Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç, "Türkiye'nin İsrail'le olan ticari ilişkilerin hiç durmadığını belirten yazısında, Mavi Marmara’da 10 kardeşimizin şehid edilmesinden bu yana İsrail ile Türkiye arasında ‘ciddi kriz’ yaşandığı söyleniyor ancak aslında ticari ve ekonomik ilişkilerde kriz yok" dedi.
Ali Bulaç'ın (26.07.2014) tarihli yazısı:
İki ülke arasında 2011 yılında 4 milyar 22 milyon dolar olan dış ticaret, 2013 yılında 4 milyar 858 milyon dolara yükseldi. İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’a göre, “Türkiye, İsrail’in en önemli 10 ekonomik partnerinden biri.” Daha düne kadar iki ülke arasında günde 11 uçak seferi yapılıyordu. Türkiye, İsrail’in ihracatında OECD ülkeleri arasında 5., ithalatında ise 6. sırada yer alıyor. Satılan mallar gıda, mekanik ve ileri teknoloji cinsinden ürünler. İsrail, Türkiye’den plastik, lastik, tekstil, beton, seramik, cam makineleri ve otomotiv sektörüyle ilgili alımlar yapıyor. Son Gazze olayları üzerine açıklama yapan Bülent Arınç, ticari ilişkilerin devam ettiğini, bunlara son verilmesinin mümkün olmadığını söyledi. TÜİK verileri analiz edildiğinde, Türkiye’nin İsrail’e savaşta kullanması için askeri ekipman da sağladığı ortaya çıkıyor. Türkiye, 2010 yılından bu yana yaklaşık 11 milyon dolarlık harp silahları ve mühimmatı ihraç etmiş.
Suriye’nin bu hale düşmesi İsrail’e ayrı bir değer kazandırdı. Bu süreçte İskenderun’dan kalkan dev gemiler, İsrail’in Hayfa Limanı’na demir atıyor. Dev gemiler Türk TIR’larını taşıyor, böylece Arap ülkelerine ulaşılıyor. İsrailli taşımacı Joseph Tarabani, şöyle diyor: “Suriye’deki kriz bize yeni yollar açtı. Şimdi Türk TIR şoförleri Türkiye’den Ürdün’e nakliye gerçekleştirebiliyor. Eskiden bunu Suriye üzerinden yapıyorlardı.” Nakliye ücretinin bir bölümünü ise Türkiye ödüyor.
MKE’nin 3 Eylül 2013 Deniz Ticaret Odası’na yazdığı yazıda 1 adet 20’lik ve 1 adet 40’lık konteynır içinde 6 kalemde 31 bin 508 adet 120 mm tank mühimmatı parçasının taşınacağını ve bu nedenle ihale açtığını belirtti. Oysa Mavi Marmara’dan sonra İsrail ile olan silah alım anlaşmalarının askıya alındığı söylenmiş, Milli Savunma Sanayii Müsteşarlığı Nisan 2011’de “Artık İsrail’den silah almıyoruz” açıklamasını yapmıştı. Oysa İsrail Yabancı Savunma Daire Başkanı Tuğgeneral Shemaya Avieli de kısa süre önce şöyle diyordu: “Türkiye’ye yapılan silah ihracatı hiçbir zaman durmadığı gibi, İsrail devletinin çıkarları korunarak devam etmektedir. Rakamlara bakılırsa Türkiye’ye yapılan silah ihracatı hiçbir zaman sıfır olmamıştır. Türkiye’den yeni alışveriş talepleri var, bunları inceliyoruz.”
Bu kadar da değil. Merkezi yönetimin itirazına rağmen Irak Kürdistanı’ndan Türkiye akıtılan petrolün bizim limanlarımızdan gemilere doldurulup dolaylı yollarla İsrail’e satıldığı artık sır değil. Başbakanlık açıklaması dolaylı satışı yalanlamıyor. Dahası İsrail Musevi cemaatinin yayın organı Şalom Gazetesi, İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesine dayandırdığı haberde Başbakan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın İsrail ile ticaret yapmaya devam ettiğini yazmıştı. Gazetede Burak Erdoğan’ın 95 metrelik dev yük gemisi Safran1’in defalarca İsrail’in Aşdod Limanı ile Türkiye arasında her iki yönde kargo taşıdığını yazdı. Ayrıca Ahmet Burak Erdoğan’ın diğer gemilerinin de bu haber yapıldıktan sonra da İsrail ve Mısır limanlarına defalarca yanaştığı biliniyor. (Bkz. Rotahaber, 22 Temmuz 2014.)
İsrail Gazzeli öldürürken Türk hükümeti en yüksek perdeden bağırıyor ama ticari ilişkilerini de kesmiyor. Bu arada İsrail mallarının boykotundan söz ediliyor. Danimarka karikatür krizinden ve diğer Gazze katliamlarından boykotun etkili olmadığını biliyoruz. Genel boykot zaten sorunlu. Başta Amerika olmak üzere Batılı güçler İslam ülkelerine sıklıkla zalimane boykotlar uyguluyorlar. İran ve Irak’ın boykottan çektikleri ortada. Irak’ta yüzbinlerce çocuk gıda ve ilaç yokluğu dolayısıyla hayatını kaybetti. Gazze ise yıllardır bir temerküz kampına dönüştürülmüş.
İslam bilginleri toptan boykota cevaz vermiyorlar. Savaş halinde olunsa bile halkın açlıktan kırılma ihtimali varsa boykot uygulanmaz. Ebu Hanife’ye göre savaş halinde olanlara silah üretiminde kullanılacak malzeme satmak haramdır; Bakara, 126. ayete göre insanlar aç bırakılarak cezalandırılamaz. Bu durumda eğer İsrail’le ticaret devam edecekse hiç değilse silah ve mühimmatı ile petrol satışına son verilsin. Gazze için gösteri düzenleyen dernekler hiç değilse hükümetten bunu talep etsinler!