Almanya’da koalisyon hükümeti bundan üç ay önce sığınmacı sorununa önlemler içeren bir paket hazırlamıştı. “Sığınmacı Paketi II” adı verilen bu katalog üzerinde sonraları pek durulmadı. Westfälische Nachrichten gazetesi bu noktada koalisyon hükümetini eleştiriyor:
“Aslında zorlu bir dönemden geçmekte olan bir ülkenin, iktidarda geniş bir parlamenter tabana sahip olan büyük koalisyon hükümeti tarafından yönlendiriliyor ve yönetiliyor olmasından rahatlatıcı sinyaller beklenmesi gerekir. Ama bu zorlu dönemde prensipte kararı alınmış olan Sığımacı Paketi II adlı önlemler katoloğunun üç ay boyunca partilerin tartışmaları arasına sıkışıp kalması, halkta zaten var olan hükümetin gerekli kararlılığa ve hareket serbestisine sahip olmadığı yönündeki görüşleri iyice beslemiştir. Felaket bir sinyaldir bu!”
Stuttgarter Zeitung ise yorumunda sığınmacı akınınına çözümler konusunda AB'yi mercek altına alıyor:
“AB eğer kapılarını fiilen Yunanistan'ın kuzey sınırında kapatıyorsa, o zaman kaçan onbinlerce sığınmacı bu sınırın öte yanında birikmeye başlayacaktır. Sığınmacılar, şu anda zaten siyasi, finansal ve idarî açıdan gücünün sonuna gelmiş olan Yunanistan'ın iç kesimlerinde ve Türkiye'de birikeceklerdir. Ve durumları daha da kötüye gidecektir. Deniz yoluyla Avrupa'ya geçmeye çalışan sığınmacıların sayısı artacak, daha fazla sayıda insan yaşamını yitirecektir. Bu riske girebiliriz. Ama sonradan ‘bizim bununla bir ilgimiz yok' diyemeyiz.”
Almanya'nın başkenti Berlin'de günlerce sıra bekleyen Rus kökenli bir sığınmacının can verdiği iddiası tartışmaya yol açtı. İddiayı sosyal medya hesabında ortaya atan yardım gönüllüsü, polise konuyu uydurduğunu itiraf etti. Rusya'da bu olayın propaganda malzemesi haline getirilmesi ise olayın boyutunu daha da genişletti. Nürnberger Nachrichten gazetesinin yorumunda şu görüşleri okuyoruz:
“İnsanlık tarihindeki en büyük bilgi ve görüş mekanizması internet, sadece iletişime değil, toplumun kışkırtılmasına da önemli katkılarda bulunuyor. Eskiden ölen bir sığınmacı konusunda birileri uydurma bir haber hazırlasa, bu haberi birkaç saat içinde milyonlarca kişiye ulaştırması kesinlikle mümkün olmazdı. Bugünse Facebook ve Twitter sayesinde bu tür bir haber yayınlanır yayınlanmaz bu işten çıkarı olanlar tarafından virüs gibi yaygınlaştırılıyor ve metni silseniz bile bunu durdurmak mümkün olmuyor."
Thüringische Landeszeitung aynı konudaki yorumunda Rusya’nın tavrına eleştirel yaklaşıyor:
“Sığınmacı kızın ne sebeple öldüğünün aydınlatılması ve suçluların hak ettikleri cezaya çarptırılmaları gerekiyor. Bu, demokrasinin olmazsa olmazlarından. Ancak olay Rusya’da ve Rusya’ya yakın olan çevrelerde dikkatleri kendi sorunlarından başka yöne çekmek için kullanılıyor. Ve bu yapılırken, ‘Almanya hiçbir şeyin üstesinden gelemiyor; Rusya’da böyle şeylerin olması mümkün değil’ mesajları yayılıyor. Rusya, Batı’nın dejenere olduğunu söyleyerek, arasına mesafe koymaya çalışıyor. Ancak bu, sorunun çözümü olamaz; olsa olsa sadece -bir an önce geride bırakılması gereken- bu çılgın dönemin bir yansıması olabilir.”