Hülya Karabağlı / ANKARA
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun, Hrant Dink cinayetini araştırmak için kurulan alt komisyonunda 2008 yılında dinlenen Ramazan Akyürek, Dink davasının son duruşmasında kendisine “çetenin üzerindedir” diyen Erhan Tuncel’den övgüyle söz etmişti.
Rapordaki ifadelerine göre, Dink suikastı sırasında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olan, suikastçıların Trabzon'da hazırlık yaptığı dönemde de kentin Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunan Akyürek, 2008’de Erhan Tuncel’i cinayeti haber veren kişi olarak gösterdi. Akyürek, Trabzon Emniyet Müdürü olduğu sırada Erhan Tuncel’in Yasin Hayal hakkında verdiği bilgilerden yararlandığını belirtti.
'Erhan Tuncel’in örselenmesi beni üzüyor'
Akyürek komisyonda, Erhan Tuncel hakkında çıkan haberlerle ilgili üzüntüsünü de dile getirdi ve “Medyada fazlaca Erhan Tuncel’in örselenmesinin, Devletin bir görevlisi olarak beni üzmüştür” dedi.
'Hrant Dink’i koruyun demedim'
“Hususen Ermeni vatandaşlarımıza yönelik olumsuz faaliyetlerin takibiyle ilgili Türkiye’yi uyardığını, ama hususen Hrant Dink’e dikkat çekip de Hrant Dink’i koruyun demedim” diyen Akyürek, "Ermeni vatandaşlara, azınlık vatandaşlara, Hıristiyan vatandaşlara yönelik tehdidi vurgulayan yazılarının, tamimlerinin ve emirlerinin olduğunu" sözlerine ekledi.
Tuncel'in polis muhbiri yapılmasına da değinen Akyürek, Mc Donalds Trabzon şubesinin bombalanması gibi "bir eylem yememek için o çevreden birilerine ulaşılmasını istediğini ve arkadaşlarının o çevreden Erhan Tuncel’i bulduklarını" söyledi.
Ramazan Akyürek'ın Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile ilgili raporda yer alan ifadeleri özetle şöyle aktarılıyor: (T24 bazı ifadeleri düzelterek paylaşıyor)
Akyürek, 2003 Aralık ayında Trabzon Emniyet Müdürü olarak atandığını, 2004 yılında karşılaştığı ilk önemli olayın Yasin Hayal’in McDonalds’ı bombalanması olayı olduğunu, bombalamadan sonra durum değerlendirmesi yaptıklarında, emniyetin bu noktada bir eksiği olduğu kanaatiyle, Yasin Hayal ve o tip insanların mümkün mertebe takip edilmesini isrediğini ve ilgili personelin o hususta çalışmaya başladığını söyledi.
Akyürek, bir daha McDonalds olayı türünde olaylar olmasın diye bu çerçevede İstihbarat Şubesinin de kendi üstüne düşeni yapmak üzere harekete geçtiğini, bu çerçevede öncelikle olayı gerçekleştiren şahsın yakalanması, akabinde de o tarz şahısların takibiyle bir daha böyle bir olayın başlarına gelmemesi amacıyla arkadaşlarının Yasin Hayal’i bulduğunu, ardından da Yasin Hayal’in cezaevine girdiğini söyledi.
Akyürek, o tür çevreleri izlemek üzere emniyetin Erhan Tuncel’i bulduğunu, istihbarat şubesinin Erhan Tuncel’le 2004 Kasımından itibaren iki yıl civarında bir beraberliğinin olduğunu, bu çerçevede, Erhan’dan alınan bilgilerin Trabzon’la ilgili bilgiler veya başka yeri ilgilendiren bilgiler olması durumunda da kendilerince değerlendirildiğini, bu bilgilerden bir tanesinin de işte malumunuz Hrant Dink’in eylemiyle ilgili bir bilgi olduğunu belirtti.
Akyürek, Hrant Dink’le ilgili olan bilgiyi Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünün bilgi için İstihbarat Daire Başkanlığına, gereği için de İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğüne aynı anda yazdığını, sonunda da Hrant Dink cinayetinin işlendiğini, söyledi.
Akyürek, 8 Mayısta Trabzon’dan ayrıldığını, 2006 9 Mayısı’nda da İstihbarat Daire Başkanı olarak göreve başladığını ifade etti.
Yasin Hayal’le ilgili, Dink’i vuracağına dair alt birimlerden bilgi akışı ile ilgili olarak bütün detayları o an için emniyet müdürünün bilmek durumunda olmayabileceğini söyleyen Akyürek, ancak Erhan Tuncel’den gelen bu bilginin önem arz eden bir bilgi olması nedeniyle emniyet müdürünün bilgisinde olduğunu belirtti.
Akyürek, Mc Donalds eylemi gibi bir eylem yememek için o çevreden birilerine ulaşılmasını istediğini ve arkadaşlarının o çevreden Erhan Tuncel’i bulduklarını söyledi.
Tuncel’in Türkiye’de çok önem arz eden, bir seneden fazladır devletin başını ağrıtan, Türkiye’yi uluslararası arenada birazcık örseleyen bir olayı haber veren bir kişi olduğunu söyleyen Akyürek, medyada fazlaca Erhan Tuncel’in örselenmesinin, Devletin bir görevlisi olarak kendisini üzdüğünü belirtti.
Erhan Tuncel’in yardımcı istihbarat elemanı yapılmasına, Yasin Hayal’ in suikastı herkese söylemesine, konuyla ilgili yazışmalar yapılmasına rağmen cinayetin niçin önlenemediği sorusuna karşılık olarak, medyada olsun, diğer müfettişlerin tetkiklerinde olsun, adli şeylerde olsun, hep gördüğünün, konunun hep kendi üstlerinde döndüğünü, kendilerinin Trabzon Müdürü iken ne yaptığının belli olduğunu, İstihbarat Dairesi Başkanı iken ne yaptığım belli olduğunu, bu devlette güvenlikle ilgili başka kurumların da esasen var olduğunu, başkalarıyla ilgili konuşmayı arzu etmediğini, ama İstanbul’un bu işin muhatabı olduğunu, orada herkesin konuştuğunu, Trabzon emniyeti olarak ajan vasıtasıyla olayı duyduklarını söyledi. Akyürek, kendilerinden başka yazıp da bilgi verenin olmadığını, bu yazıdan sonra İsthbarat Şube Müdürü Engin Dinç’in İstanbul İstihbarat Şube Müdürünü telefonla arayarak konuyu bildirdiğini, ayrıca İstanbul istihbaratına Trabzon’dan gelen bu yazının, normalde oradaki istihbarat müdürü tarafından İl Emniyet Müdürüyle paylaşması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Akyürek, Yasin Hayal’in Dink’e karşı ses getirici eylem yapabileceğine ilişkin bilginin jandarmayla paylaşılmadığını ancak eylemin Trabzon ilinde olacak olsaydı, jandarma istihbaratıyla da, Milli İstihbarat ile de kesin paylaşmış olacağını, bilgi Jandarmaya gelseydi, jandarmanın da emniyetle paylaşacağını, MİT’e gelseydi, MİT’in de emniyetle paylaşacağını, aralarındaki çalışma sisteminin bu olduğunu aktardı.
Erhan Tuncel veya Yasin Hayal’in jandarmayla herhangi bir bağlantısı, ilgisinin bilgisinin kendilerinde olmadığını, medyadaki bilgilerden başka bir bilgisinin olmadığını ve medyadan duyduklarını da hiç paylaşmadığını söyleyen Akyürek, herhangi bir kurumu zan altında bırakacak ne bir eylem ne bir işlem ne bir soru dahi sormak istemediğini, hem bugün itibarıyla hem Trabzon’da çalıştığı dönemde ne Milli İstihbarat’la ne de jandarmayla hiçbir sorun yaşamadıklarını, paylaşamadıkları hiçbir şeyin de olmadığını, çok uyumlu bir çalışma sergilemiş olduklarını dile getirdi.
Erhan Tuncel’in yardımcı istihbarat elemanlığından düşürülmesi teamüllere uygun mu? İlk önce güvenildi, sonra güvenilmez bir eleman oldu. Yoksa Muhittin Zenit ayrıldıktan sonra iyi irtibat mı sağlanamadı?” sorusuna da Akyürek, Erhan Tuncel’in Yardımcı İstihabrat Elemanı görevinden düşürülmesinden haberdar olduğunu, düşüm yazısının geldiğini, değerlendirdiklerini ve uygun gördüklerini söyledi.