Alman ordusunda 18 aşırı sağcının işine son

Almanya Savunma Bakanlığı sözcüsü, 2012-2016 yılları arasında Alman ordusuna mensup 18 kişinin işine son verildiğini açıkladı. Bakanlık sözcüsü tarafından bugün Berlin'de yapılan açıklamada, bu kişiler arasında askerlerin yanı sıra sivil personelin de bulunduğu belirtildi.

Sözcü, Askeri İstihbarat Servisi (MAD) tarafından aşırı sağcılık şüphesiyle incelenen 391 vakanın bulunduğunu kaydetti. Sözcü, şüphelerin kanıtlanması durumunda, söz konusu kişiler için görevden atılmaya kadar gidebilecek disiplin, hukuki ve kariyeri açısından sonuçları olacağını ifade etti.

Askeri İstihbarat Servisi'nden verilen bilgiye göre, Alman ordusuna mensup aşırı sağcıların sayısının 10'un altında bulunuyor. Bu kişiler arasında terör şüphesiyle gözaltına alındıktan sonra tutuklanan üsteğmen Franco A. da yer alıyor. Franco A., geçen mayıs ayında Alman ordusunda aşırı sağcılık skandalının ortaya çıkmasına yol açmıştı.

Alman ordusunda 200 aşırı sağcı

Almanya Savunma Bakanlığı sözcüsü, Mitteldeutsche Zeitung'da yer alan bir haberi de doğruladı. Haberde, Askeri İstihbarat Teşkilatı'nın 2008 yılından beri 200 askeri aşırı sağcı olarak nitelendirdiği belirtildi.

Yeşiller partisi Alman Meclis Grubu İç Politika Sözcüsü Irene Mihalic'in soru önergesine Savunma Bakanlığı'nın verdiği yanıta dayandırılan haberde, Askeri İstihbarat Teşkilatı'nın Alman ordusunda aşırı sağcı eğilimlerin arttığını gözlemlemediği ifade edildi.

2011 yılında zorunlu askerlik hizmetinin kaldırılmasının ardından bu tür vakalarda düşüş kaydedildiğine dikkat çekildi. Buna göre 2008-2011 yılları arasında yılda ortalama 40 şüpheli vakanın doğruluğu tespit edilirken, bu sayının 2012-2017 yılları arasında yılda sadece 4 olarak belirtildi.

Yeşiller milletvekili Irene Mihalic, gazeteye yaptığı açıklamada Alman Meclisi'nin ordudaki aşırı sağcı eğilimler konusunda düzenli olarak bilgilendirilmesini talep etti. Kişiler, izlenen strateji ve kurulan ağlar konusunda bilgilendirme isteyen Mihalic, "Alman ordusu bünyesindeki aşırılıklardan kaynaklanan tehlike konusunda düzenli olarak geniş kapsamlı” bilgiye gerek olduğunu dile getirdi.

DW/dpa/AFP/JD/HS

© Deutsche Welle Türkçe