Fatih TURAN- Osman ŞİŞKO- Hakan KABAHASANOĞLU/GİRESUN, (DHA)- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisi tarafından Giresun’da düzenlenen ‘Fındık İçin Adalet’ mitingine katıldı. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin fındık üretiminde dünya birincisi olduğunu belirterek, “Mademki dünya birincisiyiz fiyatı neden biz belirlemiyoruz ? Elin oğlu neden fiyatı belirliyor? ” diyerek, buna izin vermeyeceklerini söyledi.
3 GÜNDE 45 KİLOMETRE YÜRÜDÜLER
CHP\'nin organizasyonuyla Ordu\'dan Giresun\'a \'Fındık İçin Yürüyoruz\' etkinliğinin son gününde partililer ile fındık üreticilerinden oluşan yaklaşık 3 bin kişi sabah saatlerinde Ayvasıl mevkiinde toplandı. ‘Emeğime saygı’, ‘Fındığımız dalda, emeğimiz rafta kalmasın’ ve ‘Fındıkta sömürüye son’ pankartları açan grup, ‘Emek-ekmek fındık demek’ sloganı atarak yürüyüşe geçti. Gruba, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de eşlik etti. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı yürüyüşte, bir grup fındık üretici üzerlerine fındık topladıkları çuvalları giyerek fiyatları protesto etti. Güre Mahallesi belediye plaj mevkiinde mola veren grup 3 günde yaklaşık 45 kilometre yol yürüyerek bugün saat 17.30 sıralarında Giresun Atatürk Meydanı\'ndaki miting alanına ulaştı.
“HAKKI HUKUKU VE ADALETİ HEP BİRLİKTE SAĞLAYACAĞIZ”
Trabzon’dan Giresun’a geçen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da ‘Fındık İçin Adalet’ mitingine katıldı. Burada vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, alın terine her zaman saygı duyduklarını ifade etti. Eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in ‘Emek ekmek iş aş demiştir. Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen demiştir’ sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, ülkeye insanca ve halkça bir düzeni getireceğini savundu. Görüşü, inancı ve kimliği ne olursa olsun 80 milyonu kucaklayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’de birliği huzuru hep birlikte getirip, hakkı, hukuku ve adaleti birlikte sağlayacaklarını söyledi. Fındığın çok önemli stratejik bir ürün olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
\"ALIN TERİNİN, EMEĞİNİN KARLIĞINI VERİYORMUYUZ ?\"
“33 ilde fındık ekiliyor.15 ilde ise fındık temel geçim kaynağı. Fındık olmazsa bu 15 ilde hayat olmuyor. Bu 15 ilde 502 bin ailenin gelir kaynağı fındıktır. Tarım ürünü olarak ihraç ettiğimiz fındık gelir açısından Türkiye için bir numaradır. Milyarlarca dolar fındık ihracatından para kazanıyoruz. Milyarlarca lira para kazanıyoruz peki bu fındığı eken üreticiye ne veriyoruz?. Alın terinin emeğinin karşılığını veriyor muyuz? İşte sorun buradan başlıyor. Fındık 10 Ekim 1935 yılında ilk milli fındık kurultayı toplandı ve açılışını rahmetli Celal Bayar yapar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ölmeden önce Fiskobirlik’in kurulma tarihi verir. Şimdi bu meydan da Fiskobirlik’in ilk kurucularının torunları olabilir. O nedenle onların adını bu meydanda anmak onlara rahmet dilemek benim namus borcumdur. Giresun, Trabzon, Ordu, Bulancak, Keşap ve Ordu’dan 2’şer kişi Bunlar Fiskobirlik’i kuranlardır.”
“ ELİN OĞLU NEDEN FİYATI BELİRLİYOR?”
Fındık üretiminde dünya birincisi olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Mademki dünya birincisiyiz fiyatı neden biz belirlemiyoruz. Elin oğlu neden fiyatı belirliyor. Bizim gücümüz ve imkanımız mı yok. Gücümüzde imkanımız da var. Ama fındık üreticisi bir araya gelmediği için ortak ses çıkarmadığı ve mücadele etmediği için onun alın terini bir avuç yabancı sömürüyor. Buna izin vermeyeceğiz, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Niye bu sorun çözülmüyor? Bu ülkeyi yönetenler alın terinin ne kadar değerli olduğunu bilseler, fındığın bu bölge için ne kadar önemli olduğunu bilseler, fındık ihracatından milyonlarca lira gelir elde ediliyor bari ‘bir kısmını da fındık üreticisine verelim’ deseler bu dram yaşanmaz\" diye konuştu.
Hükümete eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, \"Bu ülkeyi yönetenlerden şu veya bu şekilde muhatap olduğunuzda şu soruyu sorabilirsiniz. ‘Siz milyarlarca dolar fındık ihraç ediyorsunuz ve gelir elde ediyorsunuz. Bari birkaç yüz milyon dolarını da bu ülkenin fındık üreticisine verseniz ne olur?’ bu soruyu sorun. Cevabını bende merak ediyorum” dedi.
“CUMHURİYETİN KURUCU AYARLARINA DÖNMEMİZ LAZIM\"
Fındığın az olduğunda sorun olmadığını ama ürün fazla olduğunda fiyatın yerlerde süründüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, “O zaman herkes mağdur. Çiftçi de ailesi de mağdur. Gelir standardı düşüyor ve hayat onun için huzursuz hale geliyor. Olması gereken ne? Ürün fazla yada düşük olsun fiyatta istikrarı sağlamak lazım. Fiyatta istikrarı kim sağlar? Dünyanın bütün ülkelerinde istikrarı devleti yöneten hükümetler. Eğer hükümetler fiyatta istikrarı sağlamıyorsa çiftçisine sahip çıkmıyor demektir. Alın terine sahip çıkmıyor demektir. 15 yıldır ülkeyi yöneteceksin fiyatta istikrarı sağlayamayacaksın. Size sözüm söz terör nasıl 4 yılda bitiririm diye söz verdiysem fındıkta fiyat istikrarını 2 yıl içinde sağlayacağım. Cumhuriyetin kurucu ayarlarına dönemiz lazım. Bu ayarlarda Fiskobirlik var. Fiyatta istikrarı sağlamak için bu cumhuriyeti kuranlar kurdular. Şimdi 15 yılda Fiskobirlik bir köşeye atıldı. Toprak Mahsulleri Ofisi, TARİŞ çiftçinin hakkını ve hukukunu korumak için tarımda fiyat istikrarını sağlamak için kuruldular. Demek ki yapmamız gereken nedir? Fiskobirlik’i eski görkemli günlerine kavuşturmaktır” diyerek bunun mücadelesini vereceklerini söyledi.
“ALIN TERİNİ SÖMÜRTMEYECEĞİZ”
Hollanda’nın Konya’dan küçük olduğu örneğini veren Kılıçdaroğlu bu ülkenin yıllık tarım ürünü ihracatının Türkiye’nin 5 katı olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Fındığın var. Dünyanın her tarafından talep var. Ama gidiyorsun kendi üreticini ezdiriyorsun. Alın terini birilerine sömürüyorsun. Hollanda kadar bile olamıyorsun. Biz alın terine değe veren parti olarak Bülent Ecevit’in geleneğinden gelen parti olarak çiftçinin alın terini birilerine sömürtmeyeceğiz. Onun alın terinin hakkını ona teslim edeceğiz. Ziraat Odaları 166 tarım ürününden 99’undaki fiyat artışının enflasyonun altında olduğunu açıklıyor. Yani insanlar kazanamıyor fakirleşiyor. Birileri kazanıyor ama kaybeden bu ülkenin çiftçisi, emekçisi ve yoksul insanları oluyor. Onlara sahip çıkmak benim bu ülkede milletini, bayrağını, vatanını seven herkesin ortak görevi olmak zorunda.”