Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerinin bizzat Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun onayı ile hükümet adına yapıldığı iddia ediliyor. Hükümet ile 'AK Saray' arasındaki tartışmanın çözüm süreci üzerinden yürüyor olmasının arka planında ise MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın adaylığı ile ilgili yaşanan kavganın artçı sarsıntılarının yaşandığı ileri sürülüyor.
Ankara kulislerinde, Arınç’ın Erdoğan’a bu kadar sert tonda konuşmasının seçimlerde üç dönemlik olduğu için emekliye ayrılacak olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı sorularına yanıt arandı. Edinilen bilgilere göre, Arınç’ın bir “üç dönemlik çıkışı” yerine doğrudan 'Hükümet Sözcüsü' sıfatıyla bu açıklamaları yaptığı yönünde. Hatta, hükümet adına önceden hazırladığı metinlerle yaptığı bu açıklamalar için Başbakan Davutoğlu’nun onayını aldığı bilgisi de teyit ediliyor.
Erdem Gül'ün Cumhuriyet'te yayımlanan haberine göre, AKP kulislerinde, Arınç’ın Erdoğan’a yönelik çıkışı ile 27 Nisan 2007’de dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı yayımladığı bildiriye hükümetin verdiği sert karşılık arasında benzerlik kuranlar da bulunuyor. “27 Nisan ölçüsünde olmasa bile onun bir alt versiyonu olarak, hükümet iktidarı paylaşmayacağını deklare etti ve Cumhurbaşkanı’na pozisyon hatırlatması yaptı” değerlendirmeleri de yapılıyor.
Erdoğan’ın Dolmabahçe açıklamasından rahatsız olduğunu 3 hafta sonra söylemesine de dikkat çekiliyor. Bu süreç içinde Erdoğan’ın birçok kez konuştuğuna ancak Dolmabahçe ile ilgili hiçbir rahatsızlık ifade etmediği vurgulanıyor. Saray ile Hükümet arasındaki çatışmanın çözüm süreci üzerinden yürümesi de Hakan Fidan’ın adaylığında yaşanan “büyük kavga” ile ilişkilendiriliyor. Davutoğlu- Fidan ekibinin çözüm sürecini bir “Erdoğan projesi” olmaktan çıkarıp “Hükümet projesi”ne dönüştürmek istemiş olabileceklerine vurgu yapılıyor.
'Başkanlık kavgası'
Kavganın çözüm üzerinden yürüyor görünmesine karşın “derinlerde” Başkanlık sistemi ayrışması bulunduğu da kulislerde konuşuluyor. Hem Arınç’ın hem de adına açıklama yaptığı Davutoğlu’nun Başkanlık Sistemi’ne çok mesafeli iki isim olduklarının altı çiziliyor. Başkanlık sistemini destekledikleri bilinen diğer Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan ve Numan Kurtulmuş’un bu tartışmadaki sessizlikleri de anlamlı bulunuyor.
Son olarak AKP kulislerinde Erdoğan’ın çıkışı ile “400 milletvekili Başkanlık sistemi” hedefi ile bağlantı kuruluyor. Süreçteki adımların HDP’yi güçlendirdiği kaygısını duyan Erdoğan’ın HDP’nin barajı aşması halinde Başkanlık sisteminin “hayal olacağı” tespiti ile de seçim öncesi sürece müdahalede bulunmuş olabileceği görüşleri dile getiriliyor.