Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, son günlerde tartışılan hakem hatalarına ilişkin açıklama yaparak, "Fenerbahçe aleyhine hakem hatalarının sistematik bir durum olduğu apaçık ortadadır" dedi. Koç, "TFF Başkanı’nın hangi özel ilişkilerle belirlendiğini, yönetim kurulunun nasıl oluşturulduğunu, oraya kimlerin adamlarını nasıl soktuğunu gördükçe bu kafayla, bu zihniyetle çok fazla bir yol kat edemeyeceğiz" şekinde konuştu.
Süper Lig'in 23. haftasında Galatasaray ile karşılaşacak Fenerbahçe'de Başkan Ali Koç, gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi.
"Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Nihat Özdemir'e kızgın ve kırgınız"
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir hakkında konuşan Koç, şunları söyledi:
"Bizi son 1 hafta, 10 gündür en çok meşgul eden unsurlardan biri. Şimdi Nihat Bey 18 yıl Fenerbahçe’de hizmetleri olmuş, başkan yardımcılığı yapmış, futbolun içinden gelen, Fenerbahçe’ye mesai harcamış biri. 6 yılında da beraber çalışma şansımız oldu. Bu 6 yılın 1 yılı da hayatımızın en zor yıllarından biriydi. Kendisi ile şahsi bir problemim tabi ki olamaz. Ancak söz konusu Fenerbahçe ise benim için kırmızı çizgi orasıdır. Biz Fenerbahçe olarak Nihat Bey'e kırgınız, kızgınız. Sebeplerinin bir kaçına tabi ki girebilirim. Geçen sene aslında başladı bu sıkıntılar. Henüz kendisi TFF Başkanı olmamışken, ligin ikinci yarısı 4 hafta oynanmış ve arka arkaya yaşanan problemler, sıkıntılar dolayısıyla bizler sıkıntılı geçen sezonda infihal içindeyiz. Burada bir yabancı maç öncesi kendisi bizi ziyarete geldi ve TFF ile ilgili serzenişlerde bulundu. Ama aynı hafta 3-4 gün sonra Konya maçı öncesi, ‘Ben TFF tarafsızlığının teminatıyım. Fenerbahçe aleyhine bir uygulamaya göz yummam. Ali Koç ve yönetimi beklentilerin gerisinde kaldı ve günah keçisi arıyorlar üzülüyorum’ dedi. 3 gün arayla bunu söyledi. Son olarak yakın çevre haberi çıktı. Orada da daha çok bizi siyasilere doğru itmekte, tribünleri kışkırtmakla suçluyor. Bundan daha önce 3 Temmuz'da da beraber hizmet etmiş olmamıza rağmen yaptığı açıklamalarda ‘Fenerbahçe’nin başarısı için dua edenleri zan altında bırakmanın kimseye hakkı yok, provakatörler işi yanlış yönlere çekiyor’ diye görüşleri var. Biz Nihat Bey'in çok başarılı olmasını istiyorduk, istiyoruz. Ama işin neresinden tutacağımızı, nasıl köprü kuracağımızı bu kadar çok zik zak içinde hesaplamakta zorluk çekiyoruz. Dolayısıyla bundan sonra nasıl ilerleriz bilmiyorum. Ben büyük bir kulübün başkanıyım, o da TFF başkanı. Ama zor gözüküyor."
Fenerbahçe aleyhine verilen kararların bir klibini basın mensuplarına izleten Koç'un konuşmasından satır başları şöyle:
“Pozisyonlara bütünüyle baktığınız zaman aslında başka bir resim çıkıyor. 4. hafta Alanyaspor maçıyla başladı. Alanya maçında 2 kusurlu gol yedik, kural hatası için başvurduk. Maçta yaşananlardan çok bu başvurunun ele alınış şekliydi. Başvurumuz ulaşmadan en üst yetkili merciden kural hatası yoktur açıklaması yapıldı. Uzun süre karar verilemedi. Az kalsın Whatsapp’tan karar alınacaktı. IFAB raporu var mı yok mu açıklanmadı, bize göre var. Çok lehte bir rapor olsaydı net bir şekilde açıklanırdı. Bunu TFF’ye iletmiştik. Alanya maçında burada iç sahada pek çok maçta verilen, bize gelince verilmeyen, Jailson ile aynı şekilde olan el pozisyonu var. Kayseri’de 3 penaltımız verilmedi. Gazişehir maçında 3 penaltı verildi diye dillendirilen Arda Kardeşler bu maçta vermedi. Tüm Türkiye’nin tartıştığı maç olmasına rağmen haftaya maç aldı. 12. haftada Malatya maçında penaltının tekrar edilmesi gerekirdi ama edilmedi. Allah’ın sopası yoktur ki benzer şey bize oldu.
Bizim kalecimiz kurtardı ama tekrar edildi. Doğru karardı. Ama bize olduğu zaman standart dışı yaklaşım var. Göztepe maçında 2. golü attık. 4 dakika 17 saniye zihniyetiyle bizim golümüzün üstünde istişare edildi. Ne edildi bilmiyorum. Trabzon maçı iyi oynadığımız maçtı. Aut atışına korner verildi ve döndü gol oldu. Bu olabilir ama geçen sene hatırlayın bir derbi deplasmanında yanlışlıkla bir taç atışı verilmiş golle sonuçlandıktan sonra ortalık yangın yerine dönmüştü. Aynı maçta Kruse’nin kaleciye hiçbir teması yokken Vedat’ın golünün verilmemesi, VAR’a gidilmemesi... Gene sesimizi çıkartmadık. Bu başka takım olsa yer yerinden oynamıştı.
"Bizim lehimize hatalar olsaydı ne federasyonu kalmıştı ne Fenerbahçe Başkanı"
Bizim lehimize hatalar olsaydı ne federasyonu kalmıştı ne Fenerbahçe Başkanı ne Zorlu toplantısı ne de başka bir şey. 20. haftaya geldik, fazla birikmeye başladı. 20 haftada kurtardığımız penaltı tekrar edildi. Bizim lehimize olan kararda VAR’a gidilmedi. Güya orta hakemin dediği doğruysa VAR beni çağırmadı diyor. Bu haksızlıklarına yeni bir olay eklenmekte. Ankaragücü maçı oynanırken fark etmedik ve hiç iyi oynamadık. O maçta da maçtan sonra net ve bariz bir şekilde taraflı tarafsız spor medyasının söylediği gibi gol öncesi VAR’a gidip iptal etmesi gerekiyordu.
"Hataların sistematik olduğu ortadadır"
Fenerbahçe’nin sezon başından beri yaşadığı bariz hataların sistematik bir durum olduğu apaçık ortadadır. Bizim lehimize ne yapıldı diye baktık. Burada bizim sahamızda oynanan Ankaragücü maçında 2-1 kazandığımız müsabakada attığımız ilk gol Zanka’nın golü aut olması lazım ama korner verdi. Bu pozisyonlara baktığımız zaman oynadığımız futboldan bağımsız baktığımız zaman 14-15 puandan bahsediyoruz. Yarısını hesabımıza saysanız tabloda ne kadar fark ettiğini göreceksiniz. Alanyaspor maçı bardağı taşıran damla oldu derken Ankaragücü maçını nasıl tanımlarız bilemiyorum. Bu işlerin birde saha dışı yaşananları var. Federasyonumuzu yönetimiyle kurullarıyla aldıkları kararlarla şampiyonluk mücadelemizde sadece bizi zayıflatmakla kalmamış, tüm ligin gidişatını yarışın tamamını kökünden etkilemişti. Bu etki ilerledikçe daha da artacak.
"Teknoloji iyi niyetle kullanılmayınca..."
Teknoloji iyi niyetle kullanılmayınca istenen sonucu vermediğini dile getirerek, "Bu zamana kadar 11 maç kazanmışız ama ne hikmetse 9’unda hakemler bir sonraki maç görev alamamışlar. Bu dünyayı bilenler bilir. Hakemler ne ister, her hafta maç yönetmek ister. Hele yeni ortamda, ciddi paraların kazanıldığı ortamda her hafta maç yönetmek geçmişe nazaran çok çok daha büyük önem kazanmıştır. Hakemlere en kuvvetli mesaj nasıl verilir? En kuvvetli mesaj kulağına bir şey fısıldamanın dışında her hafta açıklanan hakem atamalarıdır. Bu aslında bir nevi ödül ve ceza sistemidir. Hakem camiasında herkesin bildiği sıkça kullanılan söz vardır. Hakemler cin gibidir. Atamalara bakar mesajı alırlar. Bir takımın maçını katlettikten 1 hafta sonra o hakemlere birlikte maç verirlerse hakem dünyası o mesajı çok net alır. Nedir örnek 10. hafta Kayseri maçında müthiş kötü yönetim sergileyen Arda Kardeşler ve Turgay kağan Numanoğlu ikilisi 11. hafta beraber Göztepe - Malatyaspor maçına atandı. Bundan daha net mesaj veremezsiniz.
"Bu cesareti nereden buluyorlar"
Hakemlerimizin söz konusu Fenerbahçe olunca takındıkları bu son derece cüretkar tavrın, hatta ürkütücü boyutlarda olan bu tavırlarını nasıl yorumlayacağımızı, etkilerini nasıl ölçebileceğimizi size bırakıyorum" diyerek, "VAR protokolünü tamamen hiçe sayan uygulamalar özellikle bizim maçlarımızda, diğer maçlarda da norm haline geliyor. Hakemler bu cesareti nereden buluyorlar? Kör göze parmak, cüretkar kararları bile bile verirken kime güveniyorlar? Kariyerini riske edecek boyutta yapılan kasıtlı kararlarda kime güveniyorlar? Ciddi kazançların söz konusu olduğu maçlar yönetilirken... Bu işin hakem boyutu. Pek çok verdiğim örnekte orta hakemin VAR'a gitmesiyle çok daha şey varken bilhassa güven meselesinde VAR’a gitmemeleri akıl alır gibi değil."