Türkiye'nin NATO'dan talep ettiği Patriotlarla ilgili "Tetik kimde olacak?" sorusuna dün AK Parti'den Hüseyin Çelik, "Tetik bizde olacak" yanıtı vermişti. Gazeteci Deniz Zeyrek ise "Türkiye'de Patriot eğitim alan, tetiğin yerini bilen bir subay yok. Maalesef, 'Tetik Türkiye'de olacak' söylemi teknik olarak mümkün değil" dedi.
Türkiye'nin NATO'dan talep ettiği ve Türkiye-Suriye sınırına konuşlandırılması öngörülen Patriot füzeleri ile ilgili AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, dün parti genel merkezinde yaptığı açıklamada ''Patriotların mülk sahibi yani sistemin sahibi NATO'dur. Tabii ki diğer ülkelerden bu konuda uzmanlar gelecek. Bu uzmanlar asker uzman da olabilir. Yurt dışından asker gelecek mi? gelecek. Uzman insanlar gelecek ama 'bunun tetiği kimde olacak?' diye sorarsanız tetiği bizde olacak" diye konuşmuştu.
Konuyla ilgili NTV canlı yayınında soruları yanıtlayan Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, "Patriot kullanmak özel bir deneyim ve eğitim gerektiriyor. Türkiye'de bunu almış bir ekip yok. Maalesef, 'Tetik Türkiye'de olacak' söylemi teknik olarak mümkün değil" şeklinde konuştu.
Rusya'nın tepkilerini değerlendiren Zeyrek şunları söyledi:
"1991’de ve 2003 yılında Amerika’nın Irak savaşı nedeniyle Türkiye'de de hava savunma sistemine Patriotlar NATO gücü olarak dahil edilmişlerdi. O zaman da komşuların benzer iddiaları ortaya çıkmıştı. Uzun menzilli oldukları için ve uzun menzilli füzelere karşı kullanıldığı için İran’ın veya Rusya’nın tepki göstermesi normal. Malatya’da kurulan NATO radarı bir füze savunma sisteminin parçasıydı ve bu sistemin Patriotlarla destekleneceğine dair bir görüş vardı henüz Türkiye o görüşü benimsemedi. Ama hem Rusya’nın hem İran’ın genel olarak endişesi şu anda Türkiye'de radarla başlanmış olan sistemin daha sonra Patriotlarla güçlendirileceği ve daha sonra Rusya ve İran’a karşı tedbir alacağı yönünde bir endişe var. Dolayısıyla bunları dile getirmeleri normal. Bu endişeler dile getiriliyor diye de işin aslı değişmiyor. İşin aslı doğrudan Suriye ile ilgili.
'Bir sistem 4-5 milyon dolar'
"Bu bir satın alma durumu değil bu bir NATO görevi. Türkiye olası saldırılara karşı böyle bir tedbir alınmasını talep etmişti. Bu 4. madde görüşmelerinin bir sonraki aşaması denebilir. Pahalı bir sistem bir biriminin fiyatı 4-5 milyon dolar arasında değişiyor. Her birimde 4 tane bu yeni PAK3 denen sistemlerde füze var. Ne Hollanda ne Almanya ne de Amerika bu kadar pahalı bir sistemi Türkiye'ye kalıcı bir şekilde göndermez. Bence Patriot meselesinde Rusya’nın ve İran’ın endişeleri değil de gerekli olup olmadığını konuşmakta fayda var.
Uzun menzilli olduğu için sınırın sıfır noktasına yerleştirilmesi mümkün değil. Oraya yerleştirirseniz Şam’dan atılan roketi yeterli yükseklikte vurabilmek için biraz daha geriden ateşlenmesi lazım. Onun içinde Irak savaşında Batman ve Diyarbakır üstleri kullanılmıştı. Bir de Suriye’den Türkiye'ye yönelik saldırılar topçu bataryaları ve kısa menzilli roketatarlarla oluyordu. Patriotlarda bu tür kaza ile ya da bilinçli yapılan saldırıların karşısına konulmak için biraz büyük sistemler. O nedenle de biraz tartışma konusu."
'Teknik olarak mümkün değil'
"En çok da Alman kamuoyu bunu gündeme getiriyor. Bir meselede tetiğin kimde olacağı. "Tetik bizde olacak dendi" ama durum gerçekten öyle değil. Bu bir NATO operasyonu. NATO Komutanlığı'nın yükümlüğünde olacak dolayısıyla Patriot kullanmak özel bir deneyim ve eğitim gerektiriyor. Türkiye'de bunu almış bir ekip, tetiğin yerini bilen bir subay yok. Dolayısıyla Patriot sistemleri gelirse 500’e varacak NATO askeri Türkiye'ye gelecek ve üslerde konuşlanacaklar. Ama sonuçta Türkiye Cumhuriyeti topraklarındaki bir operasyon olduğu için o birimlerde Türk subaylar da en üst düzeyde ve en etkin şekilde görev alacaklardır. Maalesef tetik Türkiye'de olacak söylemi teknik olarak mümkün değil."
