telefonda oyuna getirtilip, itiraf etmiş gibi mi gösteriliyor? Acaba para sızdırmak için kurulmuş bir kumpas mı? Babanın sözlerinden, küfür içerikli kelimeleri kullanmaya yatkınlığına bakılırsa, acaba derinlerden birilerinin operasyonu mu, bir sızma ve sonrasındaki tuzak mı sözkonusu?” şeklinde onlarca soru da.. Aslında başlangıçtaki haramdan kaçınılmaması sebebi ile anlamsız kalıyor..

Ama, doktorlar için demediğimiz, avukatlara reva görmediğimiz, üniversite öğretim üyeleri için konduramadığımız, özellikle de onların üzerinden kurumlarına yönelerek, onları kapatmaya kalkmadığımız bir ortamda..

Bir tarikatteki kişi yanlış yapınca, niye tüm tarikatleri tecavüzcü gibi göstermeye kalkıyoruz?

Hatta tarikatleri de aşıp, tüm dindar insanları tacizci gibi göstermeye kalkışıyoruz.

Hepsini kapatmaya kalkıyoruz!

Bunu yapanlar iyiniyetli olabilir mi?

Değişik gruplardan onlarca kişinin ahlaksız ilişkisini iki satırla geçiştirip, dindar görünümlü birisinin, istisnaen bir yanlışı sözkonusu olunca, çoluk-çocuk demeden, onlarca ayrıntısı ile olayı abartarak, tüm dindarlara mal etmeye kalkışanlarda azıcık ahlak var mı?

TIKLAYIN | 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismar suçundan tutuklanan Uşşaki tarikatı lideri devlet protokolünde ağırlanmış